"Biz birbirimizin huzur durağıydık bir nevi. Ne kadar şey yaşarsak yaşayalım, hep birbirimizde dinleniyorduk."
⛓️
Pencereden dışarıyı izlerken elimdeki kahve bardağını daha sıkı tuttum. Bardağın sıcaklığı ellerimi ısıtmaya yeterken, gözlerim hala pencereye çarpan yağmur damlalarındaydı.
Yılbaşı partisinin üzerinden iki hafta geçmiş, bu süreçte de havalar bayağı bir soğumuştu."Süsi!" Aybike'nin sesini duyunca dikkatım dağılmıştı ve irkilerek ona dönmüştüm. "Sen daha uyumadın mı?"
Şuan Aybike'lerdeydim. Ailesi memleketlerine taşındıktan sonra Oğulcan ve Aybike burada kalmaya devam edip güzel bir ev tutmuşlardı.
Bu gece de "Kızlar Gecesi" yapmak üzere, ben, Asiye, Aybike ve Oğulcan'nın yeni kıza arkadaşı olan, aynı zamanda Berk'in kız kardeşi Elif de bizimleydi.
Ben uzun zamandır Ukrayna'da olduğum için bunları hep yeni öğreniyordum."Uyuyamadım. Sen neden uyandın?" diye sordum ona bakarak.
Cam balkon tarafında oturuyorduk. Karşındaki sandalyeye geçip oturdu ve cevap verdi. "Su içmeye kalkmıştım da sanki senin canın sıkkın gibi."Konuşmasıyla başımı çevirdim pencereye doğru. Gözüm bir yağmur damlasına daha takıldı. En üstten başlayarak süzüle süzüle aşağı inen yağmur damlasının açtığı yol da gezindi gözlerim.
Evet canım sıkkındı. Sebebi ise Asiye'ydi."Asiye yüzünden mi?" diye sordu Aybike hemen anlamış gibi. Olumlu anlamda başımı salladım. Sıcak kahvemdem bir yudum aldıktan sonra konuşmaya başladım. "Aynen öyle. Haklı da. Hiçbir şey demeye hakkım yok."
Asiye, abisinin ölümünü sakladığım için hala beni suçlu görüyor, bulunduğumuz her ortamda tersliyordu.
Belki vicdanını rahatlatmak için birilerin suçlamaya ihtiyacı vardı anlayabiliyordum ama günah keçisi benim mi olmam gerekiyordu gerçekten?
O kadar zaman geçmiş olmasına rağmen ilk günkü öfkesi hala duruyordu bana karşı."Süsen hepimiz biliyoruz o kazada senin hiçbir suçun olmadığını. Asiye bir türlü kabul etmedi bunu. Etmek istemedi ya da bilmiyorum. Birilerini suçlayarak içinin soğuyacağını düşünüyor belki de."
Gözlerimi açıp kapatarak cevap verdim. "Anlıyorum Aybike. Ama suçlanması gereken kişi ben miyim gerçekten? Ben zaten bu yükün ağırlığını hala taşıyorum kalbimde. Ömer'in yüzüne her baktığımda içim yanmıyor mu sanıyorsun? Yanıyor tabi ki ama elimden hiçbir şey gelmiyor. Ömer'den uzak durmayı bile denedim. Olmuyor."
Asiye'nin davranışlarından dolayı öyle kırılmıştı ki kalbim, konuşurken gözlerimin dolmasını engelleyememiştim yine.
Elimle yüzümü havalandırırken gözyaşlarımın akmaması için gülümseye çalıştım. "Neyse ya boşver, önemli değil zaten." diye söylendim.Önemliydi. Kırıyordu beni ama elden hiçbir şey gelmezdi.
Aybike destek olmak istercesine koluma dokundu. "Ben yine Asiye'yle konuşacağım tamam mı? Sıkma sen canını. Ha bir de..." dedi ve bekledi. Samimiyet dolu gülümsemesi yüzüne yerlesirken konuşmaya devam etti.
"Bir derdin olduğunda, ya da ne bileyim ne sorun olursa bana gelip anlatabilirsin. Ben dinlerim seni. Kendini yalnız hissetme tamam mı?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır ve Aşk-SüsÖm
Fiksi RemajaÖmer Eren ve Süsen Kılıç. Çok da masum olmayan, sırlarla dolu bir aşk. Çok sevmek herşeyin üstesinden gelmeye yeter miydi? Peki Ömer, abisinin ölümüne yol açan kazada ona çarpan arabanın içinde Süsen'in olduğunu ve Süsen'in bunu ondan sakladığını öğ...