Kötü Adamın Efendisi Oldum

Bölüm 37

Tuzlu deniz meltemi burnunu gıdıklıyordu. Aynı anda Kian'ın kulaklarına yüksek bir ses geldi.

İmparatorluğun güney kısmındaki limanın yakınında kurulmuş bir pazara vardı.

Tüccarların yalvarışları sinir bozucu olacak kadar yüksekti.

Ve görüş alanını tanıdık ama nahoş bir görüntü kapladı.

"Sen... Tyroslu genç adam! Şu kaslı vücuda bakın! Çok fazla gücü var, bu yüzden işçi olarak kullanmak mükemmel!"

"Düşmüş aristokrat bir aileden gelen bir kadın! Nadir bir ürün!"

Tüccarların sattıkları, elleri ve ayakları zincirlerle bağlı kölelerdi.

Hepsi yorgun ve odaklanmamış görünüyordu ve eski hallerinin gölgesiydi; Kian onlarda kendini görebiliyordu. Kendi imajı onlarla örtüşüyor.

Burası bir müzayede eviydi. Seyirciler fiyatları bağıran insanlarla doluydu.

Unutmak istediği anıları geri getiren bir alandı. Uzun süre kalmak istemediğinden yürüme hızı arttı.

'Aulos' adında bir köle tüccarı bulması gerekiyordu. Kian'ın bugün buraya gelişinin amacı buydu.

Yol kenarında köle satan bir esircinin önünde durdu.

"Hoş geldiniz asil efendim! Ne tür bir köle arıyorsunuz?"

Köle tüccarı kibarca konuştu. Kian onun sözlerini görmezden geldi ve sordu.

"Aulus adında bir köle tüccarı tanıyor musun?"

Kian'ın köle satın almak için orada olmadığını anlayan köle tüccarı pişmanlıkla dudaklarını şapırdattı. Daha sonra Kian'a yukarıdan aşağıya baktı.

'Parlak gözlü, yakışıklı bir adam. Eğer köle olsaydı büyük bir fiyata satılırdı......."

"Aulus adında bir köle tüccarını tanıyıp tanımadığınızı sordum."

Kian sinirlenerek ikinci kez aynı şeyi tekrarladı. Köle tüccarı aceleyle cevap verdi.

"Eğer Aulos'sa adını duymuştum."

Kian sanki daha fazlasını söylemesini istermiş gibi gözlerini kırpıştırdı.

Korkan köle tüccarı, 'Bilmek istiyorsan borcunu öde' gibi somurtkan ifadeler kullanmak yerine konuşmaya başladı.

"Buralarda oldukça ünlü biri... köle ticaretinden çok para kazandı."

"...... Nerede olduğunu biliyor musun?"

Kian'ın ifadesinin azaldığını gören köle tüccarı ona baktı ve şöyle dedi:

"Görünüşe göre Aulos'u görmeye gelmişsin....... Eğer haklıysam, bir adım geç kaldın demektir."

"Ne demek istiyorsun?"

"Kronik bir rahatsızlığı olduğunu ve iki yıl önce öldüğünü duydum."

Kian bir an duraksadı.

O öldü?

Dadının yerini öğrendikten sonra onu kendi elleriyle parçalayarak öldürmek istedi... ....

Köle tüccarının Kian'dan hissettiği baskı hissi giderek güçleniyordu. Nedense nefes almakta zorlanan köle tüccarı nefesi kesilerek şöyle dedi:

"Ah, Aulos'un bir işi varmış gibi görünüyor."

"......."

"Bir oğlu vardı....... Onu ziyaret etmeye ne dersin?"