4- Anka kuşu

4.6K 323 332
                                    


Selamlar, nasılsınız?

Yazım yanlışları olmuş olabilir bu konuda üzgünüm..

İyi okumalar..

_______

Gerekli işlemlerden geçmiş, bir sorun daha yaşamadan uçağa binmiştik. Uçak kalkalı bir saat anca olmuştur. İlk başlarda ne kadar midem bulansa ve korksam da Taehyung'a belli etmemiştim. Sonuçta kriz geçirdiğimde de benimle uğraşmış ve en kolay şekilde atlatmamı şağlamıştı. Ona bu konuda minnettar olmak ve bir kez daha uğraştırmamak benim boynumun borcuydu tabii. Sabahtan beri hiç bir şey yemediğim için bir şeyler atıştırmıştık ve bu cidden iyi gelmişti.

Uçağa bindiğimizden beri ikimizde tek kelime dahi etmemiştik. Gecenin karanlığı ve ortamın delicesine sessizliği beni korkutmuyor değil. Fakat onunla da konuşup herhangi bir açık daha vermek istemiyorum. Aldığımız billet First Class'dı sanırsam, hani şu zengin Youtuberlerin seyahat yaparken çektiği vloglardaki bölmeler olur ya, burası da aynı öyleydi.

Yolcu koltuğu yatağa dönüştürülebiliyor, cam kenarı ile bitişik küçük bir masa ve üniteye bağlı bir televiyozyon duruyordu. Gayet şık dizayn edilmişti. Ne kadardı acaba bu billet? Ne gerek vardı ki bu kadar lükse?

Dışardan yada takipçilerime karşı ne kadar şımarık zengin bir fenomen Vibe'ı vermeye çalışsam da asla öyle biri değilim. Nefret ederim şımarık insanlardan. Parayı, zenginliği bir marifet sanıp, dış görünüşleri ile övünürler sürekli.. Eğer diyorum ben de böyle olursam, böyle davranırsam belki insanlar gerçek kişiliğimi göremezdi. Zaten öyle de oldu kimse gerçek beni bilmiyor, tanımıyordu ki.. Gerçek ben nefret ederdi böyle şeylerden.

Hayranlarımı ve Jimin'i özledim sanırsam. Telefonuma henüz hiç bakmadım. Sosyal medyadan gelen milyonlarca bildirim ve Jimin'in attığı sayısız mesajı tahmin edebiliyorum. Umarım kriz geçirirken beni tanıyan biri görmemiştir. Bu korkunç bir şey olur, bu benim sonum gibi bir şey olur. Kimseye yakalanmamak umudu ile iç çektim kendi kendime.

Jimin'i daha fazla meraklandırmamalıydım. Çok merak etmiş olmalıydı beni küçük civcivim. Zaten bir tek beni o merak ederdi ya.. Her gün arar, sorar, mesaj atardı. Fırsat buldukça da yanıma gelmeye çalışırdı. Hiç unutmazdı beni o.

Hiç beklemeden ceketimi açtım ve içinde kalan küçük siyah çantaya doğrulup, hızla açtıktan sonra telefonumu çıkarıp açma tuşuna bastım. İlk olarak gözüm ekrandaki Jimin ile çekilmiş fotoğrafımıza kaydı. Rastgele çektiğimiz bir anlıktı. Onunla anlık çekmeyi çok severdim. Daha sonra bakışlarımı ekrandaki saat ibresine çevirdim. Saat 12'ye geliyor du. Sanırsam sabah gün aydıktan bir kaç saat sonra orada olurduk. Merak ettiğim bir şey vardı; biz Fransa'nın hangi şehrine gidiyorduk acaba?

Buna daha fazla takmadan sosyal medya bildirimlerini atlayıp direkt Jimin'in WhatsApp mesajının üstüne tıkladım. 35 tane mesaj atmıştı ve ben bunları okumaya korkuyordum, ama elden ne gelir, okumaktan başka şansım yok.

Civcivim😇🧸💅🤰

- Jungoo naber hiç yazmadın. (12,58)

-Niye bakmıyorsun? (13,15)

-Baksana sikik! 🤬😡 (14,00)

-Seni kıracak bir şey mi yaptım? (15,40)

-Seni özledim yaa 🥺🥺 (16,42)

- Jungkook meraklanmaya başladım bak. (18,00)

Ve daha 29 tane mesaj daha vardı. Muhtemelen çoğu aynı olduğu için diğerlerini okumadım. Nasıl da merak etmişti beni. Keşke çıkmadan önce ona haber verseydim. Daha fazla meraklandırmadan ben de ona yazmaya başladım.

Memento More / taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin