Oğulcanın söylediği şeyleri bir süre idrak edemedim önce. Sonra her şeyin farkına varmam ve yolun sonuna gelmişliğin hissiyle başımın döndüğünü hissettim.
Düşmemek için sıraya tutunurken Ömer endişeyle bana seslendi."Süsen! Süsen iyi misin?" deyip kolumdan tutarken gözlerimin en içine bakıyordu.
Kendimi toparlamam gerekliydi. Belki düşündüğüm şey için gelmemişti polisler. Belki başka bir şey vardır.Kendini kandırma.
Dedi içimdeki ses. 'Başka ne için gelmiş olabilirler ki' diye de ekledi.
Kendimi toparlarken Ömer'e cevap verdim.
"İ-iyiyim. Başım döndü sadece." dedim buz gibi sesimle.Ardından hep beraber bahçeye doğru yürüdük.
Ömer hala endişeli bakıyordu. "Hayır yani, ne için gelmiş olabilir ki?" diye de söyleniyordu bir yandan.İçimdeki korkuyla bir şey çaktırmamak o kadar zordu ki.
Sonunda bahçeye çıktığımızda polisleri görünce kalp atış şiddetimin arttığını hissettim.
Önce biraz duraksadım.Ömer destek vermek için koluma dokundu ama hala kafası karışık bir şekilde sağa sola bakıyordu.
Cesaretimi toplayıp polislerin yanına ilerledim.
"Süsen Kılıç siz misiniz?" dedi genç uzun boylu olan polis.
Başımı olumu anlamda salladım ve cevap verdim. "Evet. Sorun nedir?"
"Hakkınızda şikayet var. Leyla Barçın'ı gasp etmek suçundan sizi emniyete götürmek durumundayım."
Oh çok şükür beklediğim olay değildi. Bununla birlikte rahat bir nefes alırken polisin söyledikleri tekrar yankılandı beynimde.
Leyla Barçın'ı gasp etmek suçundan sizi emniyete götürmek durumundayım.
Bir dakika. Ne? Leyla Barçın'ı gasp etmek mi?
Ben mi?
Duyduklarımın şokuyla öylece kalmışken okulun kapısından çıkan, saçı başı dağılmış, üstü başı paramparça burnundan kan geliyorken başına buz torbası koyan Leyla'yı görmemle sinirim yükseldiğini hissettim.Yanında da Tolga vardı. Son derece sinirli bir şekilde bana bakıyordu.
Ben yine neyin içine düşmüştüm acaba?
Yine nasıl bir oyun oynanıyordu bana?"Ben öyle bir şey yapmadım. Bugün bu kızın yüzünü bile görmedim. Şuan bana iftira atılıyor Polis Bey." diyerek kendimi inandırmak istercesine konuştum.
"Derdinizi karakolda anlatırsınız."Arkadaki polise başıyla beni gösterdi ve o polis arkama geçerek kelepçe takmak için yanıma geldi.
"BİR DAKİKA! Ne darp etmesi ya ne oluyor? Leyla?" dedi Ömer onların tarafına dönüp.
"Senin kız arkadaşın, geçen olanların intikamını almak için Leyla'yı dövmüş Ömer. Olan bu!" dedi Tolga Leyla'nın önüne geçip.
"BEN BÖYLE BİR ŞEY YAPMADIM! Leyla'yı sevmiyor olabilirim ama bunu ona ben yapmadım." diye sinirle konuşurken Leyla'yı gösterdim işaret parmağımla."Niye yalan söylüyorsun gerizekalı! Söylesene gerçekleri!" diye Leyla'nın üzerine yürüyordum ki polis araya girdi.
"BU KADAR YETER! DERHAL KARAKOLA GİDİYORUZ!"
⛓️
Neden? Ya neden ben sürekli bir dert bataklığının içinde buluyorum kendimi?
Bundan daha kötüsü olamaz dedikçe, yine kötü bir olayın başrolü olarak buluyordum kendimi.Çok az kalmıştı patlamama. Buna emindim. Daha fazla yük taşıyamayacak kadar yorulmuştu omuzlarım.
Bir iftira yüzünden nezarethaneye atılmadığım kalmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sır ve Aşk-SüsÖm
Teen FictionÖmer Eren ve Süsen Kılıç. Çok da masum olmayan, sırlarla dolu bir aşk. Çok sevmek herşeyin üstesinden gelmeye yeter miydi? Peki Ömer, abisinin ölümüne yol açan kazada ona çarpan arabanın içinde Süsen'in olduğunu ve Süsen'in bunu ondan sakladığını öğ...