00.00

16.6K 677 101
                                    


Giriş bölümü olduğu için biraz konuşacağım normalde çok konuşmam merak etmeyin:)
Sırf bu hikayeyi yayınlamak için bu hesabı açtım. Hikaye okunur mu bilmem sonuçta konusu benzer bir sürü kitap var.

Size garantisini verebileceğim tek şey hikayemdeki karakterler orijinal ve kendine özgü olacaklarıdır. Zaten karakterlerle bağ kurmak bir hikayedeki en önemli şeydir. Umarım bunu karşılıklı olarak yapabiliriz.

Okuduğunuz tarih;

E o zaman başlayalım!

🌙

İçtiğim sigarayı son kez içime çektikten sonra pencerenin pervazına bastırarak söndürdüm. izmariti sigara kutuma atarken pencerenin pervazınıda peçeteyle sildim. Her gün rutin olarak yaptığım bu eyleme alışmıştım. Ailemden gizli içiyordum sigarayı.

Ailemden.

Böyle deyince biraz komik gelmişti. Fakat bu evde yasayan bizim gibi minik topluluğa aile diyordu insanlar. Tek kişilik yatağıma yatarken soğuk hava iyice içeri girsin diye bilerek kapatmadım penceremi. 3 kişi yaşıyordu bu evde. Ben babam ve annem. 17 yaşındaydım. Adım mutluydu. Evet mutlu. Gülümsedim. Somurtkan biriyim diye adımdan dolayı çok dalga konusu olmuştum okulda.

Bilmiyorlardı ki ben yine onlar yüzünden onların zorbalıkları yüzünden somurtuyordum. Hem lise okuyor hemde bir kafe barda garsonluk yapıyordum. Reşit olmadığım için başta çalışma konusunda sıkıntı yaşasamda babam araya birilerini koymuş ve sokmuştu beni işe. Çarşamba geceleri hariç her gece çalışırdım. Öyle uçuk bir ortam değildi canlı müzikle insanlar içer biraz dans ederdi. Arada tabii sorun çıkıyordu ama diğer garson arkadaşlarla hallediyorduk. İyi de kazanıyordum.

Mutlu ben. Daha kendini keşfedememiş o kız.

Mutlu ben. Defalarca annesinden babasından dayak yemiş o kız.

Mutlu ben. Gamzem olmasına rağmen çoğu kişinin bundan bir haber olduğu o kız.

Günlerden çarşambaydı. Sabahlamıştım yine. Uyumadan okula gidecek ve okuldan geldiğim anda kapımı kilitleyip kulaklığımı takıp uyuyacaktım yine. Rutin hayatımdı bu benim. 5 yıldır istisnasız böyle devam ediyordu. Eve para getiriyorum diye annem bana bulaşmıyor babam hangi saatlerde eve girdiğime karışmıyordu.

Zorda olsa ekonomik özgürlüğün nasıl güzel bir sey olduğunu ailem tarafından gayet güzel anlıyordum. Tabii bu özgürlüğü barda çalıştığımdan beri tadıyordum. Öncesinde baskıları çok fazla üstümdeydi.

Birkaç saate güneş doğduğunda okul formamı giydim. Kıravatımı takmayıp her zamanki gibi boynumdan sallandırdım. Öğrenmemiştim öğrenmek içinde çaba sarf etmemiştim.

Kilitli kapımı açtığımda derin bir nefes bıraktım. Odamdan çıktığımda direkt mutfağa girdim. Annem ocağın başında yumurta kırıyordu. Göz ucuyla bana bakti. "Aç karınla olan vitaminini iç" dedi her gün olduğu gibi. Kafamı salladım arkası dönük olsada ardından buz dolabından vitamin haplarımdan aç karınla olanını alıp suyla içtim.

Vitamin haplarımı düzenli almadığımda kan değerlerim düşüyor ve olur olmadık yerde bayılıyordum. Ya da dizlerim tutmuyordu. "Kahvaltıya geç" demesiyle mutfaktan çıkacakken durakladım. Annem beni kahvaltıya mi çağırıyordu? Kaşlarım kalktı. Küçükken kahvaltı etmek istemediğim icin ağlardım babamda anneme laf ederdi babamdan azar yiyen annem acısını benden çıkarırcasına döverdi beni. Bir yerden sonra kendisi beni kahvaltıya oturtmamaya başlamıştı.

BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin