9- Takıntılı ve Âşık

2K 173 159
                                    


İyi okumalar...

____

Taehyung'dan

Yüzeye çıkmamızla birlikte ellerim beline dolanmış ve onu kendime çekmiştim. Gözlerimin önündeki eroin aktığında hızla gözlerimi araladım ve hızla derin nefesler almaya başladım. Onu karşımda canlı bir şekilde gögmemle birlikte tüm yelkenlerimi suya verip her tarafımıza nüfuz eden ereoin ile birlikte ona sıkıca sardım bedenini kendime. Bir daha hiç ayırmamak istercesine..

"Şşh geldim bebeğim. Geçti.. Korkma, yanındayım." diye kulağına doğru fısıldayarak söyledim. Daha sonra daha da sıkıca sardım bedenini ardından boşta kalan elimi eroine bulanmış saçlarının arasına attım ve usulca okşamaya başladım. Başını iyice boynuma gömerek ufak bir öpücük kondurdum saçlarının arasına.

Bir damla yaş süzüldü gözlerimden yüzüme bulaşmış eroini temizleyip geçerk. Ardından kollarının arasında hıçkırarak ağlamaya başladığımda kesik kesik konuştum "Buldum seni küçüğüm. Evet biraz geç kaldım. Fakat yinede buldum sonuçta.. Kurtardım seni o heriften" nefese nefese olduğum için hızla bir soluk aldım daha sonra devam ettim " Bir daha hiç kimse seni benden çalamayacak Jungkook. Sana yeminim olsun ki bir daha hiç kimsenin sana dokunmasına izin vermeyeceğim." Saklayacağım seni. Kimsenin bulamayacağı sınırlarım arasında saklayacağım. O sınırı geçip seni benden almaya kalkışan olursa da onu oracıkta yok edeceğim.

Lanet olsun ki bana seni sevip böyle bir şeye bulaştırdım. Lanet olsun ki bana senelerce seni uyuşturucu ile besledim, hemde kendi ithal ettiğim, ürettiğim mallarla. Şimdi bunun ızdırabıyla yanıp tutuşuyorum Jungkook. Öğrendin mi acaba kötü bir adama olduğumu? Öğrendin mi acaba onlarca insanı katlettiğimi ve bağımlısı olduğun maddeyi sana uzun bir süre boyunca benim naklettiğimi.

Seni ne kadar bulabilmiş olsam da içimde ki yanıp tutuşan ızdırap bir türlü sönmüyor Jeon. Sanki kalbim yerinden sökülüyor ve ayaklar altına alınıp parçalanıyor. Mecazi anlamda nefes alamıyorum, soluklarım bir bir genzime diziliyor sanki. Boğazın düğümlenir ya konuşamazsın bu da öyle bir şey. Şuan kendim yarattığım cehennemimin içersinde yanıyor, tutuşuyordum ve en önemlisi seni de çekmiştim bu cehennemmin içine. Hiç bir suçun, günahın olmamasına rağmen yanıyordun benimle.

Peki ya sen Jeon? Sen benim yarattığım cehennemde benimle yanmak ister miydin?

Sende beni benim seni sevdiğim gibi sevseydin ister miydin benimle yanmak? Ben sana diğer insanlar gibi 'Gel cennet bahçelerinde gezintiye çıkalım.' diyemem ki küçüğüm. Bunun için elimden geleni yaparım fakat benim bir cennetim yok ki Jeon. Aksine herkesin ölümden daha çok korktuğu gerçek hayatta da ebedi hayatta da o kişiyi yakıp kül edecek bir cehenneme sahiptim ben. Ben Tanrıya inanmam Jeon. Ben ebediyete inanırım. Sana o cenneti yaşatabilmek için gerekirse Tanrı bile olurum sevgilim.

"Meleklere inanırmısın Jeon?" diye sordum kolumda haraketsizce duran ona. Hala bir cevap gelmemişti. Daha sonra kendi kendime cevapladım soruduğum soruyu "Eğer inanıyor isen senin kalbim de bir cennet yaratır ve seni oraya tek melek olarak atarım Jungkook." daha sonra usulca okşamaya devam ettim saçlarını. Fakat buna karşılıkta bir şey söylememişti. Söylememişti mi söyleyememişti mi?

Her zerreme kadar vücudumu sarmaya başlayan korku ile hızla çektim kafasını yaslı olan omzumdan. Çekmemle birlikte gözlerinin kapalı ve hareketsiz olduğunu görmem bir oldu. Az önce uyanıktı ama şimdi neden kapatmıştı ki gözlerini?

Ağlamama son verip gülümseyerek araladım tekrar dudaklarımı "B-bebeğim gözlerini açsana. Baksana bana.. Özlemedin mi beni? hmm?" sesim titremeye başlıyordu, kalbime bir yumru düşüyordu sanki. Hala açmamıştı gözlerini, hala tek kelime dahi etmemişti. Birden aklıma dank eden şeyle panikle birlikte konuştum tekrar "Sikeyim g-gözüne eron mi girdi yoksa?" sessizlik. Usulca bir sessizlik sarmıştı etrafı. Hiç kimse tek kelime dahi etmiyordu.

Memento More / taekook +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin