5 🥀

760 26 3
                                    


Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı, yoğunluğuna yaşayacaksın bir şeyi
Sevgilin bitkin kalmalı öpülmekten
Sen bitkin düşmelisin koklamaktan bir çiçeği

İnsan saatlerce bakabilir gökyüzüne
Denize saatlerce bakabilir, bir kuşa, bir çocuğa
Yaşamak yeryüzünde, onunla karışmaktır
Kopmaz kökler salmaktır oraya

Kucakladın mı sımsıkı kucaklayacaksın arkadaşını
Kavgaya tüm kaslarınla, gövdenle, tutkunla gireceksin
Ve uzandın mı bir kez sımsıcak kumlara
Bir kum tanesi gibi, bir yaprak gibi, bir taş gibi dinleneceksin

İnsan bütün güzel müzikleri dinlemeli alabildiğine
Hem de tüm benliği seslerle, ezgilerle dolarcasına

İnsan balıklama dalmalı içine hayatın
Bir kayadan zümrüt bir denize dalarcasına

Uzak ülkeler çekmeli seni, tanımadığın insanlar
Bütün kitapları okumak, bütün hayatları tanımak arzusuyla yanmalısın
Değişmemelisin hiç bir şeyle bir bardak su içmenin mutluluğunu
Fakat ne kadar sevinç varsa yaşamak özlemiyle dolmalısın

Ve kederi de yaşamalısın, namusluca, bütün benliğinle
Çünkü acılar da, sevinçler gibi olgunlaştırır insanı
Kanın karışmalı hayatın büyük dolaşımına
Dolaşmalı damarlarında hayatın sonsuz taze kanı

Yaşadıklarımdan öğrendiğim bir şey var:
Yaşadın mı büyük yaşayacaksın, ırmaklara,göğe,bütün evrene karışırcasına
Çünkü ömür dediğimiz şey, hayata sunulmuş bir armağandır
Ve hayat, sunulmuş bir armağandır insana

Ataol Behramoğlu

...

„Ablam ne zaman uyanir Mehran abi"
„Su an bir sey söylemek icin erken, bacaginda ve basinda dikisler var yasadiklari kolay degil, piskolojik tedavi görmesi gerekebilir her seye hazirlikli olmamiz gerekiyor"
„Rüzgar'a ne oldu peki?"
„Merak etme sizi bir daha rahatsiz edemez"

Konusmalari, netlestiremiyordum ve boguklasmaya basladiginda tekrar uykuya daldigimi fark ettim.

...

Gözlerimi yavas yavas araladigimda Asef'in gözleriyle bulustu gözlerim, oda fazlasiyla karanlikti ve Asef'in gözlerinin maviligi sanki karanlik bir gecede dolunay gibi parliyordu.

„Su", diyebildim zar zor.

Yavasca yerinden kalkip bana dogru yürüdü, cok agir ilerliyordu yada bana öyle geliyordu, bas ucumda duran bardagi gözlerini benden ayirmadan bana uzatti.

„Iyi misin?"

„Afran nasil? Nerde?", diye sordum, bana sordugu soruyu duymazdan gelerek.

„Afran iyi toparladi, sen nasilsin? Evde neler oldu?", diye sordu israrla.

„Rüzgar bana saldirdi", dedim tok bir sesle bagira bagira aglamak istiyor, aglayamiyordum.

„O kadar mi?"

„Evet"

„Canini cok yakti mi?"

İntikam'ın Kölesi (+18)  [Tamamlandi]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin