0.5

1.8K 80 59
                                    

Tavukların ay pardon horozların dahi daha uyanmadığı vakitte uyanmıştım. Saat beş civarıydı ve kesin düşünüyorsunuz, hangi akıllı bu saatte uyanır, cevap veriyorum; Burçin.

Dün gece her ne kafar başıma gelenleri ve telefonumun şarjı olmadığını söylesemde benim için endişelendiğini yüzüme vurup duymuştu. Ne zaman kavga etsek ve o haklı çıkarsa ceza olarak beni saat beşte uyandırırdı, şuan o dönlerden birindeydik.

Sabah 4.25 zorla telefon sesi yüzünden uyanmış saat beş'e kadar da ayılmayı beklemiştim. Burçine kızamıyordum bende olsam bende aynı tepkiyi verirdim.

Sabah boş boş oturmak yerine spor yapasım gelmişti. Ankarada düzenli olarak ve Burçinin zoruyla yaptığım spor sayesinde fiziki gücüm vardı bu yüzden Burçin sayesinde başladığım spora kendi hür irademle devam ettirmiştim.

Haritada küçük bir spor salonu tarzı oda  vardı bu yüzden binanın etrafında koştuktan sonra biraz da orada ağırlık kaldırmayı düşünüyordüm.

Çok fazla eşyam Ankaradaydı ve Burçin bir kaç güne buraya yanıma beni görmeye gelirken bu eşyaları getireceğini dün gece kulağıma çıtlatmıştı.

Elimi yüzümü yıkamış saçlarımı ensemde sıkı bir şekilde bağlamıştım. Yüzüme güneş kremi ve dudak yağımı sürdükten sonra banyodan çıkmıştım.

Üzerime gri sweat giymiş altıma ise, aynı şekilde gri bir tayt giymiştim. Beyaz çoraplarımı giydikten sonra beyaz spor ayakabımı da ayağıma geçirmiştim.

Kablolu kulaklığımı, telefonumu ve anahtarımı aldıktan sonra ilk önce birinci kata inip yaralarımın bandajları tazeleyip binadan çıkmıştım. Hava henüz aymamıştı. Çoğu asker uyuyordu sanırım fakat bazılarının binanın etrafında olduğunu görebiliyordum.

Kulaklıklarımı takıp bir zamanlar evleniceğimi düşündüğüm adamların şarkısını açtım. . (One direction - Night Changes)

Binanın kenarından koşmaya başladım kulağımda ki melodi beni gülümsetirken yanımdan koşarak geçen askerlere kafif bir tebessüme ettim. Günaydın gülümsememe başlarını sallayarak karşılık verdiler.

Birinci turu tamamlamıştım ve başladığım yere gelmiştim tekrardan. Urfa sıcağında sweat giyen aklıma söverken bunca askerin içinde cropla dolaşamayacağım aklıma gelince tekrardan yüzüm düştü.

Her ne kadar asker olsalarda erkek erkekti niyetleri belli olmazdı sonuçta bu yüzden oldukça kapalı giyinmeye dikkat ediyordum.

Üç tur yaptıktan sonra saat 6.08'di sanırım biraz hızlı koşuyordum.

İçeri girince kulaklıklarımı omzumun iki yanına koymuştum. Artık bütün askerler uyanıktı. Etrafta asker tişörtleriyle gezen kadın ve erkek askerlerin arasında imposter gibi gri bir şekilde dolanıyordum.

Spor salonu girişindeki bizim sarışın askeri görünce yanına ilerledim. Yanında iki üç tane asker vardı ve ben yanlarına varınca gözler bana döndü.

Yanlarına gidince nedenini bilmediğim bir şekilde garip garip bakmaya başladılar.

"Neden öyle bakıyorsunuz?" dedim şakayla karışık bir şekilde. "Genelde bügün izin günü olduğundan hemşireler ve doktorlar tesiste bulunmazlarda seni görünce şaşırdılar" dedi Adem.

"Yeniyim buralarda henüz etrafı incelememiş başıma bela açmamışken nasıl dışarı çıkarıp. Hem daha kaslı ve big boy aşkımı bulmalıyım, yoksa nasıl ana karakter olurum" dedim ve gülmeye başladım.

Adem ve yanındaki esmer asker anlamış olucaklar ki güldüler.

"Seni bizimkilerle tanıştırayım, Asrın" dedi Adem hafiften yanıma gelerek arkadaşlarını tanıtmaya başladı.
"Bak bu Esmer uzun boylu olan Sancak, onun yanında ki kumral Tahir, böyle göründüğüne bakma çok komik çocuktur ama belli etmez"

Kurşun İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin