Gözlerimi hafifçe aralamaya çalışırken boynumda hissettiğim güçlü nefeslerle ağzımı araladım.Elimi ağzıma götürüp esnerken kısık gözlerimi daha da aralayarak odamın içinde gezdirdim.
Boynumda hissettiğim nefesler kesik kesik gelmeye başlarken bilincim yavaş yavaş açılmaya başlıyordu.Kafamı öne eğip kollarımın arasındaki bedene baktığımda dudaklarımda belli belirsiz bir gülümseme olmuştu.
Bir elim omzunda diğer elimde beline doğru olan kısımdaydı. Gülümseyerek omzunda duran elimi saçlarına çıkardım. Saçlarının uçlarını parmak uçlarımla okşarken bakışlarımı duvardaki saate çevirdim.Dersin başlamasına bir saat vardı.Zaten genelde hep bu saatlerde kalkardım.
Esneyerek göğsümde yatan adamın saçlarını okşamaya devam ederken Berat yavaş yavaş hareketlenmeye başladı. Boynumdaki nefesleri homurtuya dönerken kafamı eğip yüzüne baktım. Uzun kirpiklerini kırpıştırıp gözlerini araladığında resmen yüzüme ışık vurmuş gibi hissetmiştim. Açık yeşil gözleri çok güzeldi,sabahları olduğundan daha parlak oluyordu.
Yeşil gözleri anında gözlerimi bulduğunda onunda yüzüne hafif bir tebessüm oluşmuştu.Siyah saçlarını okşamaya devam ederken dudaklarımı araladım.
"Günaydın.." diyerek saçlarını geriye doğru taradım.Yüzünü yüzüme doğru yaklaştırıp burnumun ucundan öptü.
"Günaydın bebeğim." dediğinde kalbim hızlı hızlı atmaya başlamıştı.Bu da yeni olan bir şeydi.Onun sesini duyduğumda midemde bir şeyler uçuşuyor ve kalbim hızlı hızlı atmaya başlıyordu.
Gözlerimin içine uzun uzun baktı. O an aklına ne geldiyse gülüşü yüzünden yavaşça solmuştu.Gözleri ağırlaşırken tekrar ağzımı araladım.
"Noldu?" Sesim fısıltı hâlinde çıkıyordu.
Kafasını yavaş yavaş iki yana salladı.
"Bir şey olmadı,bir an uzun zaman sonra ne kadar huzurlu uyandığımı farkettim." dediğinde saçlarını geriye doğru okşamaya devam ettim.Yüzünün her bir santimini süzerken bir nefes verdim.
"İçinde bir şeyler var gibi hissediyorum. Yorgun bakıyorsun,seni böyle görmek beni üzüyor." dedim hissettiklerimi içimde tutamayarak.
Gözlerimin içine baktı.Tekrar yaklaşıp burnumun kenarından öptüğünde gözlerimi kapattım.Aynı saniyede yüzünü yüzümden uzaklaştırdığında gözlerimi araladım.
"Senin masumiyetini kirletmek, hayatta isteyeceğim son şey Enes.Kendimi temize çektikten sonra düzelecek her şey." dediğinde derin bir nefes aldım.
"Neymiş düzelecek şey ve neyden temizleyeceksin kendini?" dedim uykulu sesimle.
Beklediğim üzere cevap vermedi.O an nedense içimde ne varsa söylemek istiyordum.Ya ben çok doluydum ya da aklımda çok soru vardı.
"Müdür senden çekiniyor.." dedim bu sefer fısıltı hâlinde.Bu sefer yüzüne serseri bir gülüş yerleştirdi.
"Çekinmese vay hâline." dediğinde kaşlarımı çattım.
"Neden ki?" diyerek elimi şakaklarına doğru götürdüm.Oradaki kısa saçlarını okşarken onun cevap vermesini bekledim.Bir iç geçirse de cevap vermedi.
"Böyle her bir şey sorduğumda susacaksan işimiz var."dedim kendimi geriye doğru atarak esnerken.O da yavaşça kafasını göğsümden kaldırıp kollarını iki yana açarak gerindi.
"Asıl seninle işi olan benim küçük, çok yükseklerde uçma." dediğinde kaşlarımı çatarak omzuna vurdum.
"İstediğim yerde uçarım kapalı kutu, uçtuğum yerde de o benden gizlediğin şeyleri bulurum." dediğimde kafasını geriye doğru atarak bir kahkaha attı. Uzun bacaklarını yataktan sarkıtıp ayaklandı.Tam bende yataktan kalkacağım sırada bir anda beni uzun koluyla belimden kavradı.Ağzımdan küçük bir çığlık çıkarken ne olduğunu anlamadan kendimi onun kucağında bulmuştum.
Yutkunarak derin nefesler alırken kafasını eğip kucağındaki bana baktı. Yüzümü yüzüne yaklaştırdığında gözlerimi sıkı sıkı kapatarak iki elimi birden yüzüme kapattım.Bu onu durdurmaya yetmemişti.İki elimi birden hızlı hızlı öpüp en son saçlarımdan kokulu şekilde öptü.
"Sen uçarken benim gizli kutumu düşün, bende seni okula hazırlayayım." dediğinde ellerimi yüzümden çekip kaşlarımı çattım.
"Annemle babana da küçük kardeşimi okula hazırlıyorum,dersin." diyerek kucağından inmeye çalıştığımda beni kucağında zıplatıp daha da yükseğe aldı.
Odamın kapısını açıp koridorda yürümeye başlayınca gözlerimi büyülttüm.O sırada o kulağıma doğru yaklaştı.
"Annenle babama oğlumuz çok seviyorum ve onu küçük bir çocuk gibi okula hazırlamak benim görevim,derim." dediğinde parmak uçlarıma kadar kızardığımı hissettim.Evdekilerin bizi bu hâlde görmesi an meselesiydi ama bu onun umrunda değil gibiydi.
Ben kucağındayken banyoya doğru ilerledi.Banyo kapısınından içeri girip kapıyı kapattığında hâlâ utançtan kıpkırmızı hâldeydim.Beni lavabonun önüne bıraktığında onun yüzüne bakmadan musluğu açtım.Gelen suyu avuçlarıma doldurup yüzüme üç kere çarptım.Gözlerimi açmadan havluyu bulup yüzümü kurularken tekrar su sesi kulaklarıma dolmuştu.Yüzümü havludan çekerken Berat'ın da yüzünü yıkadığını gördüm.O ıslak yüzüyle musluğu kapatıp bana döndü ve gözlerini açtı.Bir bana bir havluya baktığında kafamı iki yana salladım.
"Kurulasana yüzümü oğlum." dediğinde yüzümü ekşittim.
"Elin ayağın yok mu?" dedim sinirli bir sesle.Hiçbir soruma cevap vermediği için kızgındım ona.
Gülerek kafasını iki yana salladı.Tam havluyu elimden almak için uzandığında havluyu kendime doğru çektim.
"Eğil."dediğimde gülerek yüzüme doğru eğildi.Elimdeki mavi havluyla ıslak yüzünü kurularken elime bıraktığı öpücüklerle kaşlarımı çattım.
"Yapma ya.."
Söylediklerime aldırmadan ben yüzünü kurulayana kadar ellerimi öpücüklere boğdu.Yüzünü kurulayıp havluyu geriye asarken hâlâ yüzüme bakıyordu. Havluyu asıp önüme döndüğünde yanağını bana doğru uzattı. Gülmek ile gülmemek arası bir ifadeyle yüzüne yaklaşıp yanağından öptüm ve geri çekildim.
O da iki yanağımı tutup ikisinden de sıkıca öptü.Yüzümü buruşturarak geriye doğru adımladı."Fırsatçı seni!"
Söylediğim şeyle sesli şekilde gülerek doğruldu.Tam ellerini tişörtünün eteklerine götürüp kaldırırken arkamı döndüm."Ya napıyorsun?!" diyerek elimi kapının kulpuna attım.Yine kahkahasını duymuştum.
"Hadi bebeğim hazırlan,seni odandan alıp okula gideceğiz." dediğinde cevap vermeden banyodan çıktım.
Odama doğru hızlı adımlarla ilerlerken ne kadar yanlış bir şeyin içinde olduğumu düşünüyordum.
-
-
-
Öptüm kocaman 🤍
