💔 Bölüm 25💔

26 5 0
                                    

Siyah, üstünde alev modeli olan ipli bikiniyi giyip boy aynasının karşısına geçtim. Saçlarımı salmıştım. Açık-kumral saçlarım omzundan, göğsümden karnımın üzerine doğru dökülürken içim titredi. Mavi düşündüğümden daha da zengindi ve Korhan'ın ona kullandığı hitaplarla da onu tanıdığı belliydi. Bu zamana kadar buna çok fazla kafa yormamıştım ama şuan da kendimi garip bir durumun içinde bulmaktan çekiniyorum.

Ellerimle yüzümü örttüm ve birden aklıma benim için yaptığı uğraşlar geldi. Bu yüzden kötü düşünceleri hızla kafamdan atıp kendimi toparladım ve Mavi'yi çıldırtma düşüncesiyle benim için almış olduğu mini plaj elbisesini giydim.

Hazır olduğumdan emin olduğumda bahçeye indim. Burası belki de hayatımda gördüğüm en mükemmel bahçeydi. Rengarenk, cıvıl cıvıl... Kocaman havuzuyla, çardağı vardı. Mükemmel ötesiydi.

Mavi belinden düşecekmiş gibi duran mayosuyla tam bu mukemmelliğin içinden beni süzüyordu. İkimizde delici bakışlarımızla birbirimizi adete yiyip bitiriyorduk. İçimizdeki o tutsak eden bağ yine harekete geçmişti. Aynı anda adım atıp ortada buluştuk.

Mavi, büyülenmiş ifadesiyle saçımdan bir tutam tutup "Harika görünüyorsun, Ela!" dedi.

Seksi bir bakış atıp onu tepeden tırnağa süzerek "Daha bir şey görmedin, Mavi!" Dedim. Anında gözleri kısıldı. İlk defa onun yanında dişiliğimi kullanmıştım ve tamamen bile isteye yapmıştım.

Omzumu omzuna vurarak yanından geçtim ve bir çırpıda elbisemi çıkarıp şezlonga bıraktım. Tam tahmin ettiğim gibi omzumun üstünden dönüp baktığımda beni süzüyordu.

"Orda öylece dikilecek misin, yoksa bana katılacak mısın?"

Başıyla onaylayıp burnumun dibine kadar girdi. Gözleri kısıktı. Elini elimin üstünden omuzlarıma kadar sürüyerek çıkardı. Dudaklarını kulağıma dokundurdu. Bu hareketi tüylerimi diken diken yapmıştı. Beni benim silahımla vurdu.

"Seninle bu gece bir oyun oynayalım mı, Ela?"

Yutkundum. İsmimi bu şekilde söylemeye devam ederse aklımı yitirmeme neden olabilirdi.

Hala dibimde, dudakları kulağımda, eli omzumdaydı. "N-ne gibi bir oyun olduğuna bağlı." diye fısıldadım tutuk bir şekilde.

Gülümsedi ve bu gülümsemesi kasıklarıma resmen kıvılcım yollamıştı. "Bunu sen mi soruyorsun! Oyunu başlatan sensin!"

Kulağımdaki nefesi istem dışı inlememe sebep oldu ve acayip utanmıştım. Haklıydı. Oyunu ben başlamıştım ve bu sayede onun süper gözlemci, hiçbir şeyi gözünden kaçırmayan biri olduğunu anlamış olmuştum. Ama bende geri adım atan biri değildim. Bu yüzden omuzlarımı dikleştirip, parmaklarımın tersini pürüzsüz ve kaslı karnında gezdirmeye başladım. Anında gerilerek hareketime tepki verdi. Dudağımın bir kenarı yukarıya kıvrıldı. Ayakucunda yukselip aynı şeyi bende ona yaptım. Dudaklarımı kulağına bastırıp "Varım, Mavi! Kural yok, sınır yok! Ve ben asla pes etmem. O yüzden şimdiden sana başarılar!" Diye fısıldadım.

Bir süre o şekilde kalıp vücutlarımızın birbirine temas etmesi için çıldırmasına sebep olduk. Ama sonra Buğra birden belimden kavrayıp kendisiyle bir beni de havuza sürükledi. Daha ne olduğunu anlayamadan kendimi kollarında suyun altına batarken buldum.

Suyun üstüne çıktığımızda kahkaha atıyordu. Bende kızmışım  gibi davranıp ona su atmaya başladım. Kahkahalarla bir süre havuzda o şekilde eğlendik. Belki de saatlerce o şekilde vakit geçirdik. İlk defa onu bu kadar rahat ve mutlu görüyordum. Aslında onun şakacı bir yapısı olduğunu da öğrenmiş olmuştum. Bu yanına aşık bile olabilirdim... Bu da ayrı bir konuydu ya neyse!

Yeniden Sev!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin