♣ 17 ♧

41 5 0
                                    

Ben ne olduğunu anlamadan birde bakmışım iyice ona sokulmuşum. Yanağı başımın tepesindeydi, öyle sıcaktı ki üşüyen bedenimi ısıtıyordu. Her şey susmuştu, renklerin önemi yoktu, şu an ölsem pişman olacağım bir şey yok gibiydi.

''Budalalık ettim,'' dedi Leo.

Yüzümü ellerinin arasına gözlerime bakmak için usulca çevirdi. Gözleri de vücudu kadar sıcaktı. Alnını alnıma yasladı, kendimi onun yanında minicik hissettim. Dudakları bir öpücük kondurmak için harekete geçtiğinde gözlerimi yumdum ve bir damla yavaşça yanaklarımdan süzüldü.

''Bana bir şans ver,'' diyerek fısıldadı.

Gözyaşlarımı durduramıyordum. Kucağıma, ellerime damlıyorlardı. Büyümekte olan bir kız için fazla acı dolu bir hayat yaşıyordum. İşte kimsesiz kalmıştım, sevdiğim çocuk hiçbir şey olmamış gibi geri dönmüştü ve bir şans istiyordu. Muhtemelen suçluluk duygusu altında ezilip harap oluyordu. Hatta itilmiş gibi hissediyordu.

Ağlamamı durduramayınca beni kollarına alıp kucağına oturttu. Sımsıkı sarıp göğsüne bastırdı. Kollarındaki kuvveti hissetmek ilk defa kendimi güvende hissettirmedi. Sürekli beni kurtaran kahramanım tarafından terk edilmiştim ve hiçbir şey olmamış gibi geri gelip hayatıma dahil olabileceğini söylüyordu.

Ağzımı açtım, kelimeler buradaydı. Onlara dokunamadım, sesim yetmedi.

''Dağınık birisiyim, Kupa Kızı. Senin için toplandım geldim. Sen nasıl istersen öyle yapalım, yeter ki ağlama.''

''Neredeydin? Sana ihtiyacım vardı,'' dedim hıçkırıklar içinde.

Yanaklarımdaki yaşı temizlemeye başladı. Korktum, kaçtım. Ödleğin tekiyim diyemedi. Lakin elleri yaraya sürülen merhem gibiydi, hem rahatlatıcı hem de acı verici. Elimi uzatıp yavaşça çenesine dokundum. Sakallarını hissedebiliyordum. Yüzünü okşadım, gözlerinin içine baktım. İkimizde bir şeyin farkındaydık; bir daha hiçbir şeyin aynı olmayacağı konusunda.

''Özlediğimi biliyorum ama artık sana güvenemem.''

''Mahpe-''

Parmağımla dudaklarına dokunup onu susturdum. O ise elimi öpmeyi tercih etti. Bağırmak çığırmak istedim. Seni affedemiyorum çünkü aklımdan beni terk edişin hiç çıkmıyor.

''Uyuyalım, yarın uzun bir gün bizi bekliyor.''

''Bu beraber son gecemiz mi?''

''Başka bir adamla samimi görülmem hoş olmaz, Leo. Yakında evleneceğim ve tahta çıkacağım.''

Leo'nun bin parça oluşunu gördüm. İçimi rahatlatır sanmıştım ama tam tersi ağlamak geliyordu içimden. Neden bu kadar uzaktık birbirimizden? O gün gitmeseydin dünyayı yakar yine de başkasıyla evlenmezdim. Şimdi, sana nasıl güvenecektim? Ne kadar doğru bir sözmüş; insan aklındakiyle yaşar, yanındakiyle ölür.

Başkası bana dokunduğunda seni mi hayal edecektim? Ah, hayır. Başka biriyle evlenebileceğimi sanmıyorum. Yeniden başkasına aşık olabilir miydim? Tekrar güvenebilir miydim? Babamı istiyorum, annemi istiyorum.

''Beni cezalandırma,'' dedi Leo kıpkırmızı gözlerle.

''Öyle bir şey yapmıyorum.''

''Başkasıyla evlendiğini göreceğime ölmeyi tercih ederim,'' dedi ve yanağına bir damla gözyaşı düştü.

''Beni bırakıp gittiğinde tam olarak ne olacağını sandın?''

Sesim öfkeliydi, hesap sormak istiyordum ama mantıklı olmam gerekiyordu. Açık vermemem gerekliydi. Kendini tut Mahperi.

MAHPERİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin