BÖLÜM 11

329 28 12
                                    

Bileklerin artık iflas etmek üzereyken son gücünle tekrardan topa vurdun. Yaklaşık bir saattir maç yapıyordunuz ve bitmiyordu anasını satayım!

Yorgunlukla karşı takımdaki Bella'ya baktın. Onunda senden pek bir farkı yok gibi görünüyordu.

Yorgun bir şekilde kıpkırmızı olan bileklerini gülerek gösterdiğinde aynısı yaptın. Kolunun bir bölümü resmen yer değiştirmişti.

"Çocuklar bu günlük bu kadarı yeterli bence. Zaten çoğunuz yoruldu. İsteyen devam edebilir, çıkabilirsiniz."

"Sonunda."

Derin bir oh çekerek sonunda bu kıyafetlerden kurtulacağın için mutlulukla soyunma odasına koştun.

Üzerini değiştirdikten sonra Bella'ya döndün,

"Dersler bitti mi?"

"Evet, sen servisle mi gidiyorsun?"

"Hayır, benim evim yakın yürüyorum." Bella ellerini çırptı,

"Cidden mi? Bende!"

~

Okul dolabından gerekli olanları aldıktan sonra seni bekleyen Bella'nın yanına geldin ve yürümeye başladınız.

"Ee." Dedi Bella, "Tom umarım sana cok işkence etmemiştir?" gülerek başını eğdin,

"Pff, hayır, yani denedi ama başarılı olamadı. Diğer kızlara alışmış herhalde, beni de onlardan sandı."

"Yanlış anlama ama... Yada küfretme ama bana, ona aşık olacakmışsın gibi geliyor."

Şaşkınlıkla durup Bella'ya döndün, "Sende mi Bell! Ciddi olamazsın ben ve ona aşık olmak? Ona? Kaulitz'e?"

Yürümeye devam ederken Bella omuz silkti,

"Hislerim kuvvetlidir Yn ve tda öyle hissediyorum. Ve sende mi derken? Başkaları da mı böyle düşünüyor?"

Cevap vereceğin sırada ilerideki şeyi gördüğün an durdun. Bella da durdu ama nedenini anlamamıştı.

"Ne oldu?"

"Karşına bak."

Tam ilerinizde pitbul tarzı hatta belki de pitbul olan köpek dişlerini göstermiş, doğrudan size bakıyordu.

Sıçtık.

Bella köpeği gördüğünde korkuyla ağzını araladı, "Has..."

"Sakın kıpırdama ve göz temasını kesme yoksa sen akşam ben öğle yemeği olurum."

Bir kaç dakika köpekle bakışırken lan bu niye gitmiyo amk diye düşünürken köpek sie doğru ilerlemeye başladı.

"Yn bu bize doğru geliyor."

"Mhm."

"Ne yapacağız oğlum yer bu bizi!"

Hayır bide öyle tehlikeli bakıyordu ki şirin baksa neredeyse korkmayacaktınız.

Köpek bir de üstüne hırlamaya başlayınca öleceğinden emin olmuştun.

"Koşsak mı?" diyen Bella birazdan altına edecek gibiydi.

"Tamam, ne kadar mantıklı bilmiyorum ama ben üç deyince olabildiğince hızlıca koşmaya başla."

"Tamam... Tanrım..."

"Bir." Köpek daha da yaklaşmıştı, ay, yakından daha korkunç!

"İki," Bir insan neden böyle bir köpek besler ki? Tanrı aşkına bu sahibini bile yer!

"Üç koş!"

Bella ile aynı anda koşmaya başladığınızda Bella öyle bir koşuyordu ki resmen sana fark atmıştı hey maşallah.

"LAN NASIL ÖYLE KOŞUYORSUN!"

Birkaç dakika sonra garipliği fark edip durdunuz. Lan bu köpeğin bizi şimdiye yemesi gerekirdi?

Yada en azından beni...

Kaşlarını çatıp arkana döndüğünde bir de ne göresin?

Köpek yere oturmuş, dilini çıkarmış uslu uslu kuyruğunu sallıyor.

"Şaka mı bu?" diyen Bella nefes nefeseydi. Baktığında o kadar da koşmamış olduğunuzu fark ettin.

Köpeğin yanındaki Tom'sa ciddi misiniz der gibi size bakarken gülmemeye çalışıyor gibiydi.

"KÖPEĞİN RESMEN SONUMUZ OLUYORDU!" diye bağırdığında Tom inanamayarak köpeği gösterdi,

"Bu köpekten mi bahsediyorsun?Bundan? Bu bir pitbul bile değil."

Nasıl ya.

Ona yaklaşıp tereddütle köpeğe baktın, "Bu mu pitbul değil, bildiğin pitbul bu!"

"Değil."

Artık köpek bilginin sınıf olduğundan emindin.

"Herneyse, ödümüzü kopardı. Lütfen mümkünse köpeğini bizden uzak tut."

"Öyle deme ama kırılır." Tom alay eder gibi konuşurken sinirle güldün.

Kırıldı paramparça şuan hayvan. Yazık.

YABANCI  / TOM KAULITZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin