Final

20.1K 1K 1K
                                    

İyi ve keyifli okumalar.

Bize son kez oy verip yorum yapmayı unutmayın :')

Buraya doğum günlerinizi bırakır mısınız? Özel bölümler için gerekli. Sizden bir şey taşısın istiyorum bu kurgu.

Baştan söyleyeyim umarım bana sövmezsiniz. Ve başı aşırı derece saçma sapan gelebilir ama ilerleyince anlayacaksınız.

***

Elimdeki kağıt destelerini kenara koydum. Bana bakan ve tepkilerimi izleyen Eray abime döndüm.

"Efe abimi bu kadar şerefsiz yazdığın için seni çiğ çiğ yiyecek." Dediğimde gür bir kahkaha attı.

"Kendisi beni sinir ettiği bir döneme denk geldi. Bu yüzden onu bu kadar şerefsiz bir karakter yazdım." Dediğinde ayaklandım.

"Ayrıca Demir abim ve Emir abimi bekar yazdığın için Gülbahar ve Müberra abla sana çok pis kızacak." Dolaptan kıyafetlerimi çıkarıp valizime yerleştiriyordum.

"Ne yapayım kızım. Okuyucu bekar seviyor. Evli yapamazdım." Dediğinde yine güldüm.

"Salaksın ama işte seviyoruz seni." Dedim.

"Bu dediğine bende katılıyorum abicim." Odaya gelen Efe abim beni kendine çekip saçlarımın üstüne öpücük kondurdu. Kollarımı sıkıca ona sardım.

"Aşk olsun abi. Şimdi sen söyle Miray ben bu adamı nasıl şerefsiz yazmayayım." Dediğinde Efe abim kenarda bulunan kitabı kafasına fırlattı. Eray abimin kenara çekilmesiyle kıkırdadım.

Eray abim çok okunan bir konu üzerine bir senaryo yazmıştı. Yazdığı senaryodaki karakterler bizdik. Yani bizim adımızdı. Ama yaşadığımız şeylerle alakası yoktu. Mesela ben karışan bir bebek değildim. Çocukluğum abilerimle geçmişti.

Eslem benim en yakın arkadaşımdı ama benden iki yaş büyüktü. Efe abimin karısıydı. Demir ve Emir abim bekar değildi. Efe abim yazıldığı gibi şerefsiz bir doktor değildi. O benim biricik prensimdi. Saçımın teline zarar gelse ortalığı yıkardı. İşte Eray abimin çılgınlıkları.

Eray abim tek yemek yapmakta değil yazmakta da iyiydi. Kendisini de bekar yazmıştı ama Nisa abla ona dersini verirdi okuyunca. Yeniden abime döndüm.

"Abi benim sevgilimi ne diye 'ela gözlü şerefsiz' olarak yazdın? Bir isimi bile hak etmiyor mu benim sevgilim?" Diye sordum. Sevgilimi resmen Efe abimin katili diye yazmıştı.

"Sevgilim deyip durma. Kulaklarım kanıyor. Keşke daha beter bir karakter olarak yazsaydım." Yüzünü buruşturup konuştu. Ona dik dik baktım. Aklıma takılan bir başka soruyu dile getirdim.

"Barış kim abi?" Barış karakteri hayatımızda olmayan tek karakterdi. Gözleri uzağa daldı. Ağzını açıp kapattı. Bir şey diyecek oldu ama diyemedi. Tekrar bir şey sormak için ağzımı açmıştım ki Giray'ın sesi kapıdan geldi.

"Annem yemeğe bekliyor. Hadi gelin." Göz göze gelince gözlerini kaçırıp odadan çıktı. Gidiyorum diye bana kızıyordu. Ama gitmem gerekliydi. İlk defa bu kadar ayrı kalacaktık.

Hep birlikte odamdan çıkıp aşağı indik. Bahçeye kocaman sofra kurulmuştu. Tüm aile buradaydı. Babaannemler, anneannemler, teyzemler, amcamlar ve halam. Tüm kuzenlerim, Eslem'ler, abilerimin eşleri. Eksik olan bir benim kayıp sevgilimdi. Telefonumu açıp onu aradım.

"Nerede kaldın be adam?" Dedim sitemle.

"Trafiğe takıldım bebeğim. Biraz gecikeceğim." Arkadan korna sesleri geliyordu.

"Of. Ama yine de hızlı gel olur mu?" Dedim. Biraz güldü.

"Tamam güzel sevgilim. Senin için hızlı gelmeye çalışacağım." Dediğinde görmese de gülümsedim.

Sarıbasanlar/abilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin