25: apocalypse

56 10 50
                                    

Yapayalnız kaldığın zaman,
Sana ulaşacağım.
Kendini kötü hissettiğin zaman,
Orada olacağım.

-CAS, Apocalypse

Uzaktan sinirli olduğu belli olan Riki, koşarak geliyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Uzaktan sinirli olduğu belli olan Riki, koşarak geliyordu. "Dr. Jeon'u hemen arayın." dedi. Korumalardan biri bacağından yaralanmıştı.

Riki'ye sarıldığım an tekrar nefes aldığımı hissettim. "İyi misin?" Nefes nefese kafasıyla onaylayıp, "Burası güvenli değil, eve geçelim." dedi. "Peki ya, ko-" dememe kalmadan, ne demek istediğimi anlayıp, "Hastaneye götüremeyiz, bu yüzden kendi aile doktorumuzu çağırdım. O ilgilenecek." diye sorumu cevapladı. "Bitti sanmıştım, tüm bu olaylar, her şey..."

"Ama bunların olacağını da biliyorduk, değil mi? Korkutmak için yapıyorlar. Geri çekilmediklerini kendi yollarıyla belli etmek istemişler. Endişelenmekte haklısın ama söz veriyorum, en kısa zamanda bitecek tüm bu saçmalıklar."

Kapıda elindeki siyah kutuyla beliren korumalardan biri, "Bunu fırlatıp kaçmışlar, üzerinde sizin isminiz var." diyerek bana uzattı. Tıpkı Eunchae'nin kapıda belirdiği gün elinde tuttuğu kutudandı. O zaman üzerinde Riki'nin ismi vardı, ama bu kez benimki yazılmıştı.

Oturma odasına geçerek kutuyu dizlerimin üzerine koydum. Riki başımın üzerinde durarak sabırla beni bekliyordu. İçimdeki kötü his iyice artarken nefesimi tutup kutuyu açtım. Mor ipin üzerindeki gümüş 'B' harfi olan bir bileklik çıktı.

Bu bileklik Bahiyyih'e aitti; ona lisede okuduğumuz zamanlarda almıştım. Yutkunup kutunun içindeki zarfı açtım. "İçten içe öleceksin, yavaş yavaş bitireceğim seni. Bu da başlangıcı." yazılı bir not buldum. Arabadan inerken, siyah takımlı adamların arasında, gözlüklü beyaz saçlı yaşlı bir adamla yüzündeki gülümsemeyle kafede otururken, ekran görüntüsü alınmış mesajlaşmaların olduğu, hepsinde de Bahiyyih'in bulunduğu fotoğrafların toplandığı bir paket.

Riki'nin kısık sesle küfür ettiğini duydum, başımı kaldırıp donuk bir ifadeyle yüzüne baktım. Sinirliydi, hiç görmediğim kadar sinirliydi hatta. Dilimi yutmuş gibiydim, bağırıp çağırmak, kızmak istiyordum. Fakat yapabildiğim tek şey elimdeki fotoğraflarla öylece durmak oldu. Telefona gelen mesajlar sayesinde kendime gelip gruba girdim. Tek sürprizle karşılaşan biz değildik demek. Sunoo çıldırmış durumda sesli mesajlar atıyor, Sunghoon ise "Zaten o kız tuhaftı." diyerek Sunoo'yu daha da kışkırtıyordu. Şu an normal düşünemiyordum; tekrar telefonu kapatıp sakinleşmeye çalıştım.

Son karşılaştığımızda özür dilemesi, gözlerime bakamaması... Tüm bunların sebebinin bu olmasını kabul edemiyordum. "Yapmamıştır, bana ihanet etmez."

"Ji..."

"Hayır Riki, iki gün önce tanıştığım birisi değil ki Bahiyyih. Yıllardır her gün dip dibe olduk, her an birlikteydik."

broken mirrors | nishimura rikiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin