İyi okumalarr
***
"Evet hatta siz tanışın bende babanıza bakayım." Diyen anne hanım beni ve bu koca fıstıkları yalnız bıraktı. Ne diyeceğimi bilmiyordum. Put gibi kalmıştım ortada.
Hepsiyle tek tek bakışmaya başladım. Hepsi beni ben onları süzüyordum. Bir tanesi açıkta kalan belime bakıp kaşlarını çatmıştı. Sonra benim sert bakışlarımla karşılaşmış surat ifadesini toplamıştı.
Hadi Miray yapabilirsin. Topla kendini kızım. Alt tarafı abilerinle tanışacaksın. Onlara doğru ilerlemeye başladım. Salonu güzelce süzüp tekli koltuklardan birine oturdum. Hepsinin bakışları üzerimdeydi.
"Ee hadi oturun. Ayakta kaldınız."
Konuştu kırk yıllık evin küçük hanımı.
Sus sen zaten gerginim ne dediğimi biliyor muyum ben acaba? Eslem burada olsaydı bu dediğime bu hallerime kesin hayvan gibi gülerdi. Canım kankam nasıl özledim nasıl. Ay konu kaynadı tekrar onlara baktığım da oturmuşlardı.
Bu sefer onlardan adım bekledim ve beklediğim adım geldi ama yanlış bir adım geldi.
"Sen kendini ne zannediyorsun? Sen kimsin de bizim evimizde bize emir veriyorsun." Dedi içlerinden biri. Kim olduğuna baktığımda göz göze geldik. Bu belime dik dik bakan abiydi.
"Ben kim miyim? Yıllar önce karıştırılan kız kardeşinizim."
Güldü ama bu sinirli bir gülüştü.
"Kız kardeşimizsin öyle mi?" Tekrar güldü.
"Öy-" Cevabını verecekken biri sözümü kesti.
"Yeter kesin artık. Ege sende sataşma." Sanırım bu en büyükleriydi. Ege denen angut söylenerek sustu. Bu sefer büyük olan bana bakarak konuşmaya başladı.
"Bu evde kalıyorsan kavga etmeyeceksin. Senin de ne olduğun belli sakın kardeşlerime zarar vereyim deme. Yaptığın, yapacağın her şeye seni pişman ederim." Dedi sert sesiyle. Bakışlarında sanki iğrendiği bir şeye bakar gibi bakıyordu. Diğerleri de ondan cesaret almış olmalı ki bana aynı şekilde bakıyorlardı.
Kendimi çok kötü hissetmiştim. Bakışlarım ifadesiz bir şekildeydi ama kalbim kırılmıştı. Bunca zaman bu yaşıma kadar kimseden bir şey beklememiştim. Ama buraya gelirken abilerimin ikizimin olması beni heyecanlandırmıştı. Küçükte olsa içimde umut vardı. Ama şuan şu tavırlardan anladığım kadarıyla burada da tek başımaydım.
Bir şey demedim. Deseydim ağlardım. Sustum. Bana dedikleri şeyi yuttum. Hazırlıksız yakalanmıştım. Böyle bir tepki beklemiyordum. Bu sırada halıyı izlemeye başladım. Gözlerimi sık sık kırpıyordum yoksa ciddili hayal kırıklığından ağlayacaktım.
Etrafı sessizlik bürümüşken üstümdeki bakışları hissediyordum. Bu sırada içeri Seren hanım ve Tayfun bey girdi. Onlar gelince ayağa kalktım.
"Seren hanım kalacağım odayı gösterebilir misiniz? Kendimi iyi hissetmiyorum da dinlenmek istiyorum."
"Tabi ki tatlım. Giray sana gösterir odanı."
Ne Girayı hanım teyze biz senden istedik sen kimi söylüyorsun.
İç sesim şu aralar niye bu kadar haklı?
"Giray?" Diye sordum istemsiz.
"İkizin işte. Siz tanışmadınız mı?"
Tüm bakışlar bendeydi. Soğuk ve ifadesiz bakıyordum. Büyük olan sarıya bakarken konuştum.