♧ 20 ♣

33 4 0
                                    

Körleme bir atlayış yaptığımızı zannediyordum ama bir ip vardı. Leo bir eliyle beni kavrarken bir eliyle de ipi tutuyordu ama ip birden kesilmiş ve birkaç metreden yere doğru çakılıyorduk. Korkuyla bağırırken Leo beni koruyucu meleğim gibi sarmaladı ve düşüşten en az hasarı almamı sağladı.

''Size demiyor muyum dandik ip almayın,'' diye ortamı yumuşatmaya çalışsa da kötü yaralanmış olmalıydı.

''Leo,'' dedim gözyaşları içinde. ''İyi misin?''

''Ağaca çıkabilir misin?''

Cole kızmak için hazırlanırken Aramis'in Lina'yı ağacın üst dallarına çıkmasını tembihlediğini gördüm. Daha sonra Leo'ya yardım ettiler ve ağacın üst dallarına çıkardılar. Bende kendi tırmanıcılık yeteneklerimi kullanıp üst dallara sakladım. Hava aracı uzaklaşıp giderken aşağımızda tek kişilik arazi araçları üzerinde Hemdev'in adamları geldi. Bindikleri araç kocaman tekerlekleri olan üzerinde bir kişinin ancak ayakta durabileceği konforsuz makinelerdi. Üst dallarda saklanıyor olduğumuzdan bizi görmediler ve hava aracını takip etmeye devam ettiler. İyice uzaklaştıklarından emin olmadan inmedik. Anlaşılan onlarla saklambaç oynayacaktık.

Aşağıya indiğimizde kamp yapmış olmaya gelmeyi diledim ama yaşama ve ölme riskimin aynı olduğu bir oyun içerisindeydim. Aramis ve Cole dikkatlice Leo'nun inmesini sağladılar. Leo'yu iyileştirme arzusuyla yanıp tutuşuyordum. Sıyrılmış bir yarayı öpen anne gibi tüm yaralarına yara bandı olmak istiyordum.

Cole telefonuyla Jinny'i aradı hemen. Jinny birkaç basit taktik vermişti ama görmeden bir şey yapamıyordu. Aramis üst giysisini çıkarmasına yardımcı oldu. Vücudunda yeni yeni çürükler oluşmaya başlıyordu. Fotoğraflar Jinney'e ulaştığında ne yüreğimize su serpen ne de bizi üzen bir geri dönüt aldık. Sadece belirsizlik vardı.

''Beni ilk bulduğunuzda bir alet vardı o nerede?''

''Jinny de kaldı,'' dedi Aramis büyük bir can sıkıntısıyla.

''Ağrı kesici yeterli olur çocuklar. O kadar kötü durumda değilim,'' dedi Leo.

''Morluklar için bir şeyler biliyor olabilirim,'' dedi Lina.

''Bitkileri tanıyabilir misin?'' Heyecanlı soruma yanıt gecikmedi.

''Yaşlı nine ile biraz vakit geçirmişliğim var,'' dedi ve çevresindeki otları incelemeye başladı. Ben üzgün gözlerle Leo'ya bakarken Lina uzaklaşmaya başlamıştı.

''Tek başına nereye gidiyorsun?'' Cole de peşinde gidiyordu.

Aramis'te peşlerinden gidecekti ki onu durdurdum. Eminim ki aralarında halletmeleri gereken meseleler vardı. ''Leo'yu güvenli bir yere oturtalım,'' dedim.

Biraz ilerleyip en düz yere oturduk. Leo canı acımıyormuş gibi yapsa da soğuk soğuk terlemişti. Aramis iyi olduğumuzdan emin olduğunda keşif gezisi yapmak için istedi. Temiz su kaynağı ya da herhangi bir tehlike var mı diye inceleme yapacaktı. Gerçi yaptığı açıklama ile pek ilgili olamamıştım çünkü azıcık bir uykuyla ayakta duruyordum ve aklım Leo'daydı. Gözleri kapatmış dinleniyordu.

Sırt çantamı önüme alarak içinde neler olduğuna bakmaya başladım. Basit bir ilkyardım çantası vardı. Lina dönene kadar ona ellemedim. Sonra bir uyku tulumu vardı. Bir halat, çakı, su matarası ve uzun süre bozulmayacak yiyecekler vardı. İçinden biraz kuruyemiş aldım ve çantayı kapattım.

''Al,'' dedim Leo'ya seslenerek.

''Bu ne?''

''Çerez, beyin faaliyetlerine iyi gelir.''

MAHPERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin