00.11

7.5K 676 47
                                    


Öncelikle efendim CUMHURİYETİMİZİN 100. YAŞI KUTLU OLSUNNN🇹🇷❤️🤍
Bu duyguları yaşamamıza sebep olan başta Atatürk olmak üzere o dönemde katkı sağlamış herkese de selam olsun. ATAMM İYİ Kİ VARSINN.
ATAM SEN KALK BEN YATAM.

Laik atağımızda bittiğine göre keyifli okumalar efendim bol yorumlar bekliyorum öpüldünüz🤍

🌙

"Kendimi tekrar tanıtmak istemiyorum" diye sessizce sadece kaanın duyabileceği şekilde mırıldandığımda bahçede kaanın geçen sefer arkadaşlarıyla oturduğu banktaydık. Kaanın arkadaşlarından sadece selim vardı. Atakan barış daha gelmemişleri. Yanımda oturan kaan mırıldanmamla bana dönmüş hatta bana doğru eğilmişti.

Ondan 'abartıyorsun kızım' temalı bir çıkış beklerken anlayışlı bir şekilde gülümsedi. "Sen merak etme ben hallederim o işi tanıtma kendini" o da benim gibi mırıldanmıştı. Fakat ses tonu benim ses tonumdan daha tatlı çıkmıştı. Yüzüne baktım bir süre sanki bir şeyler demek istiyorda cesaret edemiyor gibiydi. Ben konuşacaktım ki oturduğumuzdan beri selim ilk defa konuştu.

"Duru geliyor. Kaan sakin kal" onun baktığı yere telaşla döndüğümde gördüm günler sonra duruyu. Kahverengi saçlarını sarıya boyatmıştı. Birazda kilo vermiş gibiydi. Güzeldi de. Kendinden emin duruşu bana üvey babamı hatırlarmıştı.

"Kaancım, yerimi ne kadar çabuk doldurmuşsun" dediğinde çoktan banka ulaşmış hatta elini selimin sol omzuna koymuştu. Selimle göz göze geldim o an. Siyah hareleri vardı. Sessiz bir tipti ama gerektiğinde konuşuyordu. Bana bakarken omzunu hareket ettirerek kendini durudan kurtardı.

"Duru sabah sabah bela çıkartma bana defol git" kaanın sesini ilk defa bu kadar sert duyarken ona döndüm bu sefer. Çok sinirli gözüküyordu. Sahi gerçek anlamda ne vardı aralarında? İkiz olarak büyümüş iki kişinin bu denli birbirinden nefret etmesi normal miydi?

"Neden bela çıkartayım ki? Mutluya geçmiş olsun demeye geldim. Malum başı dertten kurtulmuyor" bakışları bana döndüğünde o gece evden gitmeme neden olan bakışlarla aynı bakıyordu bana. Evime alınmamıştım onun yüzünden. "Ulan sen ayrı baban ayrı. Silerim seni bu okuldan kızım!" diye bağırıp doğrulan kaanın elini tuttum anında. Elini aniden tutmam onunda duraksamasına neden olurken durunun bakışları birleşmiş ellerimize kaldı ve yemin ederim ki orada kıskançlık gördüm.

Kıskanması garibime giderken kaana hitaben konuştum. "Yoruldum artık" dediğim şeyle duruda olan bakışları bana dönerken elimi sıktı. "Sen mutluya dua et. Hatta sen daha çok dua et çünkü akgün abim bugün senin ecelin olacak" durunun yüzündeki ifade yerini tedirginliğe bıraktı. Akgünden korktuğu her halinden belliydi.

"Ne saçmalıyorsun o ruh hastası abin yine benden ne istiyor?" dediğinde bu sefer konuşan selimdi. "Dünkü olayın sebebinin sen olduğunu anlamayacak mıyız sandın gerçekten? Seni daha zeki sanardım" histerik bir gülüş attı duru.

"Kız hapşırsa bile bizden bileceksiniz. Önce babam şimdi ben. Senin bizimle derdin ne kızım? Seni sevememişler işte sevilecek biri değilmişsin ki sevmemişler. Bunun acısını mı çıkartmaya çalışıyorsun" daha ben tepki veremeden olanlar olmuştu kaanı bu sefer tutamamıştım. Duruyu omzundan sertçe ittirirken duru geriye savrulup yere düşmüş selim ise çoktan kaanı tutmuştu.

"O psikopat ailenin sevgisine ihtiyacı mı var mutlunun? Biz seviyoruz onu. Seni sevdiğimizden daha fazla seviyoruz" bağırmamıştı. Sakinlikle durunun canını yakmak için söylemişti sanki. Dediklerinin gerçekliğini şu an sorgulamayacaktım. Yerimden kalktım. Yerde oturan duruya yöneldiğimde selim bu sefer benim kolumu tutmuştu.

BenlikHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin