YABANCI / TOM KAULITZ

BÖLÜM 13

(Bir kaç gün sonra)

Okulun çardağında sınıftaki bir kaç kişiyle otururken sohbetlerini dinliyordun.

Bir kaçı gerçekten iyi insanlardı, sıcaklardı. Genelde seni tanımak için hep sana soru sormuşlardı.

"Nasıl Almanca öğrendin?"

"Ne zaman buraya geldin?"

"Türkiye nasıl?"

"Bir kere Türkçe konuşur musun?"

Hepsine teker teker cevap verdikten sonra nihayet normal bir sohbete başlamışlardı.

"Of, ama geçen gördüğüm kız çok güzeldi."

"Kapa çeneni Jordan! Kız zevkin umurumuzda değil!"

~

Sohbet devam ederken telefonun titreyince ekrana baktın.

Hassiktir.

Numaranı nasıl bulmuştu bu?

Babam.

Dışarıdan yüzün çok iyi görünmüyor olmalıydı ki Tom garip bir şekilde sana baktı.

Ayağa kalkıp okulun köşesine ilerlediğin ve ürkek bir şekilde mesajı açtın.

"Numaranı buldum ama sadece annen merak etti, hangi bok çukurundaysan eve gel. Bir daha yazmak zorunda bırakma yoksa kötü kelimelerle karşılaşabilirsin. Baban."

Baban...

"Yn neler oluyor?"

Arkanda Tom'un sesini duyunca aniden yerinden sıçradın.

"Yok bir şey."

"Yüzün bembeyaz, vampire dönmüşsün. Ne oldu?"

Ailem yüzünden evden kaçıp buraya geldim ve şimdi babam numaramı bulmuş ve eve gelmemi söylüyor Tom.

Aptal Yn, tabiki bunu söylemeyeceksin.

"Yok bir şey Tom. Uzatma." Tom buna kesinlikle inanmamıştı ama uzatmadı.

Eve dönecek mıydın? Asla.

Korkuyor muydun? Hayır.

O ihtiyarlar anca seni korkutuyordu yoksa o kıçlarını kaldırıp senin için camdan bile bakmazdılar.

Seni bulmalarına imkan yoktu. 0.

" Öyle olsun. İnanmadım ama.."

Bu sırada çok, çok tanıdık bir ses duydun.

"Yn!"

Hayır bu..

İmkanı yok hayır.

Şok içinde Tom'a döndün, "Sende duyduğumu duydun mu?"

"Cırtlak bir sesle 'Yn' diye bağıran bir kızı kasdediyorsan evet."

Halisünayson falan değil... Ama, nasıl olur?

Etrafına bakındığında o an onu gördün, ileride. Bu oydu,

"Avril!"

Koşup sana sarıldığında hâlâ nasıl burada olduğuna inanamıyordun. Ailesiyle mi gelmişti? Ya beni almaya geldilerse?

"Avril sen... Nasıl?!"

"Senin gittiğini öğrenince deliye döndüm, bana nasıl haber vermezsin! Şuan bunun için bile seni öldürebilirim Yn! Aileme yalvardım ve buraya gelip seninle devam etmeme izin verdiler!"

Dolu gözlerle tekrar ona sarıldın, "İnanamıyorum! Rüya gibi Allah'ım!"

Yaklaşık 5 dakikadır Türkçe dediklerinizi anlamaya çalışan ve sizi izleyen Tom'un sesini duydun,

"Gözlerim yaşardı ama cidden ne dediğinizi anlamadığım sürece çok sıkıcı."

Avril Tom'u yeni fark etmiş gibi ona döndü ve Almanca konuştu,

"Merhaba, ben Yn'nin yakın arkadaşıyım. Sen onu tanıyor musun?"

Tom sırıtarak başını salladı, "Evet kız arkadaşım."

Sertçe Tom'un koluna vurdun, "Aldırma, taşşak geçiyor sadece. Avril bana herşeyi en baştan anlatman lazım!"

"Aynı evde yaşayacağımız için daha çok vaktimiz var kızım, önce beni bir arkadaşlarınla tanıştır!"

"Ya kaydın?"

"Onu annemler halletti bile."

Allah'ım cidden Avril buradaydı. Onu Bella'yla tanıştırmalıyım!