💔Bölüm 3💔

29 5 0
                                    

Kulüp’e geldiğimizde ikimizde arabadan inip içeriye el ele girdik. Bizimkiler masada sızmıştı. Barmen hızla yanımıza gelip Korhan’la tokalaştı ve ona yardım etmek için bizimle bizimkilerin yanına geldi.
“Ela, içeriden Turgay’ı çağırır mısın?”

Arif’e tamam deyip barın arkasındaki odaya doğru yürüdüm. Oradaki personel odası yazan kapıyı açıp içeriye girdiğimde anında gözümü elimle kapattım. Çünkü Turgay yine Turgay’lığını yapmıştı. Bir kızı duvara yaslamıştı ve bu sefer ki kız, kızıldı. Adam durmak nedir bilmiyordu. Bir gün bu iş sevdasına kalpten gidecek diye endişeleniyordum.

Ellerimi gözümün önünden çekmeden “Arif seni çağırıyor. Her zamanki masada!” dedim ve arkamı dönüp kapıdan çıktım. Dünyanın çivisi çıkmıştı. Kesinlikle! 

Ben masaya doğru yürürken Turgay pantolonunu ve tişörtünü düzelterek yanıma geldi. Her ne kadar üstünü düzeltse de yüzündeki ifadeyi değiştiremezdi. Suratındaki ifade az önce ne yapmak üzere olduğunu söyleyen bir pankart gibiydi. Üstünü düzelttikten sonra parmaklarıyla dağılan saçlarını geriye doğru taradı.

“Yine mi?” dedi Turgay aksi sesle. Ama başka bir şey demeden Korhan’la ilk erkekleri taşımaya başladılar. Bende kızların çantalarını toplamaya başladım. Hepsi berbat durumdaydı. Kafamı sallayıp Arif’i onlarla bırakıp Kulüp’ten çıktım. Arabanın yanına gittim. Korhan ve Turgay Samet’i zorla arabaya sokmaya çalışıyorlardı. Çünkü Samet sarhoş olduğu için bir şeyler mırıldanıyor, onlarla inatlaşıyordu.

“Samet, şimdi sana vereceğim o ayarı!” diye mırıldandı Korhan. Samet, onun bu cümlesine kahkaha atıp direnmeyi bıraktı ve koltuğa uzandı. Bana döndüğünde gözlerini devirdi. “Söyle güzellik?” gülümseyerek elimdeki çanta yığınını gösterdim. Anında düğmeye bastı ve bagaj kapısı kendiliğinden yukarıya doğru kalkmaya başladı. Teşekkür amaçlı dudağına öpücük kondurdum ve çantaları bagaja atıp kapağı indirdim.

Korhan üçüncüye geldiğinde Kulüp’te tek ben kalmıştım. Bu yüzden hemen arabaya binip onun evine doğru gittik. Hava artık tamamen siyahlaşmıştı ve gece yarısı olduğu anlaşılıyordu. Bugün ki gecemiz de bu şekilde bitmişti. Ama ben bunu seviyordum. Grup arkadaşlarımı seviyordum. Her ne kadar grubun erkek üyeleri fırlama olsa da!

Lise hayatı boyunca hep birlikteydik ve birbirimizden hiç ayrılmamıştık. Şimdi üniversiteye başlıyorduk. Yaz tatilini bol bol birlikte geçiriyorduk. Benim ailem Türkiye’de kalmıyordu. Ben bebekken annem ve babam Almanya’ya iş için gitmişlerdi ve ben burada babaannemle kalıyordum. Babaannem yaşlı olduğu için halam da bizimle kalıyordu. Onun kocası üç sene önce kanserden ölmüştü ve o zaman yanımıza taşınmıştı. Aramız pek iyi değildi. Ama idare ediyordum. Bu yüzden mümkün olduğunca evden uzak kalıyordum. Halam ise bundan dolayı bana daha çok kızıyor ve kavga etmek için uğraşıyordu. Halam tam bir cadalozdu. O asla yaptıklarına ve söylediklerine göz yumamayacağınız tiplerdendi. Onu sadece görmeniz bile tüylerinizi diken diken yapıyordu. Arkadaşlarımda ondan nefret ediyordu. Daha doğrusu onu seven kimse yoktu.

Korhan’la, birlikte bahçeye çıktığımızda şezlongun üstündeki battaniyeyi alıp yere serdi ve birlikte yere uzandık. Bahçede böceklerin ve yarasaların sesi vardı. Gökyüzü de yıldızlarla doluydu. Bu romantik hava hoşuma gidiyordu. Bu yüzden Korhan’ın kollarına daha da sokulup alnımı göğsüne yasladım. “Ertesi gün için plan yapacak mıyız?”

“Ne planı?” diye sordu gökyüzüne bakarak.

Çenesinin keskin hatlarını parmağımla okşadım. “Ayla ve Giray adalara gitmekten bahsetmişti. Sen de bakarız demiştin ya?” kaşlarını çatıp yüzünü bana çevirdi. “İnanmıyorum! Cidden hatırlamıyor musun? Çift olarak gidecektik hani?”

Kirli sakallı yanağını kaşıyıp gözlerini arkamdan bir yere sabitledi. “Hatırlıyorum, bebeğim! Seninle yalnız olabileceğim her yer kabulümdür. Ama Salı günü boş değilim. Ailemle şu dede ziyaretini yapacağız.”

Çenesini tuttum ve gözlerime bakması için sıktım. Anında gözlerini gözlerime çevirdi. “Salı, perşembe ve Cuma günleri sürekli bir bahanen olduğunun farkında mısın? İki yıldır seninle Salı günü hiç buluşamadığımı fark ettim.”

Kollarında beni daha sıkı sardı ve başımın tepesine uzun bir öpücük kondurdu. “Çok düşünüyorsun, sevgilim! Tesadüfleri kafana takma. Kapat gözlerini ve uyumaya bak. Sabah içerdekilerden çekeceğimiz var.”

Gözlerimi kapatıp göğsünde rahatımı tamamen bulunca aklıma hiçbir şeyi takmamaya karar verdim. Sadece tesadüftü. Aklıma kötü şeyler getirmeme gerek yoktu. O beni aldatmazdı. Bana açık açık söylerdi. Ya da benimle ayrılırdı ve yoluna diğer kızlarla devam ederdi. O yüzden boşuna kuruntuya hiç gerek yoktu. Derin ve rahatlatan bir nefes alıp beni saran gecenin ılık esintisiyle kendimi uykunun kollarına bıraktım. Sevgilimin kollarında!

Yeniden Sev!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin