Memento More / taekook +18

16- Mahzen

Yazım yanlışları ve mantık hataları olmuş olabilir, bunlar için üzgünüm.

İyi okumalar..

____

|Ertesi gün|

Taehyung'dan

Dün ikimiz de sabaha kadar banyoda ıslak bir şekilde uyuyakalmıştık. Daha doğrusu o benim kucağımda uyumuştu, ben de onun güzelliğini izlerken. O ıslak, sert mermer de dün hayatımın en güzel ve en huzurlu uyukusunu geçirmiştim. Çünkü Jungkook kollarımın arasındaydı ve ondan gitmemem için sıkıcı sarmıştı beni o çıplak haliyle.

Tüm zincirlerini yıkmıştı bana karşı ve kendini benim kollarımın arasına teslim etmişti. Bunun bilinciyle ben de onun gibi huzurlu bir uykuya teslim etmiştim kendimi. Bu yüzden dün kliniğe gidememiştik ve krizleri sarpsarmadan bu gün onu sabahın ilk ışıklarıyla buraya getirmiştim.

Ona uygulayacağım Mora terapi için Amerika'dan özel olarak getirttiğim cihazın son kontrollerini yapıyordum şuan. Bu cihaz alkol, sigara, kilo verme ve uyuşturucu gibi bağımlılıkların kişinin vücudunda oluşan ve etrafa yayılan elektromanyetik frekansların, tekrar aynı kişi üzerinde iyileştirme amacıyla üretildi.

Yani bu işlem Sigara bağımlılığı tedavisi ile aynıdır. Yapılan işlem, bağımlılık yapmış olan maddenin veya içilen uyuşturucunun cihazın içine konulması ve bu maddeden alınan elektromanyetik titreşimlerin ayna görüntüleri oluşturularak (ters çevrilerek) vücuttan silinmesidir.

Çok kafa karıştırıcı bir işlem olduğu için biraz daha araştırma gereği duymuştum ve şimdi yapmaktan emindim. Mora terapi Biorezonans yönteminde bağımlılıktan kurtulması için Jungkook'un cilt yüzeyine vücudumuzdan geçtiğini varsaydığımız meridyen noktalarına temas decek şekilde elektrotlar bağlayacaktım ve ardından bağımlılığından kurtulmak istenilen maddenin yani uyuşturucunun bir örneği mora terapi cihazının ilgili bölgesine yerleştirecektim.

Şuan elimde benden düzenli olarak satın aldığı hapların eritilmiş hali vardı ve bunu bir şırınga yardımıyla makinanın giriş kısmına yerleştiriyordum. Dediğim gibi bunu yapma sebebim madde kendi kendini izole edecek ve aynı şekilde elektronlar sayesinde ayna görüntüleri ile kendi kendini infilak edecekti. Yani bir çeşit dolayı yoldan maddeye intihar ettirme tekniği.

Bütün şırıngayı ilgili bölgeye boşalttıktan sonra bakışlarımı kahve deri koltukta oturan Jungkook'a yönelttim. Gözlerini pencere dikmiş ve büyük bir dikkatle orayı izliyordu. Ne düşündüğünü az çok tahmin edebiliyordum. Anka Kuş'larını ilk gördüğüm zamanlar bende böyle dışarıya dalıp giderdim. Onlar artık Jungkook'a da gözüküyordular ve zamanla Jungkook daha sık görmeye devam edecekti onları.

Lanetlenmiş olabilme olasılığı beni o kadar çok korkutuyordu ki, bunu düşünmeden edemiyordum. Eğer bu lanete bulaştı ise, sonumuz iyiye gidecekmiş gibi durmuyordu. Yanımdaki benden küçük Anka kimliğini belirlemişti artık. Jungkook oydu ve büyüğü ise bendim, beni en çok korkutan şey buydu. Tek merak ettiğim şey onu o halattan kurtabilecek miydim? Eğer bunu başaramaz isem, bu ikimizinde sonu olur.

"Hadi geç bakalım." diye söylediğim de daldığı yerden irkilerek kafasını çevirmişti.

İrkilmesine dayanamadım ve hızla yanına adımladım. Yanına vardığımda benimkinden oldukça küçük olan ellerinden tuttum ve ona bu konu hakkında korkmaması için bir açıklama yapma gereği hissettim.

"Bak şimdi güzelim, sen bu makinenin koltuğuna oturunca ellerine iki tane manyetik elektrotlarla kaplı çubuk vereceğim. Sen sadece tedavi bitene kadar bunları ellerinde sıkıca tutucaksın tamam mı?"