(Oy ve Yorum yapmayı unutmayın kuzularımmm)
Sıcaklığı ve utancı saçlarımın uçlarında bile hissederken elimi ayağımı nereye koyacağını şaşırmış bir şekilde kapıda dikilmiş kaşları çatık bir şekilde bize dik dik bakan Müzeyyen teyzeye bakıyordum.
"Deyin ula noluyi burada?!"
Giray elini belimden çekmeden yanıma geçti. Gözlerim Giraya dönünce bana bakmasını umdum. Gözleri kısa bir an bana döndü ve gözlerinde ki kararlılığı görünce ister istemez meraklı bir tavırla bakmaya başladım ona.
"Babaanne Asrın benim efulim."
Bölmek gibi olmasın ama o ne demek tam olarak?
"O ne demek tam olarak?" dedim dudaklarımı çok hafif oynatarak. Bu söylediğimi sadece Giray duymuştu.
Girayın dediklerinden sonra Müzeyyen teyzenin bakışları yumuşadı ve bana çatık kaşları ardından bakan kadın şimdi Nehir ve Irmağa baktığı sevgiyle bakıyordu. Ben hâlâ utançtan kızarmış bir şekilde ona bakarken bize doğru yürümeye başladı. Başımı hafifçe eğdim saygımdan.
Az önce yiyisirken hiç utanmıyordun?
"Sonunda Allahum Yarrabim şükür!"
Aniden Müzeyyen teyzenin bana sarılmasıyla affaladım ve ellerimi sırtına koyarak ona karşılık verdim.
"Sonunda yüce Allahum duydu sesumi!"
Kafamı Giraydan yana çevirdiğimde o da benim kadar şaşırmış gibi babaannesine bakıyordu. Bana sarılmayı bırakıp birden geri çekilip bu sefer Giraya sarıldı, fakat oldukça uzun boyu olan Giray babaannesine sarılmak için onun boyuna eğilmişti.
"Babanne?"
"Ha kuzum."
"Bir şey söylemeyecek misin?"
Giraydan ayrılıp oldukça mutlu bir şekilde bize bakmış sonra aramızda olan mesafeyi ikimizin kollarından birbirimize çektirerek kapatmıştı.
"Neyim olacamuş?"
"Bağırıp çağırmacakmısın?"
"Ne diye bağracağum ula?"
Giray bilmiyorum der gibi omuz silkti.
Babaannenin gözleri tekrar beni buldu. Hafiften yanıma yaklaşıp bu sefer anı bir manevrayla kolumdan tuttuğu ve,
"Düş önüme bakayum sen."
"Ben mi?"
Müzeyyen teyze sabır çekerek beni sıkıştırırken arkamdan bana ve babaannesine şaşkın gözlerle bakan sevgilim vardı.
Oldukça yavaş bir şekilde mutfaktan çıktık çünkü Müzeyyen teyze bir elinde bastonuyla oldukça ama gerçekten oldukça yavaş yürüyordu.
Mutfaktan çıkıp direkt üst kara çıktık. Direkt dediğime bakmayın o da bir asır sürdü vesselam.
Üst katta merdivenin karşısında ki odaya girince kapıda durdum ben. Kapının girişinden bana kaşlarıyla içeriyi gösterdi. El mecbur girdik.
Tüfeğiyle vurup sonra bizi yayla canavarına yem etmesin bu bunak?
İçimde ki büyük saygısı olmayan sesi susturmayı istesemde onun çenesinin hiç susmayacağını yıllar önce öğrenmiştim.
E yani bebeğim??
"Geç aha buraya."
Oda oldukça genişti. Beyaz başlıklı çift kişilik bir yatak onun karşısında el işletmesinin olduğunu düşündüğüm eski ama oldukça güzel bir dolap vardı. Pencerenin önünde koltuk tarzı bir minder seriliydi beni oraya yöneltmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kurşun İzi
Teen FictionAskeriye de Hemşirelik yapmaya başlayan Asrın Güneş, Şafak Tim komutanı Üsteğmen Giray Göktepe ile tanışır. Fakat bilmediği bir şey vardır, oda onun daha önce yanlış numara vasıtasıyla Giray Göktepe ile konuştuğudur. (YAZIM HATALARINA ALDIRIŞ ETMEYİ...