Özel Bölüm -2-

7.3K 384 157
                                    

Arayı çok açmadan ikinci özel bölümümüzü atayım hemen.

Oylarınızı ve yorumlarınızı esirgemeyin.

Keyifli okumalar bebeklerimm.

5 şubat/Giray

Arabamı park edip arabadan indim. İlerleyip Giray ve Naz'ın beni beklediği kafeye geçtim. Bugün Giray'ın sevgilisi ile tanışacaktım.

Normalde fotoğraflardan görsem de yüz yüze ilk defa gelecektik. Bu yüzden heyecanlanlıydım. Kafeden içeri geçip gözlerimle onları aradım.

Yan yana oturmuş telefona bakarak gülümseyen iki sevgiliye gülerek yaklaşmaya başladım. Beni fark etmedikleri için kafalarını kaldırmadılar. Yanlarına yaklaşıp çantamı masaya koyduktan sonra bakışları bana düşmüştü.

İlk Giray ile sarıldıktan sonra Naz ile de sarıldık. Çok hoş bir kadındı. Güzelliği ile büyülenmemek mümkün değildi. Kumral saçları ve ela gözleriyle bütünleşmişti. Samimiyet ile gülümseyince o da bana karşılık verdi.

Sarılma ve merhabalaşma sürecinden sonra birbirimizi tanımaya yönelik sorular soruyorduk. Naz bir psikologtu. Mesleğini kendi açtığı klinikte yerine getiriyordu. Giray ile ortak arkadaşları sayesinde tanışmışlardı. İkisi oldukça yakışıyordu.

Bir süre daha sohbet ettik. Sonra onların başka bir planı olduğu için ayrıldık. Yeniden arabama binip yola koyuldum. Bekletmemem gereken bir sevgilim vardı.

7 Kasım/Demir

Okuldan çıkmış soğuk havada arabaya doğru yürüyordum. Bugün Giray okula gelmemişti. Daha doğrusu hasta olduğu için gelememişti. Zaten sıkıcı olan okul onsuz daha da sıkıcı olmuştu.

Ofladım ve daha fazla üşüdüğüm için hızlıca beni almaya gelen arabaya bindim. Bugün beni Demir abim alacaktı. Onun için arabaya kim olduğuna bakmadan binmiştim.

Ben binip kemerimi bağladıktan sonra Demir abim arabayı çalıştırmaya başlamıştı. Sakince telefonumu çıkarıp bildirimlere bakmaya başladım.

"Nasıl geçti günün?" Abimin sesini duyunca kafamı telefondan kaldırmadan konuşmaya başladım.

"Sıkıcı. Senin?" Dediğim de aynı zamanda Giray'a hasta olduğu için yaratıcı küfürlerimi ediyordum. Cidden bu okul çekilecek çile değildi.

"Biraz yorucuydu ama yine de güzel." Sözleriyle kafamı salladım ve telefonumu yeniden kapattım. Yola çevirdiğim bakışlarımla kaşlarım çatıldı.

"Biz evin yolunda değiliz?"

"Evet. Çünkü eve gitmiyoruz." Dediğin de meraklandım.

"Nereye gidiyoruz?"

"Sürpriz."

"Yaaa amaa ben meraktan ölürüm. Söyleee." Sesimden bile ne kadar merak ettiğim belliydi.

"Geçen sene gidemediğimiz ama çok istediğin şeye gidiyoruz." Dediğinde hemen eskiyi hatırlamaya çalışıyordum.

Geçen sene... geçen sene... buldum! Tabi ya geçen sene trabzonspor maçına gitmek istiyorduk Giray ile beraber ama herkesin yoğun olduğu bir döneme denk geldiği için gidememiştik. Şimdi ise Trabzon'da maç vardı. Demek ki Trabzon'a gidiyorduk.

Gülümseyerek onu çok sevdiğimi bilmem kaç defa dile getirdim. Büyük bir heyecan ile havalimanına gitmiş, sonrasında ise uçağa binmiştik. Bugün günlerden cumaydı. Yarın maç olduğu için biraz Trabzon'da vakit geçirdik.

Sarıbasanlar/abilerimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin