Testin sonundaki son soruyada çözüp sırtımı arkamdaki sandalyeye yaslarken masamın üzerindeki telefonuma uzandım.Ders aralarında sürekli abimle konuşuyordum.Yokluğunu bana asla hissettiyordu.Sürekli nasıl olduğumu sorup, ihtiyacım olan şeyleri göndertebileceğini söylüyordu.
Abime son iyi geceler mesajımı yazıp telefonumu kenara koydum.Tam tekrar test kitaplarıma döneceğim sırada penceremin önünden gelen bir ses duydum.
"Kim bilir kimler var şimdi kalbinde!"
Kulaklarımı dolduran boğuk sesle gözlerim büyürken hızla sandalyemden kalkıp pencereme doğru ilerledim.Perdeyi tek elimle açıp dışarı baktığımda Berat'ın sallana sallana bahçede dolandığını gördüm.
"Ya bu Allah'ın manyağa napıyor yine?" diye bağırdım kendi kendime.Ağzını açıp tekrar bağırdığında sinirle perdeyi kapatıp yatağımın üzerindeki ceketimi aldım ve odamdan çıktım.Kimseyi uyandırmamak için yavaş yavaş merdivenleri inip alt kata geldim.Karanlık salondan geçip dış kapıya geldim ve yine aynı sessizlikle kapıyı açtım.
Açılan kapının dibindeki herhangi bir terliği ayağıma geçirip anahtarını elime alıp kapıyı kapattım.Berat'ın sesi kulağıma daha net gelmeye başlarken hızla bahçenin arkasına doğru ilerleyip ağaçlık alana geldim.
"Gel beni kendinden mahrum etme nolur!"
Berat'ın boğuk ve çatallanan sesiyle bağırmaya devam ederken hızlı adımlarla yanına gelip kaşlarımı çatarak sırtına dokundum.Dokunur dokunmaz anında arkasını dönmüştü.Soluk yüzü anında gevşek bir gülümseme alırken daha çok kaşlarımı çattım.
"Manyak mısın ayyaşlar gibi gecenin bu saatinde?" dediğimde beni baştan aşağıya süzdü.Kendisini arkasındaki ağaç gövdesine yaslarken kafasını geriye doğru atarak güldü.
"Oo iki gözümün çiçeği de burdaymış.." diyerek kahkaha attığında gıcık bir şekilde güldüm.
"Ha ha ne komiksin sen.Hadi yürü eve,ders çalışacağım." diyerek kolundan tuttuğumda bir an duraksadı.Gözlerini yavaşça elime indirdiğinde yutkundum.
Bir süre elime baktı.Bir süre sonra kafasını kaldırıp gözlerime baktığında kirpiklerimi kırpıştırdım.Uzun uzun yüzüme bakıp iç çektiğinde kaşlarımı baktım.Neden böyle bakıyordu?
"Yüzünün bu kadar güzel olmasının tek sebebi Dalin mi?" diye sorduğunda gözlerimi devirecek gibi oldum ama yapmadım.Yüzümün güzel olduğunu ilk defa ondan duymadığım için garip gelmiyordu.
"Evet,sanada öneririm.Hadi gidelim artık." diyerek arkamı döndüğümde daha bir adım geri gidemeden birden kolumdan çekildiğimi hissettim.Saniyeler içinde keskin bir alkol kokusu burnumu doldurunca gözlerimi açtım.Yüzü yüzüme çok yakındı.Nefesimin kesildiğini hissederken yüzüme doğru bir soluk verdi.
"Bana böyle davranmandan hoşlanmıyorum." dediğinde omuzlarımı silktim.
"Nasıl davranıyorum?"
"Sert."
"Olması gereken bu."
"Sebep?"
"Sende bana öyle davranıyordun."
"Artık davranmıyorum."
Gözlerimi kısarak ona baktım.Sabaha kadar devam etsem sabaha kadar devam ederdi.Bu yüzden sustum.En azından bu gecelik onu alttan almam gerekiyordu.
"Tamam,sen haklısın.Hadi girelim şimdi eve." dediğimde omuzlarını silkti. Gözlerimin içine bakarak gülümsedi.
