Herkese uzun bir aradan sonra merhaba. Buraları fazla özlemişim. Umarım sizde bizi özlemişsinizdir. Daha fazla uzatmadan bölüme geçelim.
28 Ocak/Emir
"Sakin olur musun abi? Bak ikisi de sağ salim çıkacak." Emir abimi sakinleştirmeye çalışsam da ben ondan daha paniktim. Duyduk duymadık demeyin ikinci defa hala oluyordum!
Emir abimin eşi Merve abla şu an doğum yapıyordu. Hastane koridorunda tüm aile toplanmıştık. Açıkçası Merve ablanın ailesinin bu kadar kabalık olmasını beklemiyordum.
Abim yerinde duramayıp sürekli gidip geliyordu. Normalde doğuma girmek istemişti ama Merve ablanın çığlıklarını duyunca korkup geri kaçmıştı. Aslında bende bir tırsmadım değil.
Bir süre dolanıp durdu. Diğer abilerim ona destek olmak amaçlı bir şeyler söylüyorlardı. Özellikle Demir abim bu konudaki tecrübesiyle elinden geleni yapıyordu. En sonunda bende oturup beklemekten sıkılıp, Emir abimin yanına gitmiştim. Ona sarılarak elimden gelen desteği vermeye çalışıyordum.
O da sarılmama karşılık veriyordu. Bir süre sonra doktorun çıkmasıyla yüzündeki o heyecana, endişeye ve bunların getirdiği duygulara şahit olmuştum.
Bebek doğmuştu daha doğrusu bebekler. Evet ikizler doğmuştu ancak bizim bundan haberimiz yoktu. Abimin suratına baktığımda ifadesi çok komikti. Doktor bize durumu açıkladı ve gitti. Bebeklerden biri kız diğeri erkekti. Halbuki bizim sadece erkek olacak bebekten haberimiz vardı.
Hastaneye gelen herkes ikinci bir bebek sevinci içine girdi. Abim hâlâ şok olmuş bir şekilde duruyordu. Gidip ona sarıldım.
Kısa süre içinde normal odaya alındı. Bizim ikizlere gülerek ilgilendik. Oda çok kalabalık herkes çok mutluydu. Kuzey abi yani Merve ablanın abisi bizim ailenin topluca fotoğraflarını çekti.
Ben ise elimde kameramla her şeyi ölümsüzleştiriyordum. Tüm gün yüzümde gülümsemem eksik olmadan her şeyi kayıt altına almıştım.
Eslem/ 3 eylül
Odamda oturmuş Eslem ile bana kıyafet bakıyorduk. Umut beni almaya gelecekti. Birlikte güzel bir yemek yiyecektik. Son kombinimi de giymiş hamileliğinin son haftalarında olan karnı burnunda Eslem'in karşısına geçmiştim.
"Nasıl olmuş." Dedim etrafımda dönerek. Beni güzelce süzdü ve beğendiğini belli eden birkaç ses çıkardı.
"Ben çok susadım sana da bir şey getireyim mi?" Diye sordum. "Olur." Dediğinde telefonumu elime alarak aşağı indim. Evde tektik. Herkes bir telaş evden ayrılmıştı.
Telefonumu cebime atarak iki bardak su aldım. Odama geldiğimde Eslem'in çığlıklarıyla kala kaldım. Hızlıca odaya girip elimdekileri bıraktım.
"Mirayy. Doğuruyorum." Dediğinde gözlerim irileşti. Ne demek doğuruyorum?
"Ne!? Doğurma sakın tut içinde! Ben ne yapacağım? Allahım tek başımayım kimse yok lütfen doğmasın." Telaş içinden hem bağırıyor hem de Eslem'e destek olmaya çalışıyordum. Ama sanki doğuran ben mişim gibi panik olmuştum.
"Aaa Miraayy git bebek çantasını al ve taksi, ambulansı falan ara aaaa." Eslem'in dedikleriyle hızla Efe abimin odasına girdim. Bebek çantası kenardaydı onu elime aldım ve telefonumu çıkarıp taksiyi aradım.
Eslem'in yanına gelip onu aşağı indirdim. Dibimizde olan duraktan bir taksi geldi. Biz hızlıca ona binip hastanenin adını verdik. Eslem'in elini tutup ona destek olmaya çalıştım. "Efe'ye haber ver!" Diye bağırdı dişlerinin arasından. Belli ki canı çok yanıyordu.