"Tamam çocuklar, bir dahaki derste size verilecek olan özel firmalarınızı alt kattaki soyunma odalarında giyin ve spor salonuna gidip beni bekleyin."
Zil çalıp hoca çıktığında tüm kızlar Tom'un başına üşüşmüştü bile.
Elindeki spor kıyafetine baktın, umarım göründüğü kadar kısa değildir...
Ayağa kalktın,." Gel de şunları giyelim zil çalmadan."
Başını sallayarak ayağa kalktı. Birlikte sınıftan çıktınız ve aşağı inerken Bill yanınıza geldi,
"Geçmiş olsun."
"Sağol."
"Sağol..."
~
"SİKTİR CİDDEN BUNUN DAHA KISASI YOK MUYDU!"
Öfkeyle soyunma odasının aynasında kendine bakarken bağırdığında Bella kıkırdayarak yanına geldi,
"Maalesef, çok mu uzun geldi?"
"Dalga geçme Bell! Şuna baksana, resmen popom görünecek bu kadar kısa şort mu olur?"
"Popona mı bakmamı istiyorsun?"
"Offf.... Neyse en azından tişört uzun." Homurdanarak aynaya bakmaya devam ederken zil çalmıştı bile.
Bella ayağa kalktı, "Hadi gidelim."
Soyunma odasından çıktığınızda diğer herkes spor salonuna gelmişti bile. Basketbolcular bir tarafta, futbolcular bir tarafta ve voleybolcular bir taraftaydı.
Zaten her sporun formasının rengi farklıydı; voleybolunki beyaz, basketbolun turuncu ve futbolun da siyah.
Tom her ne kadar basketbolun tarafında durup sonra voleybola geleceğini söylese de kızlar, onu çekiştirip ikna etmeye çalışıyorlardı.
Yanlarına geçtiğinizde Tom sana baktı, daha doğrusu bacaklarına. Yada direk tüm vücuduna desek daha doğru olur.
Bu kıyafetten nefret ettim.
Gerçi bir kaç erkek daha sana bakarken biri diğerine fısıldadı,
"Fiziği ne kadar güzelmiş..."
"Kanka, ciddiyim şuan onu istiyorum."
Hadi ama, cidden bunları duymadığını mı sanıyorlardı? Yanlarından iğrenerek geçerken sertçe konuştun,
"İğrenç bakışlarınızı ve düşüncelerinizi benden uzak tutun."
Bella'nın yanına geçtin, "Bunu cidden her hafta giymek zorunda mıyız?"
"Evet, okulun kıyafeti ne yapalım?"
"Çok rahatsız edici ama!"
Bu sırada nihayet hoca gelmişti,
"Evet herkes hazırsa ve bölümlerine ayrıldıysa liderleri seçelim."
Bu sırada kızlar bağırmaya başladı,
"HOCAM TOM ÖNCE VOLEYBOLA GELSİN!!"
"Tom? Bu sana uyar mı?" Diye sordu hoca. Tom, başını olumlu anlamda sallayarak voleybol kısmına yani yanımıza geçti.
"Tamam, önce voleybolun liderini seçelim o zaman. Oylamayla seçeceğiz."
"Hassiktir..."
"Offf"
Bella ile sinirle mırıldandınız, lider belliydi zaten...
"HOCAM TOM OLSUN!"
"TOM"
"TOM!"
"TOM OLSUN!"
"TOM SEN OL!"
"HOCAM TOM'U SEÇTİK!"
Allah da kahretsin böyle işi...
Hoca güldü, "Eh, belli ki çoğunuz Tom'u seçti... O zaman Tom voleybolun lideri oluyor. Peki Tom, kendine bir yardımcı seçmek ister misin?"
Tom biraz düşünür gibi yaptıktan sonra omuz silkti,
"Neden olmasın?"
Bunu deyince yine hepsi birden bağırmaya başladı, hay ağızlarını s*ktiklerim ..
"BEN BEN!"
"TOM BENİ SEÇ!"
"BEN OLAYIM TOM LÜTFEN!"
"BENİ SEÇ TOM!"
Allah aşkına birini seç de sussunlar be..
"Çocuklar sessiz! Tom kendi seçecek kimse bağırmasın."
Hocanın sözü üzerine herkes sessizleşti ve merakla Tom'un seçeceği kişiyi merakla beklemeye başladılar. Eminim ki hepsi şuan kendilerini seçmesi için dua ediyordu.
Tom tüm kızlara göz gezdirirken karar vermeye çalışıyordu. Hepsine baktıktan sonra hocaya döndü,
"Tamam seçtim."
Tüm kızlar heyecandan yerlerinde duramazken hoca konuştu,
"Tamam, şimdi Tom'un söyleyeceği kişi Tom'un yanına geçsin."
Tom tekrar kızlara döndü ve dudağını kenarıyla sırıttı,
"Yn."
"NE?"
"NE!"
"YN Mİ?"
"ŞU KIZ MI?"
"OF YA!"
"NEDEN BEN DEĞİL! ÇOK ŞANSLI!"
ALLAH SENİ KAHRETSİN KAULITZ!
Şaka maka beni seçmişti Allah'ım çıldıracağım.
Bilerek yapmıyorsa şerefsizim a*ına koyayım.
Ya bu hikaye neden tutmadı 😭😭
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YABANCI / TOM KAULITZ
Teen FictionKendini beğenmişin teki! Sana ölüp biten kızların amına koyayım Kaulitz!