6: it wasn't the last time we met

168 13 187
                                    


Acı çeken bir tek sen olma,
bana sessiz hıçkırıklarını ver.
-skz, silent cry

İnsan yaratılışı olarak bu dünyaya sadece düzgünce yaşamak ve ölmek için gelir. Doğar, büyür, olgunlaşır, yaşlanır ve sonunda hiç beklemediği anda gözlerini bu dünya için sonsuza dek kapatır. Bu durum, bir kısım insan için korkunç olsa da yaşamak istemeyenler için bazen çekici bazen de sadece nedenini sorguladığı bir durumdu. Oysa ki kelebekten farkımız yoktu. Belki yaşadığımız hayatın değerini ölürken anlardık, ya da belki de yaşarken öldüğümüz için asla anlayamazdık.

Herkes kendi kitabının ana karakteriyken, başkasının hikayesinde yan karakter olmak nasıl bir duyguydu? Ya da o hikayede gerçekten bir yerimiz var mıydı? Galiba benim yazarım kitabını yarım bırakmayı seçti. Hayat, hiç görmediğimiz birine sarılmak gibi miydi? Yoksa sadece bir aydır hayatına giren bu yabancıya güvenmek isteyecek kadar kolay mıydı? Dün geceden sonra bazı şeyler değişti, en başta geleni ise artık kalbimle mantığımın savaş başlatmasıydı. Ve bu savaşın ilk kurbanı kelebeklerdi.

Kahvaltı masasında tek ses yine çatal-bıçak sesleriydi. Dün gece olanların hepsine şahit olmasına rağmen, bahçeye girdiğimde kimse görünürde yoktu. Şimdi davranışlarına bakılırsa, aklından nelerin geçtiğini anlamak pek zor değildi. Diğer günlerden daha sessiz ve yavaş yemek yiyordu. Masadaki bu garip değişikliği sadece ben hissediyordum nihayetinde dün yaşananları sadece ben ve annem biliyorduk. "Kızım, bir şey yesene," dedi babam ve sözleriyle karışımımdan bir yudum aldım gülümseyerek. Kahvesinden bir yudum aldıktan sonra boğazını temizledi, bir şeyler söylemeye hazırlandığı belliydi.

"Erkek arkadaşını da yemeğe davet etsene,Ji" dedi. Anında, Sunghoon'un boğazında kalan yemeği öksürmeye başlamasıyla birlikte babamın da elindeki çatal masaya düştü. Bana meydan okuyordu ve ben bu meydan okumayı çekinmeden kabul edecektim.

"Olur, davet ederim."

Üzgünüm Nishimura bunu isteyen sendin.

"Ne erkek arkadaşı?" Babam içtiği sudan bir yudum daha aldıktan sonra kaşlarını çattı ve önce anneme, sonra bana döndü. "Kızının erkek arkadaşı varmış, dün gece eve bıraktı." dedi. Sesindeki sakinlik insanı çileden çıkartacak gibiydi.

"Zaten tanıştıracaktım, iyi oldu davet etmen." At yalanı Ji, at. "Ben de bu kadarla yetineyim," diyerek masadan kalktım. Odamdan telefonumu ve çantamı alarak evden çıktım. Garajdan çıkan Sunghoon'un arabası tam karşımda durdu ve camını indirdi. "Boşuna bekleme, benimle geliyorsun bugün. Bay Cho'ya izin verdim." Hiçbir şey demeden diğer tarafa geçip ön koltuğa oturdum. Neden böyle davrandığını anlamıştım,kahvaltıdaki konuyu soracaktı. "Annemin söylediği doğru mu?" Öylede oldu. Gözlerim dünkü sokak lambasını bulduğunda birkaç dakika duraksamama rağmen, "Gerçekten umurunda mı?" diye sordum ben de. Dönüp bana baksa da bir şey demedi. Hep susmayı tercih ediyordu. O an aklından neler geçtiğini anlayamazdınız. Pandoranın kutusu ondan daha anlaşılırdı. "Keşke daha önceki kahvaltılarda beni saçma sorularıyla sıkıştırırken bu kadar meraklı olsaydın Sunghoon, belki şimdi bunu sormak zorunda bile kalmazdın," diye ekledim. Yine sessizlik.

"Jake'le aranda ne var?" Sorumla direksiyonu tutan elini sıkılaştırdı. "Gerçekten umurunda mı?" Benim yaptığımı bana uygulaması, hissetikçe gülüş atmamı sağladı. "Umrumda olmayan hiçbir şeyi sormam Sunghoon. Sana da tavsiyem." Altta kalacağımı mı düşünüyordu cidden? "Bir şey olduğu yok," dedi bıkkın bir ses tonuyla. Sonra otoparka girdi ve arabayı park etti. Kısa süre içinde gelmiştik. "Sorun da bu ya, aranızda bir şeyler olmaması," dedim ve kemerimi çözerek indim. O da indi ve arabayı kilitleyerek yanıma geldi. "Ne demeye çalışıyorsun?" Durup yüzüne baktım, her zamankinden farklıydı, gerilmiş miydi? Evet, ama bu başka bir şeydi. "Diyorum ki, bazen ödün vermen gerek Park Sunghoon. Kendinden, bir parçadan. Dene bak, ölmezsin." Omzunu sıkıca patpatladım ve keyifle asansöre bindim. Bunu anlaması uzun sürmezdi, sonuçta o da bir Park'tı.

broken mirrors | nishimura rikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin