-GÖZLER-

4.6K 445 76
                                    

Yıllar sonra burada..

-

Saatlerdir gezindiğim telefonu sonunda kapatıp kafamı geriye yaslayarak derin bir nefes aldım.Odamdaki saatin tik taklaması dışında hiçbir ses duymuyordum.Gözlerimi tam karşımda olan duvar saatine çevirdiğimde saatin üçe geldiğini gördüm.Büyük ihtimalle evde ben hariç herkes uyumuştu.

Kuruyan boğazımla yutkunarak bacaklarımı yatağımdan aşağıya doğru sarkıttım.Hemen önümde duran ördekli panduflarımı ayağıma geçirip telefonumu cebime koydum ve esneyerek kapıya doğru adımladım.

Gözlerim yanıyor ve halsiz hissediyordum.Zaten bugün yataktan hiç kalkmamıştım. Üzerimde garip bir kırgınlık vardı ama çözemiyordum.

Odamın kapısını açıp odamdan çıkarken bir kez daha esnedim.Kollarımı geriye doğru atarak gerinirken uzun koridorun yarısına kadar gelmiştim.Kollarımı indirip hafif kapalı olan gözlerimi açıp merdivenlere yöneldiğim sırada Berat'ın iri cüssesi ile karşılaştım.

Kafamı kaldırıp bir elimi gözüme götürdüm.Tek gözümü yumruğum ile ovarken Berat'ın gözlerine baktım.Son basamağı da bana bakarak çıkıp tam önüme geldiğinde boy farkımız artmıştı.

Yumruğumu gözümden çekip tekrar esnedim.Elimi ağzıma götürüp Berat'ı baştan aşağıya süzerken sarhoş gibi hissediyordum.Sanki beynimin bir kısmı çoktan uykuya dalmıştı.

Berat,üzerindeki siyah boğazlı kazak ve altındaki siyah eşofmanla bana göre daha toplu duruyordu.Dirseklerine kadar çektiği kazağın açık bıraktığı kol damarlarında biraz fazla oyalanıp tekrar gözlerine baktım.Dudağının kenarı hafifçe yukarı doğru kıvrılmıştı.

"İyi geceler gülüm." dedi iki elini birden eşofmanının cebine sokarken.Kafamı sallayarak boğazımı temizledim.

"Sanada iyi geceler." diyerek bir adım yana kayıp merdiven basamağına basacağım sırada kolumu onun damarlı eli kavramıştı.Bir saniye içinde beni az önce olduğum konuma geri getirirken yine kafamı kaldırdım."Sanada iyi geceler.." dedim tekrar.Omuzlarını silkerek güldü.

"Bu kadar mı?" diyerek gözleriyle yüzümü turladı.Dudaklarımı büzüp omuzlarımı silktim.

"Evet,ne olacaktı başka?" dedim,sesim artık uykulu kısma geçerken.

Gözlerimin içine uzun uzun baktı.Ardından az önce cebinde olan elini çıkarıp yüzüme doğru yaklaştırdı.
Burnumu iki parmağının arasına alıp sıktığında yüzümü buruşturup gözlerimi kapattım."Küçük.." diye fısıldadığını duymuştum,eline vurup burnumu parmaklarının arasında kurtarmadan önce.

"Ya acıyor acıyor!" diyerek parmaklarımla burnumu ovduğumda bu onu daha çok gülümsetmişti.Sinirle kaşlarımı çatıp eline tekrar vurup yine merdivenlere yöneldim.Yine ve yine beklediğim üzere kolumu kavramıştı.
"Hay amına koyayım ya..." dedim bir anda.Söylediğim şeyin farkına vardığım anda yüzümdeki kızarıklığı hissettim.
Yanaklarımın yandığını hissederken yutkunarak kafamı kaldırdım.

Berat gülmek ve gülmemek arasında bir ifadeyle bana bakıyordu.Bu küfürü benden beklemiyor gibiydi.

"Ne dedin,ne dedin?" dedi yarım yamalak gülerken.

Büyük bir utançla tekrar kolumu ondan kurtarıp bakışlarımı kaçırdım.
"Ağzımdan kaçtı işte.." dedim tüy kadar hafif bir ses tonuyla.

Berat'ın bana yine güleç bir ifade ile baktığına emindim.Gitmeme de izin vermiyordu.Yanaklarım yanmaya, yüzüm git gide kızarmaya devam ettiği saniyelerde birden çenemde onun parmaklarını hissettim.Tekrar yutkunarak bakışlarımı ondan daha da kaçırdığımda çeneme daha fazla bir baskı uygulayıp kafamı kaldırdı. Gözleriyle göz göze geldiğim anda daha çok kızardığıma emindim.

"Madem bu kadar utanıyorsun, o zaman utanacağın şeyler söylememelisin küçüğüm." dediğinde kaşlarımı çattım.

"Sana mı soracağım?" Şuan sesimin daha sert ve kalın çıkması gerekiyordu. Bu tiz ve fısıltı neyin nesiydi?

Bu sefer gülmedi,sadece gülümsedi. Gözleri gözlerimi kısaca turlarken gözlerinde takılı kalmıştım. Kalbim o kadar hızlı atmaya başlamıştı ki sinirim bozulmuştu.

Kalbim neden bu denli hızlı atıyordu?

Neden elinin altında titriyordum?

"Noldu?" dedi birden.Onun yumuşak ama kalın sesiyle kendime gelip bakışlarımı kaçırdım.Parmağı hâlâ çenemdeydi.

"Hiç.." diye fısıldadım.Farketmeden önümde birleştirdiğim ellerimi çözüp serbest bıraktım.İstemsizce kaçırdığım gözlerim yine onun gözlerini bulmuştu.

Çenemi baş parmağı ile okşayıp bir iç çektiğinde bu sefer bakışlarımı kaçırmadım.Zaten fazlasıyla açık yeşil gözlerine başından beri hayrandım. Başta hayranlık duyduğum bu gözlere şimdi farklı bir ifade ile bakıyordum. Bu ifadeyi anlamıyordum.

"Karnın mı acıktı?" diye sordu az öncekine nazaran daha hafif bir ses tonuyla.

Kafamı iki yana sallayarak boğazımı temizledim.
"Susamıştım da..Uyuyacaktım sonra." dediğimde kaşları çatıldı.

"Uyanık mıydın bu saate kadar?" dediğinde kafamı salladım.Çenemi tekrar okşayıp kafasını iki yana salladı. "Ne yaptın bu saate kadar?"

"Öyle videolar falan izledim,uyku tutmadı ki.." diyerek bir nefes verdim. Aramızdaki yakınlık yüzüm harici başka yerlerimi de yakmaya başlamıştı.

"Hmm.." diye bir nida çıkardı. Sanki içimdekileri hissetmiş gibi yüzüme daha da yaklaşıp burnunu burnuma sürttüğünde çığlık atmak istedim. "Öyle uyuyamadığın zamanlar yanıma gel, film izleriz." dediğinde sadece yavaşça kafamı sallamakla yetindim.

"Sende mi uyumuyorsun?" dediğimde kısaca kafasını salladı.

Birkaç dakika kadar hiç konuşmadık. O yüzüme bakarken ben bakışlarımı kaçırarak gözlerine bakıyordum. O kadar tuhaf hissediyordum ki bütün vücudum titriyordu.

"O zaman.." diye fısıldadı."İyi geceler."

Hafifçe gülümseyerek kafamı salladım.
"İyi geceler."

Beni bırakacağını düşünerek bir nefes verdiğimde bu sefer yanağını bana doğru uzattı.

İyi geceler öpücüğü..

Unutmamıştı.

Kısa bir bekleyişin ardından gülümseyerek yanağından hafifçe öptüm.Memnun olmuş gibi yüzünü çevirip gözlerime baktı.

"Bende seni öpeyim." dediğinde alt dudağımı dişleyerek kafamı eğdim ve yanağımı ona uzattım.

Benimkine göre daha sert ve ıslak öpücüğü yanağıma bıraktığında öptüğü yer alev almaya başlamıştı.

Çenemi parmaklarının arasından kurtarıp doğrulduğunda derin derin nefesler aldım.Son kez elini saçlarıma atıp karıştırdı ve yanımdan geçerek odasına doğru yürümeye başladı.

Olduğum yerde çivilenmiştim.Onun odasının kapısının kapanma sesini duyar duymaz ellerimle kendime yelpaze yapıp merdivenlerini inmeye başladım.

Boğazımın kuruluğu için bir bardak suyun yeterli geleceğini düşünürken, vücudumun yangısına yirmi damacananın yetmeyeceğini biliyordum.

-


-


-

İyi geceler..

Öptüm kocaman 🤍

TESBİH (GAY)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin