Evimin önünde ellerimi önümde birleştirmiş şekilde taksiciye ücreti ödemek için eve giren Berat'ı bekliyorum.Yolculuk boyunca ikimizde uyukladığımız için bizi uyandıran taksici olmuştu.Taksiden iner inmez Berat para almak için eve girince onu yalnız bırakmamak için kapıda kalmıştım.
Berat sonunda buruşmuş yüzüyle evden çıkınca bir nefes verdim.Büyük adımlarla bahçeden yürütüp kapının önüne geldiğinde kapıda bekleyen taksicinin camına eğilip parayı uzattı. Adam parayı alıp kapının önünden uzaklaşınca Berat arkasını dönüp bana baktı.
"Gel bebeğim." diyerek yanıma geldi ve belimden tutup beni eve doğru yönlendirdi.Üşümüş vücuduma kollarımı sarıp onunla beraber yürümeye başlarken kafamı kaldırıp gözlerine baktım.
"Berat omzun çok acıyor değil mi.." diye fısıldadığımda yeşil gözlerini bana çevirdi.Gözlerimin içine bakıp yüzüme yaklaştı ve dudağımın üstünden hafifçe öptü.
"Acımıyor güzelim." diyerek tekrar dudağımın üstünden öptüğünde derin bir nefes aldım.
Beratla birlikte eve girdiğimizde Berat kapıyı kapattı.Evin içinde derin bir sessizlik hakim olurken yutkunarak bakışlarımı evin içinde gezdirdim.
"Yine evde yoklar.." diye fısıldadım kendi kendime.Berat bana bir bakış atıp etrafına bakındı.
"Gezmeye gitmişlerdir yine." dediğinde bir kez daha yutkundum.Bu sefer gözlerimi Berat'ın omzuna çevirdiğimde kanın daha fazla sızdığını gördüm. Berat etrafına bakarken benim ona baktığımı farkedince önce bana sonra kendi omzuna baktı.Bir iç geçirip elini bana uzattı.
Önce eline sonra açık yeşil gözlerine anlamayarak baktım.Dudağının kenarı hafifçe kıvrıldı.
"Hadi gel,duş alalım beraber." dediğinde kalbim resmen ağzımda atmaya başlamıştı.Dudaklarım kendiliğinden aralanırken boğazımı delecek şekilde yutkundum.Tekrar ellerine indirdim bakışlarımı.İri,kemikli eli çok az titriyordu.Derin bir nefes aldım. Elimi uzatıp büyük elini sıkıca tuttuğumda elimi kavradı.Ardından bana doğru yaklaşıp alnımı sıkıca öptü.Elimi sımsıkı tutup merdivenlere adımladığında onunla beraber yürüdüm.Basamakları teker teker çıkıp koridorda biraz yürüdükten sonra banyoya geldik.Berat elimi bırakıp banyo kapısını kapattı ve iki kez kilitledi.
Arkasını dönüp bana baktığında utançla gözlerimi kaçırdım.Berat küçük bir gülümseme ile elini tişörtüne attı.Yüzünü buruşturarak tişörtünü kaldırdığında yutkunarak tam önüme geldim.Elimi kaldırıp kolunu tuttum.
"Ben yardım ederim.." diye fısıldadığımda Berat duraksadı.Kafasını eğip bana baktığında bakışmamıza izin vermeden tişörtünün eteklerini tuttum. Yavaşça kaldırarak omuzlarına kadar geldiğimde işimi kolaylaştırmak için eğildi.Önce sağlam kolunu tişörtten çıkardım.Sonra tişörtünün kolunu yavaşça sıyırıp yaralı kolundan çıkardığımda kısıkça inledi.
Elimdeki tişörtü kirliliğe doğru atıp tekrar ona döndüm.Gözlerinin içine bakarken o da elini benim üzerime attı. Hiçbir şey söylemeden kollarımı kaldırdığımda o da benim tişörtümü üzerimden sıyırıp kirli sepetine attı.
İkimizin de üstü çıplak kalmıştı.Utançtan yanaklarım kızarıyordu ama ona belli etmiyordum.Gözlerimi cesurca tekrar ona diktiğimde iri elini kaldırıp yanağıma koydu.
"Biliyor musun..Bugün benim doğum günüm.." diye fısıldadığımda gülümsedi. Kafasını aşağı yukarı sallayıp burnunu burnuma sürttü.
"Biliyorum..16 Mayıs..Bebeğimin reşit olup tamamen büyüdüğü gün.." dediğinde kalbim yerinden çıkacak gibi hissettim.
