[17]

89 8 0
                                    

"ON YEDİ: SÜMBÜL."

'Kırılmak mühim değil önemli olan yeniden yeşerebilmek.'

"O zaman anlaştık Barlas Bey

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"O zaman anlaştık Barlas Bey. Ayza ile çok güzel başarılara ulaşacağımıza emin olabilirsiniz." Karşımda konuşan kadın gözüme oldukça tatlı görünüyordu. Beraber geçireceğimiz birkaç ay için şimdiden heyecanlıydım. Masasının önündeki isimliğe kaydı bakışlarım tekrardan.

Asu Haktan. Rehberlik Ve Danışma Hizmeti.

"Şimdiden teşekkür ederiz Asu Hanım. Konuştuğumuz gibi iki haftalık bir tatil sürecimiz var Şubat ayının başından itibaren Ayza'yı size teslim ediyoruz." Abim bana bakarak konuşunca gülümsedim. "Tabi ki, Ayza'cığım geldiğinde öncelikle benim yanıma uğra. Uzun uzun bakalım eksiklerine ve güzele bir yol çizelim kendimize." Başımı hafifçe sallamam ona yetmişti. Abimle beraber ayağa kalkınca Asu hoca da ayağa kalkıp abimle el sıkıştı. Sapsarı dolgun saçlarını eliyle arkasına atıp bizime çıkışa kadar geldi. "Hoş kalın."

Abimle çıktığımız kuruma dönüp baktım. Dört katlı kocaman bir binaydı. "Çok sevdim Asu hocayı." Abim bana döndü ve gülümsedi. "O zaman daha çok sevineceğin bir şeyi söyleyeyim. Kahvaltıya gidiyoruz." Abimin demesiyle karnımın acıktığını yeni fark etmiştim. Saat henüz erkendi hemencecik onayladım onu o yüzden. "Ne zamandır baş başa kalamıyoruz." Arabaya doğru giderken dediklerimi o da onaylamıştı. Kısa sayılmayacak bir yolculuktan sonra abim arabayı durdurup inmişti. Peşinden inip yanına ilerledim ve hemen büyük bir bahçesi olan mekana girdik. Hava soğuk olduğundan bahçe hizmete kapalıydı, abim elini belime yaslayıp beni yönlendirdi ve iç kısma geçtik. Siparişlerimizi verdikten sonra aramızda gerici bir sessizlik oluşmuştu. Ben abimin yüzünü izlerken abim masaya odaklanmış ve kaşlarını çatmıştı.

"Abi.."

"Ayza'm.."

Aynı anda birbirimize seslenmemiz ile abim başını kaldırıp bana baktı yorgunluk akan gözleriyle. "Anlatsam... dinler misin beni?" Mırıltı gibi çıkan sesi ile hemen başımı salladım. Dinlerdim, en çok bunu istiyordum zaten. Benimle paylaşmasını, benim için yaptıklarını ona yapmayı çok istiyordum hem de. "Bu sıra o kadar çok boş hissediyorum ki kendimi. Büyük şeyler değil belki ama aklım çok karışık." Uzanıp masanın üzerinde duran büyük ellerini tuttum hızla. "Senin derdin sana büyüktür abim, anlatsana bana. Nedir seni bu hale getiren? Bir çözüm bulabiliriz belki." Gülümsedi usulca birkaç dakika durdu. Sanırım kelimelerini toparlamaya çalışıyordu. "Yıllar önce ben bir hata yaptım Ayza.. çok büyük ve geri dönüşü olmayan olsa bile beni yollarına almayan bir hata."

"Daha yeni yirmi iki yaşındaydık ikimiz de. Birbirimize olan bağımız çok büyüktü. Çok seviyordum onu, gözümden sakınırdım." Derince soluklandı. "Üçüncü yılımıza girmiştik. Ona sürpriz hazırlamak istiyordum. O da senin gibiydi.. anladın işte dile getiremiyorum. İçinde o kadar tatlı bir kız çocuğu vardı ki. En ufak bir jestte bile heyecanlanır yanakları allanırdı hemen." Tuttuğum elleriyle ellerimi kavradı ve sıktı. Zorlanıyordu sanırım. "Abisi vardı bahsederdi ara sıra. Annesi, babası öldükten sonra bir adamla evlenmiş. Bunu duyan adam çekip gitmiş. O heriften şiddet görmüş yıllarca. Ben hayatına girdiğimde o kadar kırıktı ki... Sürpriz yapacağım gün gelmişti. Onu o bataklıktan kurtarmıştım ve kendisi artık ayaklarının üzerinde duran güçlü bir kadın olmuştu."

Acının İziHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin