24. BÖLÜM: "ALINTI."

526 16 2
                                    

"Anlatmak istersen dinlerim." Dedim. Sanki bana bunu  söylememi bekliyormuş gibi baktı. Cama dönmüş yorgun gözleri mavilerime dönmüşken bile zihni bambaşka bir yerdeymiş gibiydi. Onu bir çok kez yakından gördüm , öfkeliyken ,soğukken ,  beni korurken , yağmurda sıçan gibi ıslanıp tek bir duygu belirsi göstermezken ,yaralarını saklamaya çalışırken ,yaralıyken, sahildeki dürümcüye gülümserken bile gördüm. Ashana olan bakıllarındaki arzu karışımı öfkeyi de gördüm fakat bu bakışı nadirdi.  Bir tek bana değil, eminimki çok uzun zamandır hiç kimseye böyle bakmamıştı. Kalbi kırılmış , bunu bakışlarındaki hayal kırıklığından görebiliyorum .  Ashan mı kırdı onu diye düşündüm başta . Biz geldiğimizde odadan çıkıyordu, belki de o kıracak bir şey yapttı.

"Sorun ashan mı?" Diye sordum  ve ardından devam ettim. "Eğer seni kırıcak bir şey söylediyse ,onunla konuşurum. Ben konuşamasamda Alaz halledebilir." Dudağının bir tarafı  yukarı doğru kıvrıldı alayla. Ve güldü  sesizce. O kim ki der gibiydi hali. O an anladım Arina'nın bu un ufak olmuş halinin sebebi Ashan değildi. Arina Alaz'a mesaj olsun diye de vurulmamıştı. Şahsi bir şeydi bu. Belki geçmişi ,belki onun için hiç geçmeyen bir şeyle ilgiliydi. Gözlerime bu benimle meselem der gibi bakıyordu. Nereden mi biliyorum babamla her kavgamızda ona boyun eymem için beni bastırdığında tıpkı böyle bakardım aynaya. Babam değişmeyecekti , değişmesi gereken benim derdim. Sorun benim! Arina da öyle bakıyor, sorun benim diyor bakışları.

" kendimle ilgili konuşmaktan hoşlanmıyorum." Dedi ,bunu daha öncede söylemişti . beni haklı çıkar , yanılmadığımı  göstermişti.  Onu baştan aşağı izlerken "biliyorum."  Karşılığını verdim.  Sesim çok kısık çıkmış ,o bile zor duymuştu. Onu böyle hastane kıyafetlerinin içinde ,bu odada görürdüğümde bileklerimi kestiğim zamanı hatırladım. Bu hastanenin tam da bunun kopyası olan odalarından birinden kaçmıştı ...

"Anlatırsan , anlarım." Bana inanmayan gözlerle bakıp sesli güldü. Sonrada yüzünü buruşturdu acıyla. Arina da kaçıyordu. Kimseye anlatamıyordu, anlatmakta istemiyor alabilirdi ama gözleri biraz önce benden kaçıp cama dönmüştü..o zamanda kaçmıştı. Cevap vermekten korkuyordu. Gözlerine baktım aynı kararlıkla... yatağının köşesine oturdum ve sağ elim parmağının üzerinde işaret olan eline kavradı. Önce bir anlığına irkildi. Sorunun sadece o işaret olduğunu biliyorum. O işareti alırkem ödediği bedel ,dönüştüğü insan ,sonrasında yaptıklarıydı sorun... bu yüzden o elini çekmeden sıkıca tuttum elini. "Anlamazsın!" Dediğimde sesi titremiş ,gözleri elimi turan eline takılmıştı. "Anlatacak bir şey de yok zaten.!" Konuşmaya devam ederken gözlerime bakmıyordu bile.

Onu kimin vurduğunu , nasıl bu halae geldiğini anlatmayacaktı. Çünkü onu anlamayacağımı inanaıyordu.

"Canını yakmak istemedim. Üzgünüm." Kaybolan bakışlarını yakalamaya çalışan gözlerle söylediğim bu sözleri duydu mu emin değilim.  Bir süre daha hiç konuşmadı. öylece cama vaktı. Sonrada gözü ardıma takıldı. Omzumun üzerinden baktığı yere bakttım. Beyaz yeni sehpanın üzerindeki beyaz papatyalara  bakıyordu.  Dişlerini sıktığını çöken yanaklarından anladım. O çicek kimin hediyesi ise bu Arina'yı öfkelendirmişti. o soğuk bakışlarındaki buzları eritiyor ve onun duvarlarına sakladığı küçük çocuğu ortaya seriyordu. Üzerinde dövme olan eli yumruk olmuştu. Kim getirdi bunları? Ben bilmesemde o kimin getirdiğini biliyordu. bakışlarıyla,

Bakışlarım pencerden dıları bakan livaya döndü. Benim gördüğümü oda görüyor mu diye bakttım ona ,fakat liva da bu sabah kendinde değildi. Arinaya döndüm tekrar, "Yalnız kalabilir miyim?" Sonra gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı, göz pınarlarını tek elinin parmaklarıyla ovuşturdu. "Uyumak istiyorum. "
Geriye doğru çekilip olduğum yerden kalktım. "Uyuyarak sorunlarından kaçamazsın arina. Çözmek için konuşman gerek." Dediğim  gözlerinde o yorgun ,kırgın kız saniyeler içinde kayboldu. Vahşi ,avını parçalamaya hazırlanan bir panter bakmaya başladı bana. Başta bundan korktum.  Ama sonra nedeni bilmediğim bi şekçlde bam abir şey yapmayacağımı düşündüm. Belki yaralı olduğu için, belki alaz yğzünden. Liva oencerenin oervazına diktiği gözlerini yavaşça ikiöize çevirdi. Bir anda odaya hakim olan dondurucu soğuğu ve gerilimi hissetmişti.

"Çok doğru İris, uyyarak çözülseydi ilk sen çözerdin!"  Dudaklarım aralandı ve bana üstten bakan o tavrını umurumda olmadı. Fakat sesindeki kana susamış vicdansızlığı hissettim.belkide şok oldum. Bilmiyorum. Ve onu özünde iyi biri olduğunu düşünmüştüm. Liva beni  hakkında uyarmış olmasına rağmen. Hiçbir şey söyleyemedim çünkü konuşmaya devam etti. " Bu yüzden haklısın ,bu şekilde çözemem. Ama belki sen çözersin. Babanın davranışlarının asıl sebebini ,yada annenin o korkunç herife  bir şekilde hep katlanmasının nedeni çözersin? İşe yaradığında haberim olsun."





Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 26, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

GECE KARANLIĞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin