Herkese selaam. SüsÖm çiftini zihnimda kurguladığım bir hikaye yazmaya karar verdim. Umarım seversiniz. Düşüncelerinizi yorumlarda belirmeyi unutmayınn.
Sizi seviyorum.
İyi okumalar❤️-----------------------⛓️------------------
Sırlar.. Hayatınızın merkezinde olan, sürekli, onu her gördüğünüzde yüzünüze çarpan sırlar vardır. Buna vicdan azabı da eklenince hayat sizin için yaşanılmaz hale gelir. Keşke söyleyebilsem ona gerçekleri dersiniz, harekete geçersiniz bir aksilik olur. Susmak zorunda kalırsınız. Susturulursunuz ve her geçen gün içinizde büyüyen vicdan azabıyla baş başa kalırsınız.
Ömer.. Bu hayatta ailem diyebildiğim tek kişi.
Daha 6 yaşında küçük bir kızken annem ve babamın şiddetli kavgalarına şahit olmuştum Küçücük bir hatamda karanlık bir kilere kapatılıp 1 gün boyunca çıkarılmayan küçük bir kız çocuğuydum. Annem sinir hastasıydı. Tedavilerine devam etmemek için elinden geleni yapan, ne zaman babama kızsa hırsını benden alan bir annem vardı. Sonra ayrıldılar.Annem başka ülkeye. Babam daha başka bir ülkeye gitti. Beni teyzem aldı 17 yaşına kadar onda kaldıktan sonra teyzemin eşi beni daha fazla evinde kabul etmedi. Onlar da bana 'sözde' annem ve babamın yardımıyla bir ev açıp bırakmışlardı. 17 yaşımda hayatta tek başıma kalmıştım.
Her ne kadar dışarıdan şatafatlı, afili bir hayatım varmış gibi görünse de öyle değildi.Sonra Ömer geldi.. Ömer Eren. Beni yalnızlıktan, bencillikten, kibirli görünüşümden çekip alan kişi.
Aşkından yanıp tutuştuğum, yanımdayken bile özlediğim adam.
Daha ilişkimizin başlarında bir şeye şahit olmuştum. Hiç görmemem gereken bir şeye.
Sevdiğim adamın abisinin ölümüne.
O her yerde abisinin katilini ararken diyemedim ben biliyorum diye. Diyemedim "Senin abini, sevgilisi öldürdü ve ben bunu biliyorum.' diye. Onu her gördüğümde, her konuştuğumda bu yükün altında ezilmek.. Dayanılmayacak derecede acı veren bir şeydi.
O yana yakıla bir iz peşindeyken masummuş gibi ona destek olmak da öyle. Ve daha nicesi. Bu sır yüzünden ölen kişi,Kaan..Daldığım düşüncelerden büyük bir villanın kapısından girmem ile uzaklaştım.
Bugün Tolga Barçın'ın evinde 'Yeni Okul Sezonuna Merhaba' partisi düzenleniyordu. Yine bir Ataman Koleji klasiği yani anlayacağınız.
Arabayı park ettikten sonra siyah el çantamdan kan kırmızısı tonunda rujumu çıkarıp, dikiz aynasına bakarak sürdüm. Dolgun dudaklarımı birbirine bastırıp ruju iyice yedirdikten sonra giydiğim siyah, mini, bir tarafı taşlı olan elbisemi düzeltip indim arabadan.Daha arabadan iner inmez gözüm her yerde onu arıyordu. Çok özlemiştim. Yaz tatilinde sürekli farklı işlerde çalıştığı için görüşme fırsatımız pek olmamıştı.
Siyah topuklu ayakkabılarımla evden içeri geçerken yüksek şarkı sesi ve dans eden insanların çığlıkları duyuluyordu.Etrafı dikkatlice inceledim. Her şey harika görünüyordu.
"Süsi!" Birinin arkamdan adımı seslenmesiyle duraksadım ve arkama döndüm. "Bu ne güzellik ya? Hoş geldin."
Tolga'ydı. Yüzüme samimi bir gülümseme takıp konuşmaya başladım. "Çok teşekkür ederim Tolga'cım. Yalnız parti efsane olmuş. Bayıldım gerçekten.
O da gururla omuzlarını dikleştirip cevap verdi. "E tabii. Ne sandın? Bu arada seninki bahçede."Benimki. Bunu duymamla küçük bir kahkaha attım. "Ben ona bakayım bir o zaman. Sonra görüşürüz." deyip onu arkamda bırakarak bahçeye doğru ilerlerledim.
Okuldan tanıdık yüzler görünce gülümsedim. Çok özlemiştim bu ortamı.
Bir yandan gözümle Ömer'i ararken havuzun başında Leyla ile konuşurken görmeyi beklemiyordum.Bu kızı hiç sevmiyordum. Tuhaf bir iticiliği vardı. Ya da sürekli Ömer'in etrafına dolandığı için bana öyle geliyordu.
Yüzüme sahte bir gülümseme yerleştirip yanlarına ilerledim.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır ve Aşk-SüsÖm
Teen FictionÖmer Eren ve Süsen Kılıç. Çok da masum olmayan, sırlarla dolu bir aşk. Çok sevmek herşeyin üstesinden gelmeye yeter miydi? Peki Ömer, abisinin ölümüne yol açan kazada ona çarpan arabanın içinde Süsen'in olduğunu ve Süsen'in bunu ondan sakladığını öğ...