14- Biz Kirli Değiliz

1.7K 125 214
                                    

Selamlar, nasılsınız?

Yazım yanlışları ve mantık hataları olmuş olabilir. Bunlar için üzgünüm.

İyi okumalar...

____

Herkesin mutlaka zamanı geriye alıp, bir şeyleri düzeltmek istediği anlar olmuştur. Ben de şuan da o anlardan birini yaşıyorum. Taehyung'un her kelimesinde kanım donuyordu ve iliklerime kadar suçluluk hissediyordum. Ben onun bu yüzden bir katile dönüştüğünü düşenememiştim, içten içe sürekli onu sen katilsin diye suçlayan bir ahmağın tekiydim.

O iyi değil, gerçekten iyi değil. Psikolojisi talan olmuş olmalı. Bir de üstüne benim için üzülüp harap oldu günlerce. Aklım almıyor gerçekten beynim durmuş gibi hissediyordum. Bir insan nasıl çocuğunun önünde annesini öldürebilir? Hadi onu geçtim kadının kafasını kesip çocuğun eline vermek.. Ahh bu cidden kan dondurucuydu.

Şuan Taehyung'a babasını anımsatıyor olmalıydım. Bende uyuşturucu bağımlısıydım ve uyuşturucunun etkisindeyken birini öldürmüştüm. Babasıda aynı benim gibiydi, uyuşturucu bağımlısı bir katil. Nefret ediyorum kendimden. Onun acılarına acı kattığım için. Cidden en kısa zamanda ölmeliydim, yaşamaya hakkım yok. Hem o zaman Taehyung'da benden kurtulurdu.

Kim bilir daha neler yaşamıştı? Birazdan bunları da anlatacaktı, peki ben kaldırabilecek miydim anlatacaklarını? Benim de annem ve babam hayatta değildi fakat babam annemi böyle adice öldürmemişti ki, hem de gözlerimin önünde aslaa. Onlar şimdi cenneteler ben buna inanıyorum. Umarım Taehyung'un annesi de cennetin en güzel köşesindedir şuan.

Taehyung'un acı dolu kahkahalarını işitiyordum. Nefessiz gülüyordu, ama bu öyle bir gülüştü ki, gecenin karanlığı yanında hafif kalıyordu.

"Ne trajikomik demi Jungkook? Kötü geçmişinden dolayı bu hale gelmiş bir mafya." Kahkahalarının arasından soluk soluğa söylediğinde, daha fazla dayanamadım ve bacağından doğrulmak adına bir harakette bulundum. Fakat elini buna engel olmak adına karnıma koydu ve haraket etmeme engel oldu.

"Uzan bebeğim daha yolun başındayız."
Cidden şuan iyi değildi, durmadan kahkaha atıyor ve kendini yıpratıyordu. Ne yapmalıyım, buna nasıl engel olabilirim? Bu yaşadıkları gülünecek şeyler değillerdi ki. Ben bile dinlediğim yerden bunu kaldıramıyor iken, o nasıl bir ömür boyunca bu yaşadıklarının bilinciyle hayatına devam edebilmiştiki?

Gözlerim dolmaya başlarken, boğazımdaki yumruyu hiçe sayarak araladım dudaklarımı "Taehyung.." sadece adını söyleyebilmiştim. Çünkü bu durumda olan birine ne söylenir bilmiyorum. 'Taehyung lütfen böyle delirmiş gibi gülme, içim acıyor' mu demeliydim. Bu çok bencilce olmaz mıydı?

Taehyung sesimi işittiğinde Tanrıya şükürler olsun ki, kahkahalarını yavaşlatabilmiş ve bakışlarını bana yöneltmişti. Saat muhtemelen sabaha karşıydı hava çok hafifte olsa aydınlanmaya başlıyordu, bu yüzden çakmak gibi parlayan gözleri kendini daha da belli etmeye başlamıştı.

Tüm kahkahaları bir anda kesildiğinde, saçlarımı tekrar okşamaya başladı. Bunun verdiği huzurla birlikte çekinmeden gözlerimi tekrar gözlerine çıkarttım. Her seferinde hep o beni görecek değildi, bu sefer ben görüyordum onu. Hem de öyle bir görüyordum ki, o saf acıyı, kini, nefreti her türlü duyguyu barındırıyordu gözleri.

Alnında beliren damarlar yavaş yavaş kendini göstermeye başlamıştı. Oda aynı benim gibi gözlerimin derinliklerine bakıyor ve keşfetmeye devam ediyordu oraları. Ben ise gözlerinde bir seyahata çıkmışçasına, her milimini adım adım geziyordum. O kadar çok kalabalıktı ki içi, her an içerisinde kaybolabilecekmiş gibi hissediyordum. Duygu karmaşası barındırıyordu her zerresinde, sanki çıkışı olmayan bir labirentte yolunu bulamayan bir izci gibiydim şuan. O seyahat benim daha da çok kaybolmamı sağlıyordu göz bebeklerinin içerisinde.

Memento More / taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin