1.8

33.6K 1.9K 544
                                    

İyi ve keyifli okumalarr

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınn.

10bin okunmayı da geçtikkk. Yok canım ağlamıyorum gözüme mutluluk kaçtı. Ben bölümü bitirene kadar 16bin oldu. Çok hızlı oldu valla yetişemiyorum ama çok mutluyum. Oy veren, okuyan ve yorum yapan herkese teşekkür ederimm 💕

Bölümlere sınır koymayı seven biri değilim. Hatta bir okuyucu olarak koyulduğunda biraz sinir olsam da artık anlıyorum yazan insanları. Sınır koymayacağım ama görüntülenmeyle orantılı bir oy gelmesini istiyorum. Bence çok bir şey istemiyorum bir yıldıza tıklamak zor değil. Ne bana maddi bir kazancı ne de size maddi bir kayıp vermiyor. Empati yaparak beni anlayacağınızı umuyorum🙏🏻

****

"Kalan olmak mı yoksa giden olmak mı daha zordur?" Seslice okuduğum cümle beni bir sonraki paragrafa itmişti.

"Bence kalan olmak her zaman için daha zordur. Gidenin önünde yepyeni hayat yepyeni insanlar varken kalan için işler tam tersidir. Kalan, anılarla dolu olan o yerde durur. Bir sokak bir mekân bir bank bir sahil... gidenle geçirdiği her şey onun gözü önündeyken unutması zor olur. Giden içinde elbette zorluklar vardır ama kalan kadar değildir. Giden her şeye sıfırdan başlarken, kalan bir sıfır geriden gelir."

Okuduğum ve hoşuma giden paragrafı elimdeki kalemle çizdikten sonra ayracımı olduğum yere koyup, kitabı kapattım. Yanımdaki boşluğa bıraktıktan sonra ise düşünmeye başladım.

Okuduğum paragraf beni düşünmeye itmişti. Belki de haklıydı hayatta kalan olmak daha zordu. Bunu Barış ile olduğumuz durumdan anlayabiliyordum. Eminim onun için daha kolay olmuştu her şey. Ben ise onunla olduğum, anılar dolu olan yerden öteye gidememiştim.

Yatağıma iyice uzanır vaziyete geldim. Burada canım biraz sıkıldı diye kitap okuyayım demiştim o da beni daha da daraltmıştı. Gözlerimi kapatıp biraz kestirmeye çalıştım. Burada çok erken uyanıyordum. Temiz havadan dolayı uykumu çok çabuk alıp, az ve dinç bir uykuyla çok rahat günümü geçiriyordum.

Fakat bu daha fazla uyumama engel olabilecek bir sebep değil. Yatakta dönüp durdum. En sonunda uyuyamamamın verdiği terslikle ayaklandım. Ayağıma terliklerimi giyip odamdan çıktım.

Ev bugün olduğundan daha sessizdi. Sabah erkenden edilen kahvaltıdan sonra herkes bir yerlere kaybolmuştu. Kimse bana bir şey demeyince odama çıkmıştım. Biraz burada oyalanmıştım. İşte sonrası da böyle aşağı iniyordum.

Önce salona bakmıştım ama kimse yoktu. Sonra mutfağa geldiğimde annem ve yengemlerin hizmetli kadınlarla birlikte bir şeyler yaptığını görmüştüm. Ben içeri girerken kimse beni fark etmemişti. Herkes telaş içinde önündeki işe odaklanmıştı.

"Ne oluyor burada? Ne yapıyorsunuz?" Sesimi duyanlar bana dönmüştü. Bana cevap veren ise annemdi.

"Ay Miray bende tam sana gelecektim. Son dakika amcanlar ve baban piknik yapalım diye tutturdu. Bizde ona hazırlık yapıyoruz annecim. Sende gelmek istiyorsan hazırlan." Sözlerini bitirip önündeki sebzeleri yıkamaya devam etti.

Düşününce güzel bir fikirdi. Doğal ortam, ağaçlık alan. Huzurlu ve sessiz bir köşe bulursam kitapta okurdum. Fikrin aklıma yatmasıyla konuştum.

"İyi o zaman ben hazırlanmaya gidiyorum."

Sözlerim biter bitmez odama doğru fırlamıştım. Şimdi ne tarz bir yere gideceğimizi tam kestiremediğim için günlük ve rahat şeyler giymek istiyordum. Valizimde getirdiğim şeyleri iyice karıştırdıktan sonra en sonunda düzgün bir kombin ayarlamıştım.

Sarıbasanlar/abilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin