01.07

1.4K 60 116
                                    

(Medya Asrın ve Giray)

(Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın!)

Karmate-Nayino
Karmate-Yağarsa Yağmur yağar

"Komutanım evde değil galiba?" dedi Tahir temkinli bir tavırla.

"Evde dedi kız neyi sorguluyorsun?" dedi bu sefer aksi bir tavırla Dağhan. Kızı Sancakla birlikte ifade vermesi için karakola göndermiş, sonra hemen kızdan zorla aldığı abisinin evine gelmişti. Burayı bilirdi Dağhan. Genelde içicilerin cirt attığı bir mahalleydi. Bu şekil bir mahalleden normal şartlarda geçmeye bile korkardı insan ama hâlâ yaşayan onlarca inan vardı.

"Kız nerden biliyor olduğunu evde?" dedi bu sefer arkadan Hakan aksi bir tavırla. Mangal keyifleri yarıda kalmıştı onun için.

"Sabahtan beri söyleniyorsun Hakan, sabrımın son demlerindeyim!" dedi bu sefer sinirli bir tavırla Dağhan Hakan'a dönerek. Dağhan neden olduğunu bilmediği bir duygudan ötürü kızı koruyup kollamak istiyordu ve şuan bu yüzden hiç tanımadığı bir adamın kapısına dayanma deliliğin de bulunmuştu.

Dağhan kapıyı sertçe vurmaya devam etti. Kısa süre sonra evin içinden cam kırılma sesi gelince hepsi homurdanmayı bırakıp kapıya odaklandılar. İçeriden sürekli yere düşen eşya sesi veya kırılan bardak, şişe geliyor du. Dağhan bir parmağını dudağına koyup 'sus' işareti yaptı ve kapıyı yavaşça tıklattı. Adım sesleri yaklaştıkça yaklaşmış ve en sonunda, "Sikicem kapınızı sa kiranızı da!" diye bağıran kısa boylu tombalak bir adam açmıştı kapıyı.

Tombalak adam kendi kütlesinin 2 katı olan adamlara bakmak için kafasını kaldırmış şaşkınca onlara bakıyordu şimdi de. Adam bir adım geri giderek az önce ki sesine itafen daha kısık bir sesle konuşmaya başladı.

"Buyurun kime bakmıştınız?" dedi adam küçüldükçe küçülerek. Dağhan dimdik ifadesini korurken sert bir sesle konuştu.

"Sabri sen misin?"

Adam şaşırdı önce sonra biraz daha rahatlayarak.

"Ben sabrinin can dostu kardeşiyim ama o değilim vallahi. İki üç gündür bende Sabriden haber alamıyorum açıkçası." dedi adam düzgün bir türkçeyle.

Dağhan onun Sabri olmadığını anladı direk çünkü Genç kadın abisinin genel olarak kürtçe konuştuğunu bu yüzden türkçesinin iyi olmadığını söylemişti bu yüzden. Dağhan etrafına baktı önce sakin bir tavırla sonra tekrar önünde ki tombiğe dönüp elini omzuna koymuş sonra sertçe sıkmıştı.

Omzuna koyulan elim ağırlığıyla adam yüzünü buruşturmuş ve kısa olan boyu iyiden iyiye küçülmüştü. Dağhan tombalak adamla yüz yüze gelmek için hafifçe eğilip kulağına her zaman ki gibi kendinden emin bir şekilde bir şeyler fısıldadı ve geri çekilip ondan deli gibi korkan adama baktı. Bu işi biliyordu.

"En son bana Necminin mekanına gideceğini söyledi ama Necmi onu yaşatmazdı görürse." dedi tombalak adam korkuyla ve tedirgince önce Dağhan'a sonra arkasında ki adamlara baktı ve yutkundu, "Ölmüştür" dedi adam korkuyla bu sefer.

"Ne!" dedi bir anda yüzünü buruşturarak.

"Neye bulaştım biz!?" dedi bu sefer Hakan elini saçlarından geçirerek. Dağhan onları duymazdan gelerek adanın dediklerini tarttı kafasında.

"Necminin mekanı nerde?"

##

-Asrın Güneş-

"Çünkü kendini sevdirip hiç bir şey olmamış gibi arkanda beni bırakıp gidemezsin!"

Sert sesiyle önce irkildim sonra kendime tam geldim dedim söylediklerini algılayıp tekrar irkildim. Söyledikleri içimde tekrar karıncalanma oluşturmuştu. Beni sevmeye mi başlamıştı. Bana bunu söylerken başları bükülmüştü ve sanki aynı şeyleri duymak istiyordu o da. Ama şuan tek takıldığım bir şey vardı BENI SEVIYORDU!

Kurşun İzi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin