00.03

9K 579 27
                                    


Vote ve yorumlarınız çok önemli yazmam için beni körüklüyor
Keyifli okumalar🤍


🌙

5 gün sonra Mutludan;

Çağırdığım taksinin evin kapısı önüne geldiğini pencereden görünce hemen çantamı aldım ve odamdan çıktım. Başım yerde ilerlerken sert bir bedene çarpan adımlarım sarsıldı ama yere düşmedim. Başımı kaldırdığımda ise turanı görmüştüm. Bir sen eksiktin.

"Yolculuk nereye?" diye sorduğunda sanane diye bağırıp çekip gitmek vardı ama ev halkı odalarına çekilmişken başıma üşüşmelerini istemiyordum. "İşe" dedim sakince. 4 gün gitmemiştim. Eminim büyük azar yiyecektim ama işe şu anda daha çok ihtiyacım vardı. Hem kazandığım parayı elimden alan bir babamda olmayacaktı artık. Emeğim tamamen benim olacaktı. Birkaç saniye yüzümü izledi. Ve yavaşça sorun çıkarmadan önümden çekildi. Şüpheli gözlerle ona baktım. Beni hemen şikayet eder miydi bilmiyorum. Ama zaten taksiye bindiğim anda eda hanıma merak etmemesi gereken bir mesaj atacaktım.

Yanından geçtiğimde hızla merdivenleri indim. Gece yarısı olmuştu neredeyse benimde işim gece yarısı başlıyordu zaten. Evden çıkıp taksiye bindiğimde adresi söylerken sonunda evden çıkmanın rahatlığı vardı üzerimde. 5 gündür odamdan sadece akşam yemekleri için çıkıyordum. Onda da eda hanım ve mehmet bey beni konuşturmaya çalışıyordu. Diğer aile üyeleri ise daha çok kendi aralarında konuşuyordu. Kısacası onlar beni ben onları görmezden geliyordum.

Biyolojik olarak ailem olsalarda onları tanımıyordum. Eski aileme de dönmezdim bir daha. Yani umarım.

🌙

"Lan aynı filmlerdeki gibi olmuş" deyip sırıtan alpe göz devirdim. Sigaramdan bir duman nefes daha çektiğimde gökyüzüne bakarak dumanı dışarı verdim. "Şerefsiz babandan kurtuldun kızım bu asık suratın ne?"

10 dakika sigara molasına çıkmış mekanın arka tarafında çöp konteynerlerine yakın duvara yaslanmıştık. Alp sanırım bu hayattaki tek arkadaşımdı. Hoş ona bunu söylesem bana götüyle gülebilirdi ama o kadar az insanla muhattap oluyordum ki alple sohbetlerim onun arkadaşım olduğunu gösteriyordu. Ona karıştırıldığımdan bahsetmiştim.

"2 abim bir ikizim bir de erkek kardeşim var" dediğimde yanımda benim gibi duvara yaslanan bedenini doğrulttu. "Siktir... Ne diyorsun?" devam ettim. "Ha bu arada ikizimde erkek"

"senin gibi erkeklerden korkan biri 5 gündür o evde nasıl uyudu?"

"ne korkacağım be sizden?" dediğimde bana dönüp tek kaşını kaldırdı. Loş sokak lambasının hafif sönüklüğüne rağmen onun mimiklerini görmüştüm. Pes ederek nefes verdim. "Ne bileyim doktor iğne yaptı sakinleştirici bir uyandım eda hanımın kollarındayım. Bir şekilde ikna ettiler beni. Zaten evde eda hanım ve mehmet bey haricinde kimse benimle ilgilenmiyor"

"Doktor kim eda hanım kim amına koyayım neyin oluyorlarsa öyle seslensene anlamıyorum"

"Doktor ikinci abim eda hanım ise" durakladım. Annem diyemedim. Kendi annem geldi gözümün önüne. Yıldızımız hiçbir zaman barışmamıştı onunla. Babam evde olmadığı zamanlar birbirimize girerdik durmadan. Gün sonunda annem tarafından babama şikayet edilirdim hep. Çoğu zaman sonu dayakla biterdi. "Anladım annen" diyen alpe cevap vermedim ve sigaramı yine dudaklarıma götürdüm.

"Sen bana ev bak gideceğim yanlarından"

"Nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

"Kendimi biliyorum çünkü. Benden ne iyi evlat olur ne iyi abla ne de iyi bir kız kardeş" Yüzüme baktı birkaç saniye "daha reşit bile olmamış bir çocuksun karakterinden nasıl bu kadar emin olabiliyorsun?"

BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin