Sonunda biraz gülümseyerek okuyacağımız çıtır bir bölüm geldiiiiiikeyifli okumalarr
Yazardan;
Yan odadan gülüşme sesleri duyan turan önündeki dosyalara odaklanamamanın verdiği sinirle sandalyesinde geriye yaslandı. Mutlunun gülme sesini duymasada babasının ve oğuzunkileri duyuyordu. Mutlunun hiçbir zaman kahkaha attığına şahit olmamıştı zaten.
İsmi mutluyken böyle biri olması çok tezattı.
Kapısı çalınmadan açıldığında gördüğü kişiye bağıracakti ki asistanı burcuyu görünce bir şey demedi. Burcu temkinli bir şekilde içeri girdi. "Turan Bey üç kişinin işine son verildi. Haber vermek istemiştim" sandalyesinde dikleşti turan.
"Orada 4 kişi vardı"
"Kamera kayıtlarına baktım seda hanım kolundan tuttuğunuz kıza yardımcı olmaya çalışıyordu bu yüzden işine son vermek için herhangi bir sebep göremedim" Turan kolundan tuttuğunuz kız tabirini sevemedi. "Kolundan tuttuğum kız değil Mutlu Kırcan" kaşları havaya kalktı burcunun. Yaklaşık 5 aydır turanın asistanlığını yapıyordu. Diğer iş arkadaşlarının dediğine göre en uzun süreli kalan oydu. Kırcanların hepsiyle tanıştığını düşünüyordu ama biri eksik kalmıştı.
"Üzgünüm. Böyle bir akrabanız olduğunu bilmiyordum"
Yerinden kalkan turan "öğrendin" dedi ve burcunun karşısına dikildi. Yine aynısı oldu burcuya. Yanlış olsada hızlandı kalbi. Utandı bunun için, kaçırdı bakışlarını turandan. Patronunun onu etkilemesi onun için utanç vericiydi ama bir şekilde idare ediyordu. "Ayrıca birilerinin işine son vermek için senin sebep görmene ihtiyaç yok. Ben derim ve sen yaparsın" burcunun günlük turanla konuşma siniri yüklenirken kaçırdığı bakışlarını cüretkar bir şekilde turana çevirdi bu sefer.
"Aşağıda kararı herkesin içinde bana bıraktınız. Bu yüzden ben karar verdim. Böylesini de uygun gördüm" turan o anda keyifle gülümsememek için kendini zor tuttu. Burcunun her defasında damarına basıyor ve karşısında delirmesini keyifle izliyordu.
"Tamam çıkabilirsin" dediğinde burcu kendine gelmiş gibi diktiği gözlerini turandan çekti. Kafa selamı verip bir daha ona bakmadan çıktı odadan. Kapısını kapattığı anda da söylenmeye başladı. "Bir gün gerçekten işi falan siktir edip kafa göz dalacağım bu herife" cümlesini bitirip adım attığı anda gördüğü kişiyle korkuyla sıçramış ve geriye bir adım atmıştı.
İçeride mutlu kırcan diye bahsedilen kız karşısında duruyordu.
Sanırım bu sefer işten gerçekten atılacaktı.
Mutlunun yüz ifadesinden duyduğu belliyken burcu tam konuşacaktı ki mutlu ondan önce davrandı. "Lütfen yapmadan önce bana haber ver" şaşkınlık burcuyu esir alırken "ne?" diyerek sordu, mutlu ise bakışlarıyla turanın kapısını gösterdi. "Kafa göz dalmadan önce bana haber ver diyorum iki kişi onu daha güzel haşlarız"
"Mutlu hanım-"
"Lütfen bana hanım deme" durumun daha da garipleştiğini hisseden burcu "tamam, mutlu" dediğinde mutlu hafiften gülümsemiş ve elini uzatmıştı "memnun oldum" yaka kartına baktı "burcu hanım" diyerek tamamladı. Mutlunun elini sıkan burcu "lütfen sende hanım deme burcu abla demen yeterli"
Burcunun samimyetini hisseden mutlu tekrar konuştu "Turanın asistanısın sanırım. Allah kolaylık versin" burcu dişleri gözükecek derecede gülümsedi. Mutlunun şımarık bir tip olmasını beklerken gayet onun dilinden konuşan biri olduğunu görmek şaşırtmıştı onu. Duygu malumdu. Her karşılaştığında sorun çıkartıyordu ona.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Benlik
Teen FictionMutlu için hayat her zaman ayaklarına bağlanmış ağır taşlara rağmen yüzmek gibiydi. Öyle imkansız bir şeyi yapabiliyordu. Tek başına. "Bakın, benden ne iyi bir evlat, ne iyi bir kardeş ne de iyi bir abla olur. Beni görmezden gelmek her zaman daha k...