"Ama şimdi benim senin omzuna kolumu atmam lazım,yoksa yürüyemem.Düşebilirim." dediğinde sesindeki gıcıklığı hissettim.Ya da ben ona sinir olduğum için sesi bana öyle geliyordu.
"Hadi tutun,yeter ki gidelim artık!" diye bağırdığımda kafasını sallayarak elini omuzuma attı.Onun ağırlığı ile hafifçe çöksemde tekrar doğrulup omzumdaki elini kavradım.
Anında elimin içindeki elini çekip,benim elimi avuçlarının arasına aldı.
Yutkunarak onu eve doğru yürütürken evin önüne geldiğimizde bir elimi cebime atıp anahtarı çıkardım.Kafasını omuzuma yaslamış Berat'ın bedeni tutreyince ona döndüm.Gülüyordu.
"Ne gülüyorsun?" diyerek kapıyı açtım ve anahtarı tekrar cebime koydum.Kısık bir kahkaha daha atıp hıçkırdı.
"Terliklerin çok güzelmiş." dediğinde kaşlarımı çatıp bakışlarımı ayaklarıma indirdim.
Pembe püsküllü terlikler.
Sıkıntıyla oflayıp ona döndüm. "Senin benim ayağıma giydiğim şeylerle derdin ne?" dediğinde gülümsemesi yüzünden silindi.Yüzümü yüzüne yaklaştırıp ciddi bir ifadeye büründü.
"Peki senin benimle derdin ne?" dedi kafasını iki yana sallayarak.
Bir şey diyemedim.Çünkü bunun cevabını bende bilmiyordum.Bir şey vardı o kesindi.Ama ne olduğunu daha içimde bile çözememiştim.
Cevap vermeden onu içeri sokup yavaşça kapıyı kapattım.Geniş bedeni merdivenlere doğru götürürken birden kulağımın dibinde nefesini hissettim. Huylanarak kafamı çektiğimde yine güldü.
"Rahat dur." diyerek merdivenin son basamağını da çıktım.Tabiki durmadı. İnadına nefesini oraya veriyordu.
Vücudumun karıncalandığını hissettiğimde boğazımı temizledim.Odasının önüne gelip kapıyı kolumla açıp geriye doğru ittirdim.Kapı açılır açılmaz burnuma kokusu gelmişti.
"İyi geceler." dedim ve onun omzunun altından çıktım.Tam gidecekken odasına girmediğini hissedip arkamı döndüm. Gerçekten girmemişti.Sırıtarak bana bakıyordu."Girsene ne bakıyorsun?" dediğimde dudaklarını buzdu.
"Bir kere öpeyim mi?"
Kaşlarımı çatıp kafamı iki yana salladım. "Hayır,git uyu."
"Bir tanecik öpeyim?" diyerek eliyle bir işaretini gösterirken tam tekrar kafamı iki yana sallayacaktım ki o benden önce konuştu."Bağırırım." dedi hafif yüksek bir sesle.
Sinirle yüzüne baktım.Derin bir nefes alıp bir iki adımda yanına geldim ve yanağımı ona doğru uzattım.Gülümsediğini farkediyordum.
Önce birkaç saniye bekledk.Daha doğru yüzümü boynumdan tutup ona uzattığım yanağımı iki kere sıkıca öptü.Geri çekilirken ağzından 'oh' nidası çıkmıştı.
Yüzümü buruşturarak ondan çekilirken tekrar gülerek elini kapısının kulpuna attı."Abine her gece böyle öpücük versen keşke." dediğinde yüzümü ekşittim.
"Abim önce nasıl davranması gerektiğini öğrensin, öpücüğü düşünürüz." dedim ve şirince gülümsedim."İyi geceler abiciğim." diyerek arkamı döndüğümde odama doğru adımlarken onun sarhoş sesini son kez duymuştum.
"İyi geceler iki gözümün çiçeği."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
-
-
-
Öyle garip bir kitap ki bu..Ama hoşuma gidiyor.Abi fantazisi falan.. Sizinde hoşunuza giden şeyler çözdüm sizi artık.
