Merhaba.
Yazım yanlışları ve mantık hataları olmuş olabilir. Bunlar için üzgünüm.
İyi okumalar..
______
Uyandığım ve Bogum'un öldüğü günün üzerinden üç gün geçmişti. Garip bir his vardı içimde, her şey yoluna girmeye başlarken bile, birşeylerin hala beni korkutuyor olması garipti. Korkmakta haklımıyım bilmiyorum, ama ben üç gün önce rüyamda gördüğüm o Anka'ları canlı bir şekilde görmüştüm. Bu içimi ürpertiyordu, acaba halüsülasyon mu görüyorum diye düşünmüyor değilim. Fakat eğer bir halüsilasyon değil ise, bu gerçek anlamda doğa üstü bir olaydı. Çünkü dediğim gibi, Anka Kuşları birer efsaneden ibaretler.
Bu gün taburcu olacağım ve korkuyorum. Çünkü her geçen gün kendimi uyuşturucuya daha da çok muhtaç hissediyordum. Ve burada ne kadar istesemde, uyuşturucu değil de sakinleştirici iğneler yapıyordular. Bu ne kadar geçici bir süreliğine krizlerime engel olsada, uyuşturucu içmekten daha iyi bir çözümdü benim için. Doktorlar hastaneye yatırılmamı istiyordular, fakat bu benim sonum olur. Bu yüzde bunu aslaa kabul edemem, etmedim de.
Taehyung beni iyileştireceğini söylüyordu, ona güveniyor ve inanıyorum. Fakat bunu nasıl yapacağı hakkında en ufak bir fikre bile sahip değilim. Sadece onun ağzından çıkan her bir kelimeye güveniyordum.
O gün uyanır uyanmaz Taehyung'un peşinden gitmiştim, Yoongi'nin yardımı ile. Uyandığım da ilk Taehyung'u görmek istediğimi söylediğimde Yoongi hızla Taehyung'u çağırmaya gitmişti fakat Taehyung o sırada bir cinnet geçiyordu. Onu sakinleştirmek adına yeni uyandığımı bile umursamadan hızla yanına gitmek istedim, fakat o benden önce davranmış ve çoktan çıkmıştı bile.
Nereye gittiğini bende, Yoongi'de az çok tahmin ediyorduk, bu yüzden ne kadar zor olsada, Yoongi'yi ikna ettim ve olduğu yere varınca Yoongi'ye bizi arabada beklemesini söyledim. Olay bundan ibaretti.
Şimdi ise gerekli çıkışların gerçekleşmesini bekliyordum. Bu üç gün boyunca burası beni o kadar çok bogmuştu ki, Jimin manyakça ilgisi ve soruları yüzünden buradan kaçıp gitmeye bile kalkışmıştım. Taehyung hastaneye varmadan önce Jimin'e anlattığı yalandan bahsetmişti. En azından yalan konusunda çuvallamıyorduk. Taehyung'un anlattıklarının aynısını anlatmıştım ona.
Göğüs kemiklerimin ilk günkü gibi çok olmasada ağrıdığını hissetiğimde yüzümü buruşturarak, duruşumu biraz daha dikleştirdim, acının azalması adına. Cidden bir an önce iyileşirsem iyi olacak, yoksa bünyem hem krizleri, hem de kemiklerimin sızısını kaldırabilecek kadar gücü kalmamıştı.
Yoongi, Jimin'i zar zor ikna etmiş ve günlerdir uykusuz olduğu için onu otele götürmüştü. Gerçekten de Taehyung kadar olmasa da o da, Yoongi'de çok bitiklerdi. Bir kaç kişi tarafından olsa bile yine merak edilmek garip ve güzel bir histi. Jimin ponçiğim sana bu kadar yalan söyleyip seni kandırdığım ve meraklandırdığım için üzgünüm, ama bunlar öğrenememen gereken şeyler.
Taehyung'un, oturduğum hastane tipi bankın önünce, tam karşıma diz üstü çöktüğünde daldığım düşüncelerden müthiş bir hızla sıyrıldım. Merakla kaşlarını çatarken iki elimi tutarak konuştu.
"Jungkook, iyi misin? Çok acıyor ise bir kaç gün daha hastanede kalabiliriz." ilgi ve tedirginli barındıran tonuyla sorudğunda, hızla başımı iki yana sallayarak red ettim onu. Buradan bir an önce kurtulmak istiyorken, bir kaç gün gibi bir süre boyunca burada kalmak basardı bana. Zaten nefret ederdim hastane ortamlarından ve yeterince kaldım diye düşünüyorum.
"Lütfen gidelim Taehyung." onu sesli bir şekilde de geri çevirdikten sonra, dudaklarının iç kısmını kemirerek kafasını onaylarcasına salladı ve bir çırpıda ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Memento More / taekook +18
FanfictionJungkookie olarak tanınan, miliyonlarca takipçisi olan uyuşturucu bağımlısı sosyal medya fenomeni 20 yaşındaki Jeon Jungkook ve o'na takıntılı olan en büyük fanı aynı zamanda da kurtarıcısı olan 30 yaşındaki baron Kim Taehyung. Dikkat, bu kitapta: •...