Kötü Adamın Efendisi Oldum

Bölüm 13

İyi bir gece için hediyeler·········.

Kraliyet kızı tarafından verilen hediyenin kimliğini öğrendiğimde suskun kaldım.

Hayatım boyunca böyle bir hediye almadım.

Ama Prenses utancımı fark edip etmediğini sakin bir şekilde açıklamaya devam etti.

"Eğer içersen yedi gün boyunca hiç ara vermeden bir ilişki yaşayabilirsin. Kırmızı ilaç kadınların fiziksel yorgunluğunu gidermeye yardımcı olurken, mavi ilaç ise erkeklerin enerjisinin soğumasını önlemeye yardımcı oluyor. Cenova Krallığı'nda aşıkların sevgisinin uzun süre sürmesi ümidiyle hediye verme geleneği vardır."

İlişkide ara vermeden yedi gün, ·······.

Sözlerini duyduğunda Kian'ın yüzü kırmızıya döndü. Kulaklarının sonuna kadar kırmızı. Yüzünü kaldırmaya dayanamıyordu.

Ben de utandım ve yüzümün ısındığını hissettim.

Ne oluyor be....

Cenova'nın neden bu geleneği var? Dünya çok büyük ve kültür çeşitli, ama yine de biraz, ·······.

Kian ve ben uzun bir süre sessiz kaldığımızda Prenses sonunda atmosferin tuhaf olduğunu fark etti. Tenimize baktı, şaşkınlıkla.

"...İmparatorluk'ta böyle bir gelenek yok mu?"

Tabii ki ····· yok.

Rahatsız bir duruma düşürüldüğüm şüphe götürmez bir bakışla, sıkı bir gülümsemeyle cevap verdim.

"Ah, evet..... bu doğru."

Şaşkın kraliyet kızı ince bir sesle ağıt yaktı.

"Ah......."

Kraliyet kızının etraftaki iri gözleri, sanki ne yapılacağına dair bir cevap arıyormuş gibi hızla yeri araştırdı. Sanki hatasını örtbas etmeye çalışıyormuş gibi aceleyle özür diledi.

"Kısa görüşlü olduğum için üzgünüm. Farklı kültürlerin ülkeden ülkeye farklı olduğunu hesaba katmadım..."

Gülümsemeye çalıştım ve dedim.

"Her şey yolunda. Fark etmemiş olabilirsin."

"Ama biraz daha dikkatli olsaydım bu asla olmazdı..."

Aniden kraliyet kızı ağlamaya başladı. Kocaman gözlerinden yaşlar aktı.

Kraliyet kızının gözyaşlarından oldukça utandım. Onu sakince sakinleştirdim.

"Ağlamayı bırakın Majesteleri. Hediye için minnettarım."

Küçük yüzünü mendiline gömmüş olan küçük kız delici gözlerini kaldırdı.

".......gerçekten alıyor musun?"

"Elbette.'"

"Ah, Tanrıya şükür. Bundan hoşlanmayacağından gerçekten ama gerçekten endişelendim.

Daha bir saniye önce hıçkırıyordu ve şimdi hediyesini kabul edeceğimi söylediğimde yüzü bir yalan gibi parladı. Bilerek ağlamadın, değil mi.....?

Her halükarda, kraliyet kızından gelen hediyeyi aslında kullanmayacağım. Gerçeği öğrendiğinde hayal kırıklığına uğrayacaktır, ben de bunu bir sır olarak saklamaya karar verdim.

***

Bana şok edici bir hediye veren Prenses Meriel'in gidişinden birkaç gün sonra iş için Trillian'a gitmek zorunda kaldım.