YABANCI / TOM KAULITZ

BÖLÜM 22

Mathew gözlerini kocaman açarak üçünüze baktı, " Söz bulamıyorum."

İki tane araba vardı, ilkine Sen, Tom ve Bella diğerine Bill, Avril ve Mathew binecekti. Tom sana baktı ve yutkundu, başını çevirdi.

~

Yol boyunca Bella dışında pek konuşan olmadı. Avriller arkanızdaydı. Okul çok uzak olmadığı için zaten kısa sürmüştü. 

Geldiğinizde bahçedeki kalabalığa baktın. Belli ki tüm okul buradaydı. Allahtan okul büyüktü ve o kadar kişiye rağmen hala boş yerler vardı. 

''Oha lan.'' dedi Bella. Araba durunca -daha tam olarak durmamıştı- hemen kapıyı açtı ve heyecanla o tarafa baktı, ''Off çok kalabalık! Şuraya bakın.''  Bir sürü ışık vardı ve herkes birbirinden güzeldi be. Bahçede bir sürü küçük daire masa vardı. Müzik çalıyordu ve aynı şekilde okulun içerisinde de biraz kalabalık vardı. Okulun yemekhanesinde de eğlenenler vardı. 

Böyle ortamlara hiç gitmemiştin. Böyle ortamlara benzer sadece düğüne gitmiştin hatta. Ya da kitaplarda okumuştun, videolarda görmüştün. Aslında çok da meraklı değildin böyle yerlere ama okulun yıldönümüydü. 

Bella bizi beklemeden koşarak içeri girdiğinde güldün. Tom arabayı durdurduktan sonra -evet Bella araba durmadan önce kendini dışarı atmıştı- kemerini çıkardı, sende çıkardın. Tek bir şey yapmaması ya da söylememesi şaşırtıcıydı. Tom Kaulitz bu sonuçta! 

Aklını okumuş gibi güldü sen ona garip garip bakarken, '' Ne düşündüğünü biliyorum.'' of ya, şu ana kadar çoktan... Neyse. 

Aslında, araba... Yn mal mısın ya, kendine gel. Böyle değildin sen kendine gel. 

'' Çok şaşırtıcı Kaulitz. Tom Kaulitz rahat duruyor bugün.'' başını sana çevirdi sessizce güldükten sonra, '' Zorlama bence.'' 

Sabrımı zorlama zor duruyorum demek bu galiba? Ama zorlamak istiyorum. Ehe.

'' Zorlasam? Diyelim ki zorlamak istiyorum.'' dedin ona dönüp. Kaşlarını kaldırdı. Cidden sınırlarını zorluyordun çünkü Tom Kaulitz'in yanlızken bir kızın yanında rahat durduğu nerede görülmüş? 

'' Zorla o zaman. Şu ana kadar rahat durmam zaten bana ters.'' ona ne şüphe zaten. Kalçanı tutup seni kendine çekti ve boynuna bir kaç öpücük bıraktı. Amber? Vanilya? Nane? Yumoş? Hangisi bu?

Dudağını dudağıyla birleştirdin ve küçük, masum bir öpücük kondurdun. Eli yanağını okşarken alt dudağını dişerinin arasına alınca sesli nefes verdin. '' Avril'ın sesini duydum sanki?'' dedi Tom hafif gülecek gibi, '' Bize küfrediyor galiba.''

'' Olabilir, hatta evet. Hadi inelim.''