10- Güzel ve Gidici

1.8K 147 231
                                    


Not: Sağlam bir psikolojiye sahip olmayanlar işaret bıraktığım sahneden şimdiki zaman sahnesine kadar okumasın. Sonra uğraşamam bok bok yorumlarınızla uyarıyı koyuyorum.

Yazım yanlışları ve mantık hataları olmuş olabilir bunlar için üzgünüm.

Beğeni ve yorum atmayı unutmayın.

İyi okumalar....

___

Fransa, Paris (17 Ekim 2003)

Tanrısal bakışaçışı

Dışarıda yağmur hafiften çiseliyordu, gökyüzünü kara bir çarşaf sarmış gibiydi. Taehyung normalde evdeki kaos ve gürüntüden kaçmak için sürekli dışarıya çıkar ve Paris'in eşsiz sokaklarını tek başına turlardı bu yaşında. Fakat küçük Taehyung bu gibi karanlık havalardan korktuğu için bu gün dışarıya çıkmamış ve evde çok sevdiği annesinin ona aldığı kahverengi oyuncak ayısı ile oynuyordu, olacaklardan habersiz.

Eline aldığı oyuncak ayısına sıkı sıkı sarılıyor, onu kucaklıyor ve ona bir baba nidasında bakıyordu. Çocuğu gibi seviyordu onu. Uyuşturucu bağımlısı babasının ona vermediği sevgiyi o bir baba gibi annesinin ona hediye ettiği bu ayıcığa veriyordu. Ayıcıkta, anneside çok değerliydi onun için. Çünkü şuncacık hayatında onlardan başka hiç kimsesi yoktu. Ne birlikte oyunlar oynayabileceği bir kardeşi ne de eşyalarını gizlice çalıp kullanabileceği bir ablası/abisi.

Doğduğundan beri yalnızdı o fakat bundan hiç şikayetçi gibi durmuyordu. Diğer insanların aksine yalnızlığı severdi Taehyung. Okulda da hiç arkadaşı yoktu ya zaten, yaklaştırmazdı kimseyi kendine. Tüm gününü dersi dinlemek ve not çıkarmakla geçirirdi, boş zamanlarında da cam kenarında olan sırasından dışarıyı izler ve hayaller kurardı. Onun en büyük hayali babasına uyuşturucu veren adamları yakalayabilecek bir polis olmaktı. Ehh nereden bilecektiki bu yaşında, ileride bir çok kişiyi zehirleyen bir uyuşturucu mafyası olacağını.

O yaşıtlarının aksine babası sayesinde biliyordu uyuşturucunun ne demek olduğunu. Ölesiye nefret ederdi uyuşturucudan ve uyuşturucu satıcılarından. Belkide zaten bu hayattaki en nefret ettiği şey bu olduğu için ileride böyle bir işe başlamıştı, kendindende nefret edebilmek için. Ona sürekli kendini sev derdi adeta bir meleği andıran annesi. Fakat o bir türlü yaşadıkları yüzünden kendini hiç bir zaman sevemeyeceğini nereden bilebilirdi ki?

"Sence" dedi küçük çocuk elindeki ayıcığını havaya kaldırarak ona hitaben. "Sence Kookie babam bu gün de annemi döver mi?" diye sordu ismi Kookie olan ayıcığına gözlerindeki korkuyla birlikte. Kookie isimli oyuncak arkadaşından başka bu konuları konuşacak kimsesi yoktu ve bazenleri böyle babasından korkmaya başlayınca Kookie'ye dert yanardı. Onun cansız ve konuşamıyor olması küçük çocuğun pekte umrunda değildi. Sevgi bazen cansız nesnelere de konardı sonuçta. Bu çocuk ayıcığını kendine insanlardan daha çok yakın görüyor ve sayıyordu onu.

Ayıcıktan cevap gelmemesini umursamadan onu tekrar sardı kolları arasına. Sanki ona sarılınca her şey son bulacakmış gibi geliyordu küçük çocuğa. Annesini anımsıyor ve mutlu oluyordu o oyuncağı gördüğü her an. Kollarına sardığı oyuncağa hitaben tekrar araladı o küçük pembe dudaklarını "Biliyor musun Kookie seni hiç bırakmayacağım ve ömrümün sonuna kadar en yakın dostum olarak kalacaksın." kim bilir o oyuncak ayı canlı olsa ve bunları duysa ne kadar da çok severdi bu masum çocuğu.

Dışarı kapısının sertçe kapatılmasından dolayı korkarak irkildi çocuk. O kadar sert kapatmıştı gelen kişi kapıyı, bundan dolayı kapının kapanma sesi Taehyung'un odasına kadar gelmiş ve küçük çocuğu ürkütmüştü. Çocuk anlamıştı eve kimin geldiğini, bu onu daha çok korkutuyordu. Muhtemelen babası yine uyuşturucu madde içmiş ve öyle gelmişti eve. Dahası birazdan Taehyung'a da annesine de bulaşabilirdi.

Memento More / taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin