00.22

1.3K 170 7
                                    



Sofrada derin bir sessizlik vardı. Mutlu evdeydi ama aşağıya inmiyor Yiğit, Turan ve annesi dışında kimseyle konuşmuyordu. Bu kişilerin arasında Turan'ın olması garipti ama Turan akıllı bir adamdı. Mutluya ilk uyuşturucu olayından sonra yaklaşmak istemiş ama evdekilerle olan iletişimini gördükçe geri plana atmıştı kendini. Şu an ise sahne onundu. Mutlu'nun evdeki herkesle tekrar iyi olacağının farkındaydı ama bu fırsatıda değerlendirmekten çekinmeyecekti.

Kahvaltısını sessizce yapan Kırcanların odaya Mutlu'nun girmesiyle çatalları hareket etmeyi kesti. Eda kızını gördüğünde yüzündeki gülümsemeyle ayaklandı "annecim gel bir şeyler ye" Mutlu üzerindeki bakışlara değdirmedi gözlerini "Yok, Turanla işimiz vardı da ondan geldim" dediğinde herkes garip bir şekilde Turan'a dönerken Turan kolundaki saate baktı. Zaman geliyordu. Yerinden kalktı.

"Nereye?" dedi Mehmet Turan'a. Gerildi Mutlu bir an için, ya söylerse Turan diye düşündü. Aralarındaki sert buzları kırsalarda erimeyenler kırılmayanlar vardı. "Voleybol maçı için Mutlu'ya bilet almıştım onu izlemeye gideceğiz" dediğinde Mutlu şaşkınlıktan dilini yutacaktı. Ne yani Turan onun voleybolu sevdiğinide mi biliyordu? Kaan mı söylemişti?

"Çok iyi düşünmüşsün annecim iyi eğlenceler" dedi Eda. Kaan kaşları çatık Mutluya bakarken istemsizce onunla göz göze geldi. Evde birine özür borcu varsa bunun bir tek Kaan olduğunun farkındaydı Mutlu. Sonuçta hisleri onun en yakın arkadaşına karşıydı. Arkasından iş çevirildiğini düşünmesi normaldi. Kaan ondan bakışlarını çektiğinde üzgünce baktı ona Mutlu. Bugün dedi içinden bugün mutlaka gönlünü alacağım Kaan.

"İyi eğlenceler abla" diyen Yiğite gülümsemiş ve Turanla birlikte evden çıkmıştı. Turan'ın siyah arabasına yönelirken ikiside sessizdi. Turan arabayı çalıştırsaya kadar böyle devam etti bu. Mutlu'nun gergin olduğunu hissederken biraz iyi olsun diye konuştu. "Akgün'ün olmaması iyi oldu" dediğinde Mutlu başını salladı. Devam etti Turan "Bende geleceğim neredeymiş bu maç kimle kim oynuyor diye tuttururdu" derken Turan Akgün gibi kaşlarını çatmış biraz taklit yapmıştı gülümsedi Mutlu ona kesinlikle güzel yapmıştı. Mutlu taklidini devam ettirdi.

"Kaç güvenlik varmış salonda dikkatli ol Mutlu!Top kafana gelmesin Mutlu" Turanda kardeşinin ona ayak uydurmasına gülümsedi.

Mutlu'nun gülümsemesi yavaşça silindi. "Haberleri olmayacak değil mi?" diye tedirgince sorduğunda Turan güven vermek istercesine kardeşinin elini tuttu. "Olmayacak bana güven" garip bir şekilde ellerine baktı Mutlu. Turan'ın abiliğini ilk defa yaşıyordu ve şüphesiz evde abilik anlamında ona ne kadar göstermesede en kusursuzu o geliyordu şimdi ise o kusursuzluğu o da yaşıyordu.

Sesini çıkarmadı Mutlu. Belki de Müdür'ün odasında adam ona sokak köpeği dediğinde deliren onu savunan Turan'a güvenmek istemişti. Dakikalar sonra araba Psikaytri merkezinin önünde durduğunda ikili gergin bir şekilde indi arabadan. Turan hareket etmeyip binayı izleyen kardeşinin yanına geldiğinde kolunu omzuna attı.

"Hoşuma gitmeyen bir şey olduğu anda gidiyoruz. Kimin ne dediği önemli değil" kafasını olumlu anlamda salladı. İçeri girmeden Turan'a bir şeyler söylemek istiyordu. "Turan" dediğinde kolunu kardeşinin omzundan çekti ve yüzünü ona döndü "sana 'abiliğindense sokak köpeği olarak anılmayı tercih ederim' demiştim ya" Hatırladığı cümleyle kasıldı Turan. Belki de Mutluya abilik yapması gerektiğini artık tam o an kabullenmişti.

"Yalan söyledim. Benim yüzümden hapse girersin diye korktum bir daha beni kimseye karşı savunma başın belaya girmesin diye dedim" gözlerini kaçırdı Turandan. Büyük bir itiraf yapmıştı. Gerginliği geçen Turan yarım ağız gülümsedi. "Biliyordum ki yalan söylediğini" dediğinde Mutlu "nasıl?" diye sordu.

BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin