BÖLÜM 1

648 39 62
                                    

EVEET YENİ HİKAYEE UMARIM TUTAR VE SEVERSİNİZZ

Taksi camına yasladığın başın araba çukura girip çıkınca hafifçe sallanıyordu.

Hava ne kadar soğuk...

Şoför taksiyi sürerken bir yandan da açık camdan sigarasını sarkıtıyordu. Bu kapalı ve soğuk hava arabada olmana rağmen içine işlemişti.

Evine yaklaştığını tanıdık sokak çocuklarının annelerine seslenişlerinden anladığında huzursuzca bir nefes verdin.

Hadi ama, en azından yol boyunca taksici seninle sohbet edebilirdi. Gerçi şuan bunu da istemiyordun ki.

Arabanın yaptığı sola dönüşten eve geldiğini anladın,

"100 TL."

Parayı çıkartıp taksiye verdin. Şuan eve gitmektense saatlerce takside kalabilirsin bile.

Ama bu imkansız olduğundan parayı verip direk arabadan indin. Soğuk rüzgar yüzüne çarptığında bunu tüm vücudunda hissetmiştin.

Taksi uzaklaştığında her ne kadar soğuktan kurtulmak için eve koşmak istesen de aslinda eve girince daha çok soğuyacağını biliyordun.

Buz kesmiş ellerinle anahtarı çantandan çıkarmaya çalıştın ama bu eldivenlerle nafileydi çaban.

Bir çırpıda eldivenleri sen kurtulup anahtarı kilide sokacağın sırada derin bir nefes aldın,

Evet, şimdi canın ciğerin ailenin sana soracağı o sorulara ve azarlara hazırsan kapıyı aç Yn.

Ama bu sefer kısa sürecek. Tek bir kavga çıkarmaları yapacağın şey için yeterli ve günlük rutinleri olduğu için bunu seve seve yapacaklar.

Artık 18 yaşıma geldim, bu gün o gün.

Bu ev dediğim yerden siktirip gideceğim gün.

Anahtarı çevirip kapıyı açtığımda hemen içeri girdim. Daha montunu bile çıkarmadan annem mutfaktan çıkmıştı bile.

"Neredeydin sen?" Hadi bakalım, başlıyoruz.

"Anne demiştim ya, Avril ile doğum günüm için kafeye gittik."

Avril senin bu hayatta değer verdiğin tek kişiydi. Ve ailenin de uygun gördüğü tek arkadaşın... Belki de hâlâ hayatta olmanın sebebi de oydu, ona o kadar bağlıydın ki.

Her ailenle kavga ettiğinde -ki bu çok sık olurdu , her zaman ona giderdin ve bir kaç gün kalırdın. Ailesi seni gerçek ailenden daha çok severdi.

"Bu gün senin doğum günün müydü ki?"

Bu laflar uzun zamandır canını yakmıyordu artık.

"Evet anne, bugündü."

"Çıkar bakayım montunu, ne gitmişsin bakalım. Erkek yoktu değil mi?"

Montunu çıkarttın. Altında normal bir pantolon, üzerinde kısa kollu bir tişört vardı sadece.

Bu sırada baban odadan çıkmıştı, hah, bende nerede kaldı diyordum.

"Bir daha asla böyle dar giyindiğini görmeyeceğim! Elalem ne der?" Dedi annen ve babana döndü,

"Kolların çıplak çıplak ortada. Hanım, at sen şu tişörtü bir daha giymesin dışarıda böyle açık saçık şeyler!"

Evet, ben tam 18 yıldır bu ailenin içinde yaşıyorum. Sevdiniz mi?

Bence bayıldınız.

Montunu astın. Normal bir gün olsa söyledikleri şeyleri siklemez ve odana giderdin ama bugün özellikle kavga olması gerekiyordu ki evden temelli kacabilesin...

Yıllardır bu evi terk etmek için 18 yaşına girmeyi beklemiştin. Avril bile bunu bilmiyordu ve en çok da bu canını yakıyordu, onu burada bırakıp Almanya'ya gidecek olmak...

Yıllardır hep bir şekilde yeterli parayı biriktirmeyi başarmıştın ve bunu ailenden saklamak elbette kolay olmamıştı. Ama başarmıştın neticede değil mi?

Hadi bakalım, biraz kavga zamanı

YABANCI  / TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin