Bölüm - 21

2.9K 330 57
                                    

Annem vardı benim. Yaşıyordu. Beni bırakıp gitmemişti. Saatlerdir düşündüğüm buydu. Neredeyse gece yarısına kadar annemin yanında durup başımı dizlerine yaslamış ağlamıştım. Ben bir yandan annem bir yandan içimizi dökmüştük. Yavuz bizi bu süreçte yalnız bırakmıştı. Annem beni ayrılırken zorla bıraksa da yarın onu almaya geleceğimi söyleyince razı olmuştu. Bu gece bütün bunları sindirmem gerekti. Yaşadığım heyecan, mutluluk o kadar fazlaydı ki... Bir anda büyük bir şok dalgasının içine çekilmiştim. Doğru bildiğim her şeyin bir yanlıştan ibaret olduğunu öğrenmek bir anda kendimi büyük bir boşluğun içine çekmeme sebep olmuştu. Yıllardır istenmeyen bir çocuk olduğumu düşünmüştüm. Oysaki öyle değildi. Babam ölmüştü. Hiç tanımadığım, bilmediğim babam ölmüştü. Annem birlikte oldukları bir fotoğraflarını göstermişti. Fotoğraftaki yabancı adam bir anda kalbimi ısıtmıştı. Ve o an yokluğu, onu bir kez bile göremeyecek olmamın gerçeği acı bir şekilde yüzüme çarpmıştı. Kalbim parçalara ayrılırken, gözümden akan yaşlara engel olamamıştım. Şimdi bile gözlerimden birkaç damla yaş firar etmişti.

"İyi misin?" diye soran Yavuz'un sesi ile ona doğru döndüm. Gözü yoldaydı.

"Bilmiyorum."

"Aç mısın peki? Akşam yemeği yemedin."

Beni böyle düşünmesi şaşırtıyordu. Ondan beklemediğim hareketlerdi. En sonun da kendime engel olamayarak "Yapma," dedim.

"Neyi?"

"Beni tekrar kendine bağlamak için ilgiliymiş numarası yapma."

Birkaç dakika sessizlik oldu aramızda. Sonra arabayı uygun bir yerde durdurduktan sonra bana doğru döndü.

"Ben sana içimden geldiği gibi davranıyorum Gülce. Sen benim için çok değerlisin..."

Alayla gülümsememe engel olamadım. O an kendime de kızdım. Bu adama bir daha şans veren bendim. Nefretim bitmediyse neden onun yanındaydım ki?

"Bunu sana şimdi söylemek istemiyordum ama görüyorum ki sen bazı şeylerin ciddiyetinin farkında değilsin."

"Ne demek bu?"

"Ben seninle bir gelecek kurmak istiyorum. Düzgün bir adam ve eş olmak istiyorum. Bu yüzden de tedavi oluyorum. Savaş'ın düğününden beri düzenli terapilere gidiyorum."

Bir an ne diyeceğimi bilemedim. Gerçekten Yavuz gibi kendine güvenen ve her şeyiyle kendini mükemmel gören bir adamın bir eksikliği olduğunu ve tedaviye ihtiyaç duyduğunu kabullenmesi çok zordu. Ama o bunu başarmıştı.

"Ben ne diyeceğimi bilemiyorum," dedim dürüstçe. Bugün hayatımın en şaşırtıcı günüydü. Annem ile tanışmış, Yavuz'un tedaviye başladığını öğrenmiştim. Bunların hepsi bir anda ağır gelmişti.

"Bir şey söylemene gerek yok," dedi gözlerini bir an olsun gözlerimden ayırmadan. "Sadece senin için ilişkimiz için çabaladığımı bilmeni istiyorum."

"Teşekkür ederim annemi bulup, ailem hakkındaki gerçeği öğrenmemi sağladığın için."

"Sana bir aile vermeye söz vermiştim. Ve ben bunu yapamadım. En azından gerçek aileni öğrenmek biraz olsun bu durumu telafi eder diye düşündüm."

"Yıllarca ailemi suçladım. Beni bırakıp gittiler zannettim."

"Bende aslında aileni araştırırken böyle olacağını hiç düşünmemiştim. Annenle tanışıp onun hikayesini öğrenince kızının yaşadığını söylemek çok zor oldu. Tam bir aydır seninle tanışmak için bekliyordu."

"Ya sana bir şans daha vermeseydim? O zaman anneme götürmeyecek miydin beni?"

Gülümsedi. "Evet, benimle bir yere gelmeyeceğin için götüremezdim seni. O zaman da anneni sana getirirdim."

Sev BeniHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin