Kötü Adamın Efendisi Oldum

Bölüm 14

Bang!

"Ahhh!"

James Amca ağlayarak Kian'ı bıraktı.

Sanki gerçekten ona vuracağımı düşünüyormuş gibi aceleyle eğildi.

Bıçak amcamın kafasına sürtmüş ve duvardaki tabloya saplanmıştı.

Bıçak tablodaki beyefendinin alnını deldi.

Amcam kuru tükürüğü yuttu.

Mavi gündüze bağırdı.

"Ah, Olivia···! Çılgınsın. Deli gibi kızgınsın!"

'Üzgünüm. Bunu ancak şimdi bildiğine inanamıyorum."

Yakışıksız bir şekilde düşen amcama bakarak uyardım.

"Bu sefer kasıtlı olarak kaçırdım ama bir dahaki sefere bu kadar şanslı olmayı beklemiyorum."

Kian'a bir kez daha dokunursan seni affetmeyeceğim.

Ne demek istediğimi anlayan amcam aşağılanma lekeli yüzüyle yumruklarını sıktı.

Acı bir şekilde şöyle dedi:

"Olivia... O günkü bu aşağılanmayı asla unutmayacağım."

Sanki üçüncü sınıf bir kötü adam gibi sözcükleri arkasında bırakarak kaçıyormuş gibi gitti.

Amcamın yüzünü kaybetmiş halde kaçtığını gördüğümde bunun çok güzel bir sahne olduğunu düşündüm.

Amcam yüzünden zor günler geçiren Kian'a yaklaştım.

Her ne kadar yanında olsam da amcamın zulmünü durduramadım.

Ona karşı özür dilediğimi hissettim.

Ona bakıp iyi olup olmadığını sordum.

"Üzgünüm. Amcam sana sözlü tacizde bulundu ve kaba davrandı, değil mi?"

Kian sakince başını salladı, saçları gün ışığında parlıyordu.

"Prensip olarak seninle yemek yememem gerekiyor. Yanlış bir şey duymadım, endişelenmeyin."

dedi Kean kırık bir gülümsemeyle.

"Gerçekten umurumda değil" dedi, "iyiyim."

Bu tür şeylerin önemsiz olduğunu söyleyen onu gördüğümde kalbim bir kez daha uçtu.

Bir büyücü olarak uyandığında kimse onu görmezden gelmez veya ona dikkatsizce davranmazdı ama bunun gerçekleşmesi için bir yıl beklemek birdenbire çok uzun geldi.

Masum Kian'ın daha ne kadar aşağılanmayla yüzleşmesi gerekiyor?

Bu düşünce yüksek sesle iç çekmeme neden oldu.

***

Hizmetçileri yeri temizlemeye çağırdıktan sonra Kian'ı dışarı davet ettim.

Bir ruh hali değişikliğine ihtiyacımız vardı.

Villamın yakınında güzel bir plaj vardı.

İnce kum ayaklarımın altına battı.

Dalgalar geldiğinde canlandırıcı bir ses duyuluyordu.

Deniz sanki her yere mavi boya dökülmüş gibi kobalt rengindeydi.

Yanımda yürüyen Kian'a baktım.

James Amca'nın ona kötü davranması beni rahatsız etti.

'Boşuna benimle geliyordu...'

İstemsizce derin bir iç çektim. Sonra Kian aniden konuştu: