♧ 18 ♣

42 4 0
                                    

Yardım çığlıklarının en tiz haliydi Leo'nun bakışları. Bense söndüremediğim bu yangını güçlendiriyordum. Kendimden emin duruyordum. Çok iyi rol yapan bir şarlatan olduğumu kimse inkar edemez. Aslında nabzım oldukça yüksekti, soğuk terler akıtıyordum. Evlenirken hep mutlu ve en güzel zamanlarımın olacağını düşünmüşümdür ama şu an kral kadar zengin olan Batıkent'in yöneticisi Hemdev ile buluşmaya gidiyordum.

Yanımda Leo, Alex, Lina ve birkaç görevli daha vardı. Gilly'i bu gerilimli ortama sokmak istememiştim ve sarayda birisinin kalıp etrafa göz kulak olması gerekiyordu. Alex üç saatlik bir yolculuk olacağını söylemişti ve ilk saati oldukça sessiz, gergin geçmişti. Herkes kafamda bir plan olduğunu düşünüyordu ama plansızdım.

Hemdev'e misafirlik mektubu dün ulaşmıştı. Kendisi kralın cenazesine o sıralarda yakalandığı hastalığından ötürü katılamamış ve vekilini yollamıştı. Bu işin içinde bir bit yeniğinin olduğunun farkındaydım. Cenazeye bilerek isteyerek gelmediğini biliyordum ama bana da ilgi göstermiyordu. Onunla evlenme gibi bir niyetim yoktu ama gerçekleri uzaktan öğrenemeyeceğim için ayaklarına kadar teşrif ediyordum.

Bunun ileride bana yardımının olacağını biliyorum çünkü hedefim buradan sonra hemen eve dönmeyi kapsamıyor. Biraz gezip bir ülke nasıl yönetilir bunu öğrenmek istiyorum. Oturup kalan mirası da yiyebilirdim ama sahne burada oynamam için bana göz kırpıyor ve ben bu rol için doğdum.

Kafama takılan şu ki; Hemdev tahmin ettiğim gibi kötü biri çıkarsa ne yapacaktım? Beni misafirlikteyken öldüremezdi ama kuyumu kazmak için her şeyi yapacaktı. Risk almadan hayat yaşayamazsın Mahperi.

Devam et.

Biraz yalnız kalıp anksiyetemi hafifletmek için odama çekildim. Mekik dokurken kapım çaldı.

''Şimdi olmaz, Leo.''

Onun yalvarmasından daha önemli bir işim vardı. Tabii evlenmeye gidiyorum diyip ona gerçeği anlatmayıp işkence etmek de benim acımı çıkarma yöntemimdi. Gerçi kimse gidişimdeki gerçek niyetimi bilmiyordu. Özellikle saklamıştım çünkü buradaki teknoloji zihninizdeki bilgileri bile alıp paylaşabilirdi.

''Benim, Alex.''

Yalnız kalmak istiyordum ama Alex'i içeri aldım. Hemdev'in yanına gitmeden önce belki bana önemli bilgiler ya da uyarılırda bulunabilirdi.

''İçeri gir,'' diyerek seslendim.

''Prenses,'' dedi ve kapının yanındaki ekrana dokundu. ''Böyle yaparak kimin geldiğini öğrenebilirsiniz.''

Sabırlıydı çünkü bunu bana daha önce birkaç kez gösterdiğini hemen anımsamıştım. Ve sürekli bir şeyleri tekrarlayıp bana öğretmekten hiç üşenmiyor aksine gurur duyuyordu.

''Evet, öyle yapılıyordu. Unutmuşum,'' dedim ağzımda geveleyerek.

''Önemli değil, çok yol kat ettiniz.''

''Sen neden gelmiştin Alex?''

Yalnız kalmak için sabırsızlanıyordum çünkü şu an kendime en iyi gelebilecek şey yine bendim. Nefesimi kontrol altında tutuyordum korkularımı kimse görmesin diye.

''Sorun Leo,'' dedi bir çırpıda.

''Ne olmuş ona?''

''Bizimle gelmesinin doğru olmadığını düşünüyorum,'' dediğinde içimdeki kibirli bir insanın hemen cevap vermek için uyandığını sezdim ve onu baskıladım.

''Uygun olmadığını sana düşündüren nedir?''

Kendinden emin bir şekilde konuşmaya başladı. Saçlarının yarısını toplamıştı ve bu yüzünü daha erkeksi gösteriyordu.

MAHPERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin