Berat'ın dizimde uyuduğu gecenin ardından bir gün geçmişti.O sabah uyanınca Berat'ı yanında görememiştim.
Aşağıya inip baktığımda yine soğuk bir tavırla kahvaltı yaptığını görünce ne kadar laf atmak istesemde atmamıştım.
Çünkü yüzüme bile bakmamıştı.Bugünü evde geçirecektim.Normalde evde durmayan biri olsamda bugün halsiz hissettiğim için evde durmaya karar vermiştim.Saatlerdir yatıp sosyal medyaya baktığım telefonumu kapatıp yanaklarımı şişirerek ofladım.Uyandığımdan beri yataktaydım ve asla kalkasım gelmiyordu.Sonunda yatmaktan başımın ağrıdığını farkedince telefonumu elime alıp yataktan kalktım.
Ördekli panduflarımı ayağıma geçirip ayıcıklı pijamamın eşofmanını yukarı çekip sarsak şekilde yürüyerek odamdan çıktım.Sessizliğine alıştığım evde sadece benim indiğim basamak sesleri yankılanıyordu.Evet evin sessizliğine alışmıştım çünkü annem ve o adam gündüzleri evde olmuyordu.Genelde ikisi birlikte gece geliyordu.Ne çevirdiklerini bilmesem de pek umrumda olmadığı için sorgulamıyordum.
Merdivenin son basamağını inip mutfağa adımlarken telefonum çaldı.Zaten avuçlarımın içinde olan telefona baktığımda arayanın Yunus olduğunu gördüm.Mutfağa girerken gülümseyerek telefonu açtım.
"Aloooo bebeğimm!" diye cırladı Yunus.
Yüzümü buruşturarak güldüm."Efendim aşkımm!" dedim onu taklit ederek.Sinir bozucu bir homurtu çıkarıp konuşmaya başlarken ben mutfağa girip dolaplara uzandım.
"Neler olduğunu tahmin bile edemezsin." dediğinde dolaptan kahve kavonuzunu alırken kaşlarımı çattım.
"Noldu?"
"Bugün parkta Özkanla gezerken yanlışlıkla eli elime değdi! Veeeee.." Son kelimeyi bağırarak söylediğinde yüzümü daha da buruşturup kahve makinesinin içine bir fincan su koydum.
"Eee hayatım?" dediğimde Yunus heyecanla bağırdı.
"Benim bileğimi sıkıca tuttu! Resmen yanında kıpkırmızı oldum! Diğer bomba ise eve gidene kadar bileğimi bırakmadı!" diye bağırınca kıkırdadım.
"Sevindim senin adına,hadi bakalım."
"Ayy neyse bunu söylemek için aramıştım! Annem çağırıyor gitmem lazım, görüşürüz!"
"Tamam tamam, görüşürüz." diyerek telefonu kapattım.Kahve makine kaynamaya başlarken ellerimi tezgaha yasladım.Tam derin bir nefes vereceğim sırada kolumu öyle bir güç kavradı ki afallayarak gözlerimi açtım.Daha ne olduğunu anlamadan tanıdık bir koku burnuma dolunca korkudan kapattığım gözlerimi yavaşça açtım.
Berat,tam bir kızgın boğa misali nefes alıyordu.Yüzü burunlarımızın birbirine değeceği kadar yakınımda olduğu için kıpkırmızı olmuş gözlerini net bir şekilde görebiliyordum.Korkuyla titreyen dudaklarımı araladım.
"N-noluyor?" Sesim o kadar titriyordu ki kendi söylediğimi bile anlamamıştım.
Gözlerimin içine büyük bir hırsla baktı.
Yutkunarak gözlerinin içine bakarken sinirle dudaklarını araladı."Aşkım?" dedi fısıldar bir tonda.
Yunusla konuşmamı duymuştu.
Ne tepki vereceğimi bilemedim.Vücudu bu zamanlarda olduğu gibi zangır zangır titriyordu.Beyaz göz çevreleri kırmızılığını korkurken yutkunarak tuttuğu koluma baktım.El boğumları bembeyaz olmuştu.
"Berat abi.." diye fısıldadım gözlerimi tekrar gözlerine dikip.Bu zamanlarda hep bende ona dikleniyordum.Bu sefer farklı bir yöntem uygulamak istemiştim.
Normal hâlleri ne kadar hoşuma gitse, bu hâlleri de bir o kadar korkutuyordu.Berat hâlâ gözlerime bakıp kolumu sıkmaya devam ederken ikimizin arasında kalan elimi yavaşça kaldırdım.
Elimin titrediğini daha yeni farkederken kemikli,ince elimi hafifçe onun yanağına götürdüm.Buz gibi olmuş tenini avucumda hissedince içim titremişti.Bakışları ve kolumu tutuşu hafiflemesede elimin altındaki gergin vücudunun biraz olsun rahatladığını farketmiştim.Titreyen parmaklarımı morarmış göz altlarına değdirdim.
"Sen böyle davranınca ben korkuyorum.." diye fısıldadım yüzüne doğru.
Bakışları daha sakin bir hâl aldı. Titremeleri kesilmişti.Kolumu tuttuğu eli tutuşunu hafifletti.Gözlerindeki kırmızılığın hemen geçmeyeceğini biliyordum.O kırmızılık geçirdiği krizlerin bir parçasıydı.
"Biraz daha sakin olsan olmaz mı? Sadece arkadaşımdı,Yunus zaten tanıyorsun.Neden bu kadar sinirlendin?" dedim anlayışlı bir ses tonuyla gözaltını okşarken.
Gözlerimin içine uzun uzun baktı. Şuan bana baktığı bu yumuşak bakışlarını çok seviyordum.Bu olayla yüzüne ilk defa dokunmuştum.Garip hissettiyordu.
"Aşkım ve hayatım dedin." dedi kalın ses tonuyla.Ama aynı zamanda çocuk gibi konuştuğunun farkında değildi.
"Samimi bir arkadaşım olduğu için onları söyledim.Art niyetim yoktu." Gözlerindeki ifadeden bana inanmadığını anladım.Gözleri bir süre yüzümün her zerresinde gezindi.Onun bakışlarının altında ezildiğimi hissederken az önceki korkumun dindiğini farkettim.
"Olsun,sonuçta dedin." dediğinde ses tonundan tekrar sinirlenmeye başladığını anladım.Büyük ihtimalle yine onları düşünüp kendi kendine sinirleniyordu.
"Tamam.." dedim gözlerinin içine bakarak.Tam elimi yanağından çekeceğim sırada elini elimin üstüne yerleştirip avuç içimi kolumu içine çekerek öptü.
O kadar garip hissediyordum ki yaptığı bu hareket bile tuhaf gelmemişti.Zaten artık onu tamamen çözmüştüm.Bana karşı büyük bir takıntısı vardı.Kimseyle paylaşmıyor,elinden gelse kimseyle muhatap olmamı bile istemiyordu. Onun istemediği şeyleri yaptığım zamanda bu şekilde kriz geçiriyordu.
"Sen şimdi sakin ol.." diye fısıldadım yüzüne doğru."Hatta ben sanada kahve yapayım beraber içelim,olur mu?" dediğimde öylece bana baktı.Yüz ifadesi her an beni tersleyecekmiş gibi dursada yavaşça kafasını salladığında gülümsedim.Benden geri çekileceğini düşünürken birden yüzünü boynuma gömdüğünde afalladım.
Öpmüyordu,sanki yaşayabileceği bütün oksijen boynumdaymış gibi kokumu içine çekiyordu.
Dakikalar geçti.Her nefes aldığında geri çekileceğini düşünsemde bunu yapmadı.
Bıraksam bütün gününü orada geçireceğini bildiğim için derin bir nefes alıp elimi ensesine yerleştirdim."Berat abi kahve içmek istiyorum." dedim ses tonumu biraz incelterek.
Boynumda son bir kez nefes alıp hafifçe dudaklarını değdirdi ve geri çekildi.
O an gördüğüm şeyle dudaklarım şaşkınca aralandı.Gözlerindeki kızarıklık gitmişti.Resmen dakikalar içinde eskisi gibi olmuştu.Ne vücudu titriyordu ne de sınırlı nefesler alıyordu.Gözlerimin içine bakarak derin bir nefes daha aldı ve önümden çekilerek arkamda kalan kahve makinesine uzandı.Ani ruh değişimi ile neye uğradığımı şaşırmıştım.
Resmen sinirden delirecek olan adam dakikalar içinde tek bir dokunuşumla ve kokumla sakinleştirmiştim.
-
-
-
Ben bir günde iki kitaba bölüm atayım sizde 1400 okumaya 200 oy verin.. Peki öyle olsun..
Şaka bir yana kitabın nereye gittiğini bilmiyorum ama yazmak hoşuma gidiyor.Psikopat ve sorunlu yani..
Öptüm kocaman,iyi geceler 🤍
