Odamda dizilerimin üstüne koyduğum dünya klasiklerinden birini okurken göz ucumla ara ara saati kontrol ediyordum.
Neredeyse gece yarısı olmuştu ama Berat hâlâ gelmemişti.Annem ve o adamda bir saat kadar önce gelmiş,annem odama girip neden bu kadar geç geldiklerini bile söylemeden saçıma bir öpücük kondurup odamdan çıkmıştı.
Derin bir nefes alıp dizlerimin üzerindeki kitabı kapatıp yatağımın yanındaki küçük sehpamın üzerine bıraktım.Berat'ın eczaneden bileğim için aldığı kremler hâlâ poşetin içinde duruyordu.İçimden onları sürmek gelmiyordu.
Ördekli panduflarımı ayağımdan çıkarıp yatağımın kenarına koydum.Yatak çarşafımın altına girip başımı yastığa koyduğumda duyduğum tek şey saatin tik taklarıydı.
Gözlerimi kapatıp sadece karanlık ile baş başa kaldığımda o karanlığın içinde yine Berat'ı düşünüyordum.Arabada arkadaşıyla kısa kısa bakışması,arada birbirlerine kafa sallamaları ve arsa olayı.O arsaya kim ne getirecekti? Berat hâlâ orada mıydı? O arsada ne yapıyorlardı?
Aklımda bunun gibi onlarca soru vardı.
En çok tuhafıma giden şey ise müdür ile olan konuşmasıydı.Resmen o an ikisinin arasındaki gerginliği iliklerime kadar hissetmiştim.O konu hakkında da kafamda bir sürü soru işareti vardı.
Bunların yanı sıra annemin hayatını da düşünüyordum.Aynı evde yaşadığı adamla aralarında ne gibi bir ilişki olduğunu bilmiyordum.O adam tuhaftı, bunu bilip görüyordum.Anneme olan bağımdan dolayı annemin nasıl biri olduğunu da biliyordum.O adama babama baktığı gibi bakmıyordu. Hatta ondan korkuyordu, bundan emindim. Hareketleri gün geçtikçe tuhaf bir hâl alıyordu,buna anlam veremiyordum.
Özellikle bu konuyu abimle konuşmak istiyordum.Ama o da bu aralar çok yoğun olduğu için sadece kısa kısa mesajlaşıyorduk.Bana her ay yüksek bir miktarda para atıp,iyi olup olmadığımı soruyordu.Normalde her gün arasada yoğunluğundan dolayı mesajlarla iletişime geçiyorduk.
Gözlerim kapalı şekilde saatin tıkırtılarıyla düşüncelerimle boğuşurken kapımın iki kez tıklatılması ile irkildim.
Gözlerimi hafifçe araladığımda kapının ardından fısıltı hâlinde bir ses duydum.
"Enes.."
Berat'ın kalın sesi fısıltı hâlinde kulağıma dolmuştu.Sesimi çıkarmadım.Tekrar gözlerimi kapatıp uyku pozisyonuna geçip beklemeye başladım.Birkaç dakika içinde tahmin ettiğim gibi kapı açıldı. Önce kapının kapanma sesini,daha sonra adım seslerini işitince yanıma yaklaştığını anladım.
Gözlerimi daha sıkı kapatıp uyuyormuş taklidi yapmaya devam ettim.İçimden 'umarım kalp atışlarımın sesini duymuyordur' diye dua ederken birkaç hışırtıdan sonra onun nefes alışverişlerini çok yakınımda hissetmiştim.Onun nefesini ve nefes seslerini bu kadar net duyuyorsam, yanıma eğilmiş olmalıydı.Hiçbir tepki vermeden rolüme devam ederken yanağıma değen buz gibi parmaklarla irkilecek gibi oldum.
Buz gibi olmuş ve kaskatı kesilmiş parmaklarını hafifçe yanağımda gezdiriyordu.Kalp atışlarım daha da hızlanırken onun sesini duydum.
"Dünyadaki bütün kötülüklerden arınmış narin güzellik.." diye fısıldadığında yutkundum.O devam etti."Seni bütün kötülüklerden koruyacağım,kimsenin sana hiçbir kötülük yapmasına izin vermeyeceğim.."
Soğuk parmak uçları yanağımdan alnıma doğru kaydı.Oradaki tutamları okşayarak geriye doğru tararken daha fazla dayanamayıp göz kapaklarımı araladım.
Gözlerimi aralar aralamaz onun açık yeşilleriyle karşılaştım.Öylece bana bakıyordu.Bende hiçbir tepki göstermeden gözlerinin içine baktım. Hâlâ saçlarımı okşuyordu.
"Uyumadığımı biliyordun değil mi?" dedim uykulu sesimle sessizce.
Hafifçe gülümseyerek kafasını aşağı yukarı salladı.
"Küçücük vücudun kuş gibi titriyor." dediğinde kaşlarımı çattım.
Gerçekten vücudum mu titriyordu? Dikkatimi o kadar ona vermiştim ki bunu bile fark etmemiştim.
Bir süre daha birbirimizin gözlerine baktık.Parmak uçları saç diplerimde gezerken iyice mayışmıştım.Uyku şekilde dudaklarımı aralayıp baygın gözlerimle ona baktım.
"Neredeydin bu saate kadar?" Sesim sessiz odanın içinde kısıkça duyuluyordu.İkimizde sessizce konuştuğumuz için saatin tik takları ağır basıyordu.Penceremden vuran ay ışığı ikimizi aydınlatıyordu.
Gülüşü yüzünden yavaş yavaş soldu. Saçlarımdaki eli duraksadığında ona bakmaya devam ettim.Çok geçmeden cevap verdi.
"Bugün bizi eve bırakan arkadaşım evine davet etti,onun yanındaydım.Üzgünüm." diyerek baş parmağıyla alnımı okşadı. Üstümdeki çarşafı biraz daha üzerime doğru çekip omuz silktim.
"Annemler de geç geldiler zaten..Tek başıma korktum.." dediğimde bu sefer kaşlarını çatan oydu.Çene kası kasılmıştı.
"Geç mi geldiler?" dediğinde kafamı aşağı yukarı salladım.Bakışlarını ayrı bir yere çevirip bir küfür savurduğunda elimi çarşafın içinden çıkardım.
"Noldu?" Bir şey söylemedi.Birkaç dakika pencereden dışarı baktı.Gözlerine vuran ay ışığı zaten açık olan yeşil gözlerinin rengini daha çok açıyordu.
Derin bir nefes alarak bana döndü. Yüzüme doğru yaklaşıp kafasını boynuma gömdüğünde sertçe yutkundum.Boynunun altında kalan elimi çıkarıp ensesine koyduğumda içine derin bir nefes çekti.
"Özür dilerim.." diye fısıldayıp bir elini boynuma yerleştirdi.Beni kendisine doğru iyice bastırdığında ensesinde duran elimi saçlarına çıkardım.
"Tamam,sorun değil." diyerek saçlarını okşadım.Nerede olduğu hakkında yalan söylediğini biliyordum.Ona sormam gereken çok fazla soru olsa da içimden bir ses 'şimdi değil' diyordu.
Bir süre geçti.Nefes alışverişlerinin düzene girmesinden mayıştığını anladım.Onu yavaşça boynumdan çekip gözlerinin içine baktığımda baygın baygın gözlerime baktığını gördüm.
"İyi misin?" diye sorduğumda kafasını aşağı yukarı salladı.Aksi olduğu belliydi, uykusuz göründüğü için derin bir nefes alıp yatakta kenara doğru kaydım.Ona yanımda geniş bir yer açtığımda bir yatağa bir de bana baktı.Gülümseyerek yatağa patpatladım. "Gel hadi."
Gözlerimin içine baktı.O an ne düşündüyse aynı saniyede bakışlarını kaçırıp ayaklandı.Dirseklerine kadar kıvırdığı kazağının kollarını aşağıya çekip ona açtığım yere oturdu.Saniyeler sonra arkasına yaslanmasını beklerken bana doğru yaklaşıp kafasını yavaşça göğsüne yatırdı.Tişörtümün üstünden göğsüme bir öpücük kondurup belimi sardığında yutkundum.
Yüzünü boynuma doğru çevirip gözlerini kapattığında kalp atışlarım atağa geçmişti.Derin bir nefes alıp sakinleşmeye çalıştım.Elimi saçlarına götürüp okşarken beni daha sıkı sardı.
Çok geçmeden odanın içinde sadece saat tik takları değil,onun uyurken çıkardığı nefeslerinin sesleri yankılanmaya başlamıştı.
-
-
-
Bu oyların hâli nedirr :(
Öptüm kocaman 🤍
