İyi ve keyifli okumalar.
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın.
Son bölümlerin oyları cidden beni rahatsız ediyor. Emeğimi göz önüne alıp oy verin lütfen.
***
Evin zilini çalıp açılmasını bekledim. Giray ise arkamdaydı. O filmin etkisinde olduğu belliydi. Film, bir kızın her aynada oluşan farklı taraflarını konu alıyordu. Ayna dolu bir odada farklı yüzleriyle tanışıyordu. En sonunda kafayı yiyordu. Evinde kim bulunursa kötü bir şekilde onu öldürüyordu.
Kapı açılınca ikimizde sakince içeri girdik. Kapının yanında vestiyerin hemen dibinde duran aynayla göz göze geldik. Giray hemen arkamda durduğu için kendini aynada görmüştü. Görür görmezde zaten gözlerini çekip içeri kaçmıştı.
Bu hallerine gülüp ayakkabılarımı çıkartıp ev terliklerimi giydim. Ceketimi çıkarıp elime aldım. Odama çıkmadan önce salondan içeri baktım. Annem oturmuş telefonla konuşuyordu. Onun dışında Enes ve Eray telefonda bir şeylere odaklanmış izliyorlardı.
Beni fark etmedikleri için seslenmeden odama çıktım. Demir ile konuşacağımız aklıma gelince hafif bir gerilmiştim. Tamam benimde ufak bir hatam vardı. Bir başkasına sinirlenip ona bu şekil davranmam biraz bencillikti. Sinirim bozuldu diye bir başkasını sinirlendirip, kıramazdım.
Odaya geçince üzerimi değiştirip rahat bir pijama takımı giydim. Yüzümdeki makyajı çıkardım. Ve sabah alamadığım uykum için yatağıma yattım. Akşam yemeğine kadar uyusam yeterli gelirdi bence.
....
"Miray. Hadi kalk yemek vakti." Başımda öten sesi susturmak istesem de kurtuluşum olmadığını biliyordum. Bu yüzden gözümü açıp etrafa bakındım. Başımda Giray vardı. Göz göze gelince benim uyandığımı fark etti ve odadan ben demeden sessizce çıktı.
Yataktan kalkıp odamdaki banyoya geçtim. Elimi yüzümü yıkayıp kayan tipimi düzelttim. Uyandıktan sonra tipimiz neden kayardı acaba? Umursamadan sersem sersem aşağıya inmeye başladım. Bir yandan da gözlerimi ovuyordum. Hâlâ uykumdan uyanamamıştım. Güzelce uyumuştum ama biraz daha uyusaydım tam olarak uykumu alacaktım.
Merdivenleri bitirdikten sonra yemek yediğimiz odaya geçtim. İçeri girdim. İçeride herkes yoktu. Olanlar; Demir, Emir, Ege ve Efe'ydi. Onlara bakmadan boş bir yere ve Demir'in yanı olmasına dikkat ederek yerime oturdum. Benim oturmamla Demir yandan bir bakış attı ama hiç bir şey söylemedi. Bende ona aynı bakışı attım ve karşımdaki Efe ile göz göze geldim.
İkimiz alakasız bir şekilde bakışmaya başlamıştık. Ne o gözünü kaçırıyordu ne de ben. Bu bakışma gözlerimin acıması ve uykusuzluğumun etkisinde olan gözlerimi kırpmamla son buldu. Zaten sonrada ailenin geri kalan üyeleri gelmişti. Onların gelmesiyle yemekler servis edilmeye başlamıştı. Yalnız bir sorun vardı. Ben uykudan yeni uyandığım için hemen yemek yiyemezdim.
Bu yüzden önümde duran yemekle bakışıyorduk. Uykulu bir hâlde olduğum için gözümün biri arada kapanıp öylece kalıyordu ve açılmıyordu.
Üzerimde bakış hissedince yana döndüm. Demir ile göz göze geldik. Bir gözüm yine kapandı ve yapıştı. Tek gözümle ona bakıyordum. Elimi kaldırıp gözümü kaşıdım ve açıldı. Hâlâ bana odaklanmış bakıyordu.
Ona ne var anlamında kafa salladım. O da önce beni sonra önümdeki yemeği gösterdi. Ben anlamadığım için tekrar kafa salladım. Sanırım içinden sabırlar çekerek konuşmaya başladı.
"Yemeğini neden yemiyorsun? Beğenmedin mi?"
"Ha?" Boş bulunarak istemsiz cevapladım.
"Yemek diyorum ya hani. Senin aklın nerede?" Diye sordu.