9. Bölüm "Aşk Sarhoşu"

1K 36 40
                                    

'Sadece sevse yeterdi, daha fazlasında gözüm yoktu.'

⛓️

Ömer, ben ve bebek. Ne kadar güzel geliyordu kulağa onunla aile kurma fikri.
Ya ömür boyu susup, o geceden bahsetmeyerek vicdan azabıyla Ömer'le beraber mutlu bir hayatım olacaktı, ya da herşeyi Ömer'e söyleyip sonsuza kadar onsuz bir hayat.

Hangisini seçmeliydim? Eninde sonunda bir şekilde bu sırrı öğreneceğini biliyordum ama uzatabildiğim kadar uzatıyordum bu zamanı.

⛓️

Uyumuştum. Yanımda Ömer ve küçük bebeğin verdiği huzurla bütün uykusuz gecelerimin intikamını almak istercesine uyumuşum.

Burnuma dokundu bir el. "Sevgilim! Ne zaman uyanmayı düşünüyorsun acaba?"
Sonra Pamuk'un tatlı seslerini duydum.
Ne dediği anlaşılmıyordu ama "Agu" gibi bir şeyler söylüyordu.

Gözlerimi kırpıştırarak açarken tepemde dikilen Ömer ve kucağındaki Pamuk'u gördüm.

"Sende ne uykucu çıktın Süsen. Bebeğin bütün işlerini bana kitledin, canım çıktı canım." dedi yorgunlukla.

Yatakta toparlanıp oturur pozisyona geldim ve saate baktım.
Neredeyse iki saattir uyuyordum.

"Günaydın!" dedim tatlı bir ses tonuyla.
"Ha günaydın canım günaydın. Akşam saat altı değil tabii. Günaydın sana da." dedi. Sonra birden yanağımdan öpüp Pamuk'u kucağıma tutuşturdu.

"Ben duşa gireceğim. Biraz ilgilen. Annesi yolda geliyormuş zaten zaten. Birazdan burada olur." dedi ve gitti.

Ve beni bu küçük bebekle yalnız bırakmıştı.
Ben ve bebek başbaşa kalmıştık!

Ben ona o bana bakarken konuştum "Evet tatlı bebek. Ağlamak yok tamam mı?" dedim kucağımda sallarken.

Yataktan çıkıp ayağa kalktım. Bebeğin suratı ağlamaklı bir ifadeye bürünürken ne yapacağımı düşünmeye başladım.

"A tamam buldum! Bayılacaksın bu fikre Pamuk Hanım!" dedim.

Ardında Pamuk'u yatağın yanındaki tekli koltuğa bıraktım. Düşmemesi için yanındaki yastıkları düzleyip onu oturur pozisyona getirdim.

Bende tam karşısına geçip gardrobu açtım.
"Şimdi akşam yemeği için, beraber bana bir kombin yapacağız!" dedim heyecanla.

Ağlayan bebek böyle susardı herhalde. Yani ben bebek olsaydım ve biri benimle beraber kombin yapmak istese bu fikre bayılırdım muhtemelen.

Gardroptan bir kırmızı bir de mavi bir elbise çıkardım.
Birini sağ diğerini sol elime alıp Pamuk'a döndüm.
"Söyle bakalım sence hangisi?" dedim tatlı tatlı ona bakarak.

Ama beklediğim cevabı alamamıştım. Ağzından düşmek üzere olan emziğiyle bana bakıyordu bön bön.

"Ha doğru sen konuşmayı bilmiyordun daha.
Peki o zaman şöyle yapalım kırmızı diyorsan 'Agu' de, maviyi seçiyorsan "Adda' de." dedim onunla anlaşmaya çalışarak.

Pamuk'u aldığımızdan beri söylediği tek şey bu iki kelimeydi.

Heyecanla ne diyeceğini beklerken hala suratıma bakıyordu.
"Sen de hiç yardımcı olmuyorsun Pamuk!" dedim suratımı asıp.
Tam dolaba dönüp başka bir elbise alacakken elime Pamuk'un tatlı sesini duydum.

"Adda!" dedi ağzından tükürükler saçarak.
Demek ki maviyi seçmişti. "Harika tercih. Bende ona bayılmıştım. Aferin sana." dedim gülümseyerek.

Kırmızı elbiseyi dolaba geri bırakıp maviyi bir kenara koymuştum. Sıra ayakkabıdaydı.

Bir elime beyaz topuklu sandalet tarzı bir şey alırken diğer elimde beyaz spor ayakkabıları tutuyordum.

Sır ve Aşk-SüsÖmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin