15. Bölüm "Sevda Büyüsü"

807 44 19
                                    

Ben şok içinde kalırken telefon çoktan kapanmıştı bile

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ben şok içinde kalırken telefon çoktan kapanmıştı bile. Eş zamanlı olarak gözümden bir damla yaş düşmüştü.
Her şey mahvolacaktı. Her an Ömer'e her şeyi anlatabilirdi bu manyak.

Yine oluyordu. Yine nefesim daralmaya başlarken Aybike'nin sesini duydum dışarıdan.
"Süsen hadi! Seni bekliyoruz."
Panikla gözyaşlarımı silip aynanın karşısına geçtim.

Sakin ol Süsen. Hiç bir şey belli etme.

İç sesim yine devreye girerken üstüme başıma çeki düzen verdim. Ne yapmam gerektiğini bilmiyordum. Yine hiçe mi saymalıydım, psikopatın tehditini?
Şuanlık yapacak hiç bir şeyim yoktu. Diken üstünde o psikopattan bir adım beklemekten başka yapacak hiçbir şeyim yoktu maalesef.

Aynaya bakıp iyi göründüğüme emin olduktan sonra odadan çıktım. Evde kimse kalmamıştı. Dış kapıyı açtım ve üç arabanın kapının önünde dizili olduğunu gördüm.
En önde Ömer'in arabası vardı. Gülümseyerek bakıyordu gözlerimin içine.
Arkasında Doruk ve Berk'in arabası vardı ve bizim ekibin hepsi yerleşmişti yerlerine.

Güçlü durmaya çalışarak Ömer'in arabasına doğru yürüdüm ve bindim.
Anında bakışları bana dönerken endişe ve merakla sordu.
"Kimdi arayan? Canını sıkan bir şey mi oldu?"

Anlıyordu işte. Ne kadar saklamaya çalışsam da anlıyordu bir şekilde. Güven verecek bir ses tonuyla konuştum. "Hayır sevgilim, hiç bir sorun yok."

Ömer çok ikna olmamış gibiydi ama çok ta üstelemedi. Arabayı sürmeye başlarken "Bu arada Alp'i göremedim ben. Gelmeyecek mi?" diye sordu.

Ben onu unutmuştum! En son kızlar gelmeden konuşmuştuk ondan sonra da evden çıkıp gitmişti. Nikaha gelip gelmeyeceğine dair hiçbir fikrim yoktu.
"Bilmiyorum. Gelir herhalde." diyerek cevap verdim ona.

Ömer yola dalmış arabayı kullanmaya devam ederken bende onu izliyordum. Vicdan azabıyla yanıp tutuşan benliğim, bir yandan benim onu haketmediğimi fısıldıyordu sanki ruhuma.
Ömer'in telefonuna gelen mesaj bildirimi sesiyle kalbim ağzıma gelirken, ondan önce davranıp aramızdaki yere koyduğu telefonu aldım.
Ömer şaşkınca bana bakarken, nasıl bir şey söyleyeceğimi düşündüm.

Ama korkuyordum. Mesaj o psikopattan olabilirdi. Onun görmeden benim görmem çok daha iyi olacaktı ama şuan bulunduğum durum da o kadar iyi değil gibiydi.

"Ş-şey selfie yapalım diyecektim bende. Senin kameran benimkinden çok daha iyi." diyerek olayı kıvırmaya çalışmıştım. Ömer beni onaylayarak cevap verdi. "Aa doğru söylüyorsun. Hadi çeksene." dedi bir yandan araba kullanıp bir yandan da bana gülümseyerek bakarken.
Mesaj bildirimini unutması için doğru yola başvurmuştum galiba.

Onu onaylayıp telefonu açtım. Şifresini bildiğim için sıkıntı yoktu. Ona farkettirmeden mesaj sayfasına girdim göreceğim şeyden korkarak. Ama beklediğim şey olmamıştı. Mesaj normal bir reklam mesajıydı. Oflayarak sayfadan çıkıp kapattım telefonu.
Bu hep böyle mi olacaktı? Her an öğrenecek korkusuyla mı yaşayacaktım?

Sır ve Aşk-SüsÖmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